Kur'anı Kerîm

225 47 84
                                    

Selâmün aleyküm sevgili okurlarım. Bu bölümü dün yayınlayacaktım ama nasip bu güneymiş. Hepinizden özür dilerim bölümü telefondan yazdığım için yanlışlarım olabilir lütfen bunu bana bildirin ki düzeltebileyim. Ayrıca bu bölümü bir önceki bölümde beni mesajı ile mutlu eden kişiye DeryadaBirKatre ye ithaf ediyorum. Ayrıca bana kitap yayınlarken yanımda olan
meyhanelersen374 Raydneverlosthope
nuruaynm
Fatma_2123
MuratOzan4
Esma1090
EsraSafa38
yazmakguzeldir38
HaticeBetlzsu
patronicefir
UndyingDream_
okurherkescikler
yaseminkayis
yaseminbayirci
MELIKE38380000
smyinal
papatyya. Daha ismini yazamadığım bir cok kişiye tesekkür ederım .☺😊😀😁İyi okumalar...

Eğilip kitapları alıp ayağa kalktım gelen kişi de

"Mehmet amca! " diye seslendi . Ben yüzümü ona dönünce aman Allahım bu , bu adam .

İstemsiz bir şekilde ağzımdan "Samed sen misin?" cümlesi firar etti. Allahım ne kadar çok benziyor yoksa o mu ,acaba ölmedi mi ,bana oyun mu oynamıştı?

Samed lafını duyunca karşımdaki adam bir anda bağırdı ve" Bana Samed deme" dedi .

Gördüğüm kişinin Samed olmaması nedeniyle tabi bir de o bağırma sesi ile ağlamaya başladım . Gözyaşlarım beni sessizce terkediyordu.
Adını bilmediğim adam
" Mehmet amca nerede" dedi

Bende içimi çeke çeke "Camiye git...ti buraya ben bakıyorum " dedim zar zor söyleyebilmiştim cümlemi.
" Ben... Özür dilerim size bağırmak istememiştim ama bana bir daha öyle seslenmeyin benim adım Şems ve lütfen ağlamayın."

Dedi bende elimle gözyaşlarımı sildim ve "Mehmet amcadan ne isteyecektiniz" dedim tabi ki sesim ağladığım için çok az çıkmıştı . Fatma abla da içerden gelmişti . Buna şükrettim yalnız konuşmak zorunda kalmayacaktım.

Bu sırada bir şey fark etmiştim elinde engellilerin kullandığı baston vardı dikkat ettim de bu adam sanırım görmüyordu .

"Dün buraya gelmiştim kitaplarımdan birini sanırım burada unutmuşum . "

O adam böyle deyince anladım dün çarptığım kişinin o olduğunu ve ona "Evet dün size çarpmıştım ve kitabınız yere düşmüştü size uzatmıştım ama siz..."

Dedim ve sözümü kesti
"Ben görmüyorum sizin bana uzattığınızı fark etmedim dün kulağımda kulaklık vardı sizi duymamışım. "

Bir dakika deyip çantama yöneldim. Konuşma esnasında sesim biraz kırgın çokta mesafeli çıkmıştı . Dün işe başlamanın heyecanı ile kitabı çantama atmışım. Çantamdan çıkarıp adama uzattım ve
"Buyrun" dedim o adam elini uzattı bende biraz daha yaklaştırarak kitabı hissetmesini sağladım .

" Tekrar tesekkür ederim "dedi ve düşünmeye başladı . Daha sonra da Kur'anı Kerîm rafının olduğu yere yöneldi bir anda ve elini Kur'anı Kerîmlerin üzerinde gezdirmeye başladı ve üçüncü Kur'ana eli değdiği anda onu aldı . Rengi mordu yani benim en sevdiğim renkti. Ben kasaya doğru yöneldim. Ücretini sordu bende söyledim . Sonra parayı masaya bıraktı bende parayı alıp yerine koymak için arkamı döndüm ben işimi hallederken kapının sesi geldi o zaman onunda kitabevinden çıktığını anladım . Buraya sanırım benden çok geliyor ,çünkü her şeyin yerini biliyor ve o şekilde hareket ediyordu .

Aslında bizim en büyük hatamız herhalde onların hiç bir şey yapamayacaklarını düşünmek sanırım. Halbuki islam dini kolaylık dinidir. Mesela bazı insanları gözleri görmüyorken başka bir duyusu kuvvetli olabiliyor . Örneğin işitme ya da hissetme duygusu gibi . Bunları düşünürken beyefendinin aldığı Kur'anı burada unuttuğunu farkettim. Allahtan abdestim vardı . Hemen elime aldım ve kapıya doğru yöneldim . Sağıma baktım yoktu soluma dönünce çok uzaklasmadığını fark ettim ve koşmaya başladım . Bir yandan da ona sesleniyordum.
"Beyefendi bakar mısınız? "

Bu sefer kulaklığı olmadığına emindim. Ama beni yine duymuyordu. Daha hızlı koşmaya başladım . Adı... ahh evet hatırladım adı Şemsti. Bu sefer ona Şems Bey diye seslendim.

Ben bile rahatsız olmuştum söylerken kim bilir o diye düşünürken arkasını döndü . Yüzünden rahatsız olduğu belliydi bende direk lafa girdim çünkü biraz önce sinirine şahit olmuştum . Bir daha olmak istemezdim . Nefes nefese
" Afedersiniz aldığınız kuran i Kitabevinde unuttunuz ."

Dedim o ise benim nerde olduğumu biliyormuşcasına benim olduğum tarafa bakıyordu . Sanırım sesimin geldiği yöne doğru odaklandığı içindi.
" Hayır unutmadım aslında o benim size bir özür hediyemdir. Sizi biraz önce kırdım ."

Dedi ben çok şaşırdım bir insan bu kadar ince olamaz ya...bize erkekleri böyle öğretmediler.

Bırakın özür dilemeyi bu adam hediye almıştı . Hemde Özür hediyesi olarak Kuranı Kerîm vermişti ama ne olursa olsun kabul edemezdim ."Ben bunu kabul..."

derken sözümü kesti "Bende itırazınızı kabul edemem "dedi . Ve tebessüm etti.Bir şey diyemedim o sırada arkadan bir bayan sesi geldi Şems diye sesleniyordu bu ses çok tanıdık geliyordu. Ama kimdi hatırımda değildi.

Allah'a emanet olun sizleri çok seviyorum .

GECENİN GÜNEŞİ#(DÜZENLENİYOR)#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin