9.Bölüm

185 13 13
                                    

Meyra;

Ben kendimle savaş verirken Semih bey oturmuştu bile hala ayakta şaşkın şaşkın beklediğimin farkına varınca yavaşça boş olan sandalyeye oturdum. Yüzüme sırıtarak bakan Selim denen o yedek patronu öldürmek istiyordum bu ne kadar berbat bir tesadüftü ya Semih beye de rezil oldum onun yüzünden hayallerime bir kez daha el sallarken bana bakan iki çift göze baktım bunlar hiç benzemiyordu ki ben nerden biliyim kardeş olduklarını? Semih beyin sesiyle kendime geldim. "Demek daha tanışmadınız o halde ben tanıştırayım bu hanımefendi benim sekreterim Meyra. Buda pek içimden beyefendi demek gelmese de gerçi demesemde olur işte Meyra buda benim kardeşim Selim." Selim'in bozulmuş yüzüne bakıp kahkaha atmamak için dişlerimi sıkarken bu sefer Selim'in sesi duyuldu. "Abicim sana kaç kere söyledim daha yeni tanışacağım insanların yanında beni küçük düşürme diye hele de bu kişi güzel bir bayansa." güzel mi sensin güzel pislik. Öldürücü bakışlarımı Selim'e gönderdikten sonra Semih beye baktığımda o da Selim'e öldürücü bakışlar atıyordu. Hemen kıskandığını düşünme Meyra sekreteri olduğun için kardeşine kızıyor. Normal kızması, sonuçta az da olsa Selim de patron o yüzden mesafeli olmak zorunda. Kendimi sakinleştirmekle uğraşırken ortamın ne kadar da sessizleştiğini fark ettim sessizliği birinin bozması gerekiyordu değil mi? "Semih bey ben artık şirkete dönsem iyi olur malum son kez belgeleri gözden geçirmem gerekiyor." "Tabi Meyra gidebilirsin bu arada sen kardeşimin kusuruna bakma." ya bu adam ne kadar da düşünceli maşallah de Meyra maşallah de malum nazar falan değer aman Allah korusun. "Yok Estağfurullah size iyi eğlenceler." Selim denen çakma patrona bakmadan hızlıca kafeden çıktım. Şirkete geldiğimde masama bırakılan bir demet çiçeği görünce neye uğradığımı şaşırdım. Bana kim çiçek gönderir ki? Ah akılsız Meyra notu okusana kara kara düşüneceğine. Kendime attığım fırça bittikten sonra çiçeğin üzerinde duran notu alıp okumaya başladım. "Beni en derinlere iten o yeşilliklerin için teşekkür etmek istedim. Gözlerinin içine uzun uzun bakmak dileğiyle. (Gizli hayranın.) " nasıl ya benim gizli bir hayranım var ee ben tanımıyorum. Aptal Meyra ne saçmalıyosun acaba gizli olduğu için tanımaman normal değil mi? Beni ezen iç sesime tüm hakaretleri saydıktan sonra duyduğum ayak sesiyle asansöre doğru baktım. Şuan Semih bey bana doğru geliyordu ve en önemlisi gözleriyle çiçeği tarıyordu. "Erkek arkadaşının olduğunu bilmiyordum Meyra hanım." o nasıl bir ses tonuydu ya adam resmen sesiyle dövdü. "Aslında ben de bilmiyordum. Yani notta gizli hayranın yazıyor." "Öyle mi? Sakıncası yoksa bakabilir miyim?" " Tabi Buyrun." Semih bey notu okurken ben de onu izlemekle meşguldüm. Notu okuduktan sonra gözlerimin içine bakmaya başladı sanırım notta yazanları test ediyordu. Ardından notu masama bırakıp düz bir sesle; "İşine dönebilirsin. Evde düşünecek bol bol vaktin var değil mi?" bu ani değişim de neydi oysa ki daha bir kaç dakika öncesine kadar gayet iyiydi sıcak kanlıydı. Bu adam gerçekten de çözümü olmayan matematik sorusu gibiydi ve ben matematiği hiç sevmediğim için üstüne düşmemiştim.

PATRON SENSİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin