Kalp ritmimiz hızlanınca heyecanlanırdık.
Ne ilginç bilgi, değil mi?
Of be, gene coşturuyorum buraları.
Ve karşımdaki adamın kalbi bir çıtaymış da, deli gibi koşmuş ve yorulmuştu; şimdi de çılgınlar gibi atıyordu o kalp.
Ve ben onun kalbi gibi hızlı olmalıydım.
Yoksa mazaAllah adam kalpten ölecekti.
Elini tutup bizi yatağın önüne getirdim. Heyecandan ve arzudan siyahlaşan gözlerini yerinden çıkarmadan onu yatağa ittim. Güldü. Ben de. Kucağına oturduğumda, bana öyle güzel bakıyordu ki, benim kalbimi de çıldırtmak istiyordu sanırım.
Ve... Başlıyoruz...
Parmaklarımı siyah, belinden düşmek üzere olan eşofmanına geçirdim. Yavaşça aşağıya çeçerken onun kalbi gibi olacağım kuralını es geçmiştim. Yavaştım. Oldukça.
Böyle daha eğlenceli oluyor lan.
Ve boxerin üzerindeki, "kabarık" kelimesi hafif kalacak şişkinliğe (?) baktım. Elimi oraya koyarken gözleri irileşi ve inledi. Daha fazla bastırdım.
Elimin altında gittikçe büyüyordu, kalbimin hızının gittikçe büyümesi gibi.
Ve daha fazla bastırdım.
Kükrememsi inlemesi kulaklarımı doldururken bilin bakalım ne yaptım? Boxerı yavaşça indirdim. Sesli nefes alışverişleri kulağımı doldururken, elimin içini erkekliği doldurdu. Irileşen gözlerimi söylemiş miydim kız size? Oğlum, çok büyük lan. Ne yapayım, alışamıyorum.
"Amket." diye ismimi erkeksi bir şekilde fısıldadığında neden bu kadar heyecanlandığımı anlamamıştım.
Ay, ne mana? Kerimcan bebeğim. Love*
Okşadım. Ve sonra porno filmlerinde izlediğim gibi onu bir aşağıya bir yukarıya doğru sıvazladım.
"Korkma. Sık güzelim." dedi hırıltılı çıkan sesiyle.
Ay, baba şok. O ses ondan mı çıktı????????????
Dediğini yaptım.
Ay kalbime bir ağrılar bir ağrılar...
Damarlı erkekliği avucumda gittikçe sertleşiyor ve büyüyordu. Bunu yavaş yavaş yapıyordum.
"Hızlanayım mı?"
"Durma."
Hızlandım.
Sürtüşmeyle elimin gittikçe ısındığını biliyordum. Ve onun buna daha fazla zevk verdiğini.
İnlemeleri camları kıracak bir boyutu aldı. Daha fazla sıkı kavradım. Ve sıcak sıvı bacaklarıma sıçradı. Ona ne yaptığımı izledim. Titreyişlerini, kasılışlarını izledim; inlemelerini, kükreyişlerini dinledim.
Ne olduğunu anlamadan onu üstümde buldum. Kollarımı seri ve sert hareketlerle başımın üstünde birleştirdi ve orada sabit kalmaları için elleri bileklerimi tuttu. Arzu siyah mıydı? Neydi bu irislerine yapışan zifir? Hızlı alıp verdiği nefes alışverişleri dudağıma dökülürken bacaklarımın arasında hissettiğim sertlik, ona nefes veriyordu; benim nefesimi kesiyordu.
"Kaşınmayacaktın küçük hanım."
***
Bölüm ismi çok saçma oldu, bölüm önerileri yapar mısınız?
Seviliyorsunuz.