6.bölüm

25 3 1
                                    

Medya: Alaz

İyi okumalar

Alazın Ağzından

Sabah ilk kez alarmsız bu kadar erken kalkmıştım. Şarkı mırıldanarak odamdaki banyoma girdim. Rutin işlerimi hall edip aynada kendimi süzdüm ve tekrar odama döndüm. Dolaptan dar paça siyah kotumu beyaz tişörtümü ve siyah kapuşonlumu alıp giydim. Ayağıma siyah vanslarımı geçirdim elimle Saçıma şekil verip telefon ve anahtarımı alıp odadan çıktım. Aşağıya indiğimde bizimkiler kahvaltı yapıyordu. Masadan dilimlenmiş salamlardan birini alıp ağzıma attım

"günaydın korkmaz ailesi" dedim gülerek

"oo günaydın oğlum pek bi neşelisin hayırdır? "

"Hayır Sultanım Hayır" deyip gülerek evden çıktım. Arabama atlayıp son sürat okula doğru ilerlemeye başladım. Okula vardığımda gözüme ilk çarpan gri saçlı kızdı. Arkadan yaklaşıp yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Rüyanın çığlığıyla birlikte bende kahkaha patlattım. Omzuma yumruk atıp gözlerini kıstı

"Malmısın be ödüm bokuma karıştı" dedi. Ahh işte benim kızım. Elimi omzuna atarak kendime çektim ve saçlarına öpücük kondurup

"Günaydın güzellik nasılsın bakalım bu gün " dedim neşeyle

" Günaydın özürlücüm bok gibiyim canım sen nasılsın" dedi yalancı gülücükle. Saçlarını karşıtırıp

"Sus bakim " dedim ve gülerek sınıfa girdik. Tüm sınıf bize bakıyordu garipçe. Sıramıza geçip oturduk. Bu sırada sınıfımızın kaşar olduğu her halinden belli tırnak içindeki papüler - ismini unuttuğum- kızı geldi.

" Alazcımmm" dedi 'm' leri uzatarak. Rüyaya baktığımda çatık kaşlarla bakıyordu o kıza.

"pardon kimsin" dedim kaşlarımı kaldırarak. Tüm sınıftan 'ooo' diye bir ses yükseldi. Karşımdaki kız kırmızıdan mora terfi ediyordu.
Rüyaya baktığımda bıyık altı gülümsüyordu. Benimde yüzümde gülümseme oluşmuştu. Kolumu Rüyanın omzuna atıp onu kendime çektim ve karşımdaki gözlerinden alev çıkartan kıza bakmaya başladım.
"Ben Alev" dedi gülümsemeye çalışarak.

"sorduğumu hatırlamıyorum" dedim tekrar kaşlarımı kaldırarak. Kız hırsla arkasını dönüp sınıftan çıktı. Rüyaya döndüğümde sırıtıyordu

"neden pişmiş kelle gibi sırıtıyosun" dedim ona bakarak. İlk defa bana söylemişti bunu.

"Hiiiç" dedi 'i' leri uzatarak. Bende sırıtıp dudağımı kulağına yaklaştırdım

" karpuz kesicez unutma" dedim ve geri çekildim. Rüyaya baktığımda gözleri büyümüştü. Rüyanın papatya kokusunu derince içime çektim. Bu sırada zil çalmıştı.
-------

Son ders zilinin çalmasıyla birlikte derin bir nefes verip ayağa kalktım ve Rüyanın koluna yapışarak sınıftan ve okuldan birlikte çıktık. Arabamın önüne vardığımızda Rüya ön koltuğa kuruldu bende kendi yerimi alıp motoru çalıştırdım ve kafa dinlemek için hep gittiğim yazlık eve doğru sürmeye başladım.
--------

"Daha varmadıkmı" diye bininci defa soran Rüyaya kaydı bakışlarım.

"az kaldı güzelim sabr et" dedim ve önüme döndüm. Karpuzcu kamyonunu görmemle hızla frene bastım.

"Ah gerizekalı " diye mırıldanan Rüyaya karpuzcunu gösterdim ve

" Hemen geliyorum" dedim. Arabadan inerek güzel büyük bir karpuz seçip aldım ve tekrar arabaya geçtim.
-----

Yazlık eve varmıştık sonunda. Rüyaya dönerek

"vardık güz-" uyumuştu Rüya'm. Arabadan inip ön kapıyı açtım ve yavaşça Rüya'mı kucağıma alıp eve doğru ilerlemeye başladım. Zorlada olsa kapını açıp içeriye girdim ve Rüyanı kendi odama yatırıp odadan çıktım. Arabaya tekrar dönerek bagajı açtım ve daha önceden yapmış olduğum alış veriş paketlerini ve Karpuzu alıp arabanı kilitledim ve eve girdim. Elimdekileri mutfağa yerleştirip oturma odasına geçtim. Bu sırada odamın kapısı açılmış ve gözlerini ovarak gelen Rüyayla karşılaşmıştım. Koltuğa geçip oturdu ve kapalı televizyonu izlemeye başladı. Donuk bir ifadeyle bakıyordu karanlık ekrana. Düşüncelere dalmış hayattam soğutlanmış gibiydi. Yavaşça koltukta yanına oturdum ve ellerini tutup

"Rüya" dedim. İrkilmişçesine bana döndü ve bir yaş damlası gözlerinden firar edip yanağından aşağıya kaydı ve yerle buluştu. Endişe sarmıştı içimi

"neyin var güzelim anlat hadi" dedim endişeyle ona bakarak

"Yine babamın öldürüldüğü gün geldi gözlerimin önüne" dedi kısık sesle ve bir göz damlası daha firar etdi tutulduğum yeşil gözlerinden. Rüyayı kendime çekip koltuğa uzandım ve koltuğun başındaki pikeyi alıp üzerimize örttüm.

"şş güzelim geçmeyecek biliyorum bende yaşadım. Öz annem ben daha 4 yaşımdayken gözlerimin önünde öldü. O zamanlar zengin değildik. Annem küçük kardeşime hamileydi ve o gün doğum sancısı tutmuştu babamı arasamda işim var demişti sadece. Öz annem gözlerimin önünde acı çekerek vefat etti" dedim ve gözümden akan küçük yaş damlasını elimin tersiyle sildim. Rüyaya baktığımda kızarık gözleriyle bana bakıyordu. Yattığım yerde dikleşip Rüyayı kendime çektim başını göğsüme yaslayıp saçını okşamaya başladım

"Evet geçmiyor. Kalbinde bir yara oluşuyor ve o yara ilk günkü tazeliğini hep koruyor. Ama zamanla alışıyor insan. Artık o yarayla yaşamayı öğreniyor. Bazen kanasada o yara yinede alıştım diyip geçiyorsun. Ben alıştım Alaz. Her gece kabuslarla uyanıp bir daha uyuyamamaya, canım çıkana dek ağlamaya. Kolumdaki jilet izlerine bile alıştım" dedi Rüya'm ve son kez

"Ben yanındayım güzelim" diye mırıldandım...

İlk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin