Burayı mutlaka okuyun, şimdi öncelikle ben bu hikayeye çok büyük bi hevesle başladım biliyorsunuz, ama 30 kişi okuyup 8 kişi oy verince inanın ister istemez hevesim kırılıyor. Beğenmiyorsanız bile neden beğenmediğinizi yorum olarak bildirebilirsiniz? Cidden bu hikayenin de hevesimin kırılması üzerine yarım kalmasını istemiyorum lütfen biraz yardımcı olun.
Bide gifteki perrienin hali tam olarak kitaptaki hali yani saç rengi olsun şekli olsun tam olarak böyle hayal ettim. İyi okumalar hepinizi çok seviyorum!
-Eliza
💫💫💫"Adımı bile öğrenmedin daha."
"Öğrenmek istediğimi kim söyledi?" Gözlerimi kıstım.
"Sonraki gelişimde lazım olur?" Kafasını hafifçe geriye attı.
"Bir daha gelme."
Zayn beni kovduktan sonra eve doğru yürümeye başladım. Hava yeni yeni bozuluyordu yani planım işe yaramamıştı. Ama tabii ki bir daha gidecektim.
Eve gittiğimde babamı görünce hafif şaşkınlıkla gülümsedim. Telaşlı görünüyordu. Üstümü başımı inceleyip bana döndü.
"Plaja gittin sanıyordum." Omuz silktim.
"Bir arkadaşımla buluştum." Kaşları hafif çatılsa da başıyla onaylayıp mutfaktaki sandalyelerden birine oturup ellerini masanın üstünde birleştirdi.
"Otursana." Bu adam beni gittikçe daha da şaşırtıyordu. Yanına oturdum ve başımı kaldırıp baktım. Bana bakmayıp elini dikkatle inceliyordu.
"Biliyorsun bir sonraki ay evleneceğim ve okulların açılmasına yaklaşık bir ay kaldı." Başımla onayladım. Evleneceği kadını hiç sevmiyordum. Gerçi babamı de pek sevdiğim söylenemezdi. O yüzden bana pek sorun teşkil etmiyordu.
"Evet." Diyerek onayladıktan sonra başını bana çevirdi ve gözlerimin içine baktı.
"Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum." Diyip başını tekrar ellerine çevirdi. İyice şüphelenmeye başlamıştım. Yoksa karısı hamile miydi ve benim odamı ona mı vereceklerdi? "Perrie, biz Veronica'yla bir karara vardık, bu sene bir yatılı okula gideceksin ve bizden ayrı yaşamaya başlayacaksın." Ağzım şaşkınlıkla açılırken kapayıp yutkunmaya çalıştım.
"Ben yatılı okulda... Yapamam baba." Kim bilir en son kaç yıl önce baba demiştim, yutkunduğunu gördüm.
"Yapabileceğim bir şey yok. Ama okulu istediğin yerde seçebilirsin. Yani farklı bir şehire gitmek isteyebilirsin." Gözlerim dolduğu için etrafı bulanık görmeye başlamıştım. Ayağa kalkıp geriye doğru adımlamaya başladım. Babam da başını kaldırıp bana bakmıştı. "Perrie lütfen, biraz anlayışlı olmaya çalış." Başımı iki yana salladım. Hâlâ benden anlayış mı bekliyordu yani?
Arkamı dönüp nefes alabilmek adına hızlı adımlarla evden çıktım. Rahatça ağlayabileceğim bir yer bulma umuduyla yürümeye başladım. Nereye gittiğimi bilmiyordum, sadece her yer bulanıktı artık ve rahatça ağlamam gerekiyordu. Hava iyice soğuduğu için ince elbisemle titriyordum, kollarımı sıkıca birbirine sardım.
Evlenmeye karar verdiğinde babamı her ne kadar sevmesemde belki ben üzülürsem o da üzülür diye evlilik haberine sevinmiş gibi yapmıştım, karısını sevmediğim halde bir saygısızlık yapmamıştım ve ödülüm bu muydu yani? Daha fazla ne anlayışı bekliyordu benden? Onlardan ayrı yaşamak benim için kötü bir şey değildi ama bu açıkça beni kovmaktı. Gerçekten bunu hakedecek ne yapmıştım?
Tanıdık solgun çimenliği görünce durdum ve başımı kaldırdım. Bulanık da olsa Zayn'in evinin önünde olduğumu anlayabiliyordum. Beni içeri alır mıydı yoksa biraz daha ilerde Jade'in yanına mı gitmeliydim?
Zayn beni mutlu eden biriydi. Her ne kadar o beni tanımasa da onu çok iyi tanıyordum. Hem içeri almayacak kadar kötü olamazdı. Değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİBAL / ZERRİE [TAMAMLANDI]
Fanfiction#1 - zerrie #1 - perrieedwards #1 - litlemix Küçük, saf bir kız ve büyük, kirli bir adam. "Aşk büyüyünce unutulabilecek, ucuz bir şey değil." (Yaş farkı içerir)