Kusura bakmayın 2 haftadır bölüm yazamadım bu aralar hep hastanedeyim bugün işimi bitirdim ve bölüm yazmaya karar verdim. Ama hastanelerden gene kurtulamadım. 3 hafta sonra yine gidecegim ve uzun sürebiliyor. Zaten okuma sayıları baya düştü gerçek okuyucum 3 ya da 4 kişi onlara da teşekkür ediyorum beni yalnız bırakmadıkları için.
İyi Okumalar ^^^
"Ahu kalk hadi öğlen olmuş ya ne kadar uyudun öyle?"Sarı saçları yüzünü kapatmıştı ve bu bende gülme isteği uyandırıyordu.
"Enes git başımdan görmüyor musun uyuyorum."
"İyi uyu sen, ben kahvaltı hazırlamaya iniyorum." Uyarıcı ses tonum Ahuyu uyandırmaya yetmişti.
Ahu gözlerini açtı bir an ve dudaklarını benim dudaklarıma bastırdı. bu iyiye işaret değildi. Ben kimse ile hiç bu şekilde olmamıştım ve Ahu'yu benim öpmem gerekirken onun beni öpmesi? Çok garip bir durumdu.
Sabah sabah öpüşmek ise iğrenç bir şeydi bu kızın derdi ne? daha dişlerimi bile fırçalamamıştım ama onun vişneli dudak kreminin tadı bana gelmişti. iğrensem mi bilemedim. Şuan karşılık vermemi bekliyor gibiydi dudaklarını çekti ve suratını astı hemen ona yaklaşıp dudaklarımı onun dudaklarına bastırdım. Bunu yapmamı beklemiyordum ama kendime engel olamamıştım.
Öpüşmemiz derinleşirken nefes alamaz hale gelmiştik. Hemen ondan çekilerek alnına dudaklarımı bastırdım.
"Seni seviyorum Ahu." Dediğimde gözlerinin içine bakmaya başladım.
"Bende seni seviyorum ve sen şimdi koca adam bana yemek hazırlamaya aşağı iniyorsun yoksa kendimizi tutamayabiliriz."
Haklıydı aslında hormonlarım rahat durmuyordu şuan ve ben buna hazır değildim. Ahu benim ona giydirdiğim kıyafetlere bakti ve kahverengi gözlerini bana dikti. Ellerimi kaldırıp suçsuzum hakim bey deyip kahkaha attim. O da bana eşlik edince bir kaç dakika gülmekten kendimizi alamadık. Ahu ilk defa bana bugün fazla etkileyici görünüyordu. Onun teklifini kabul ettiğimde böyle mutlu olacağımız aklıma hiç gelmemişti. Geçmişten sıyrılıp Ahu'ya bakıp konuşmaya başladım.
"Ben de seninle bu konuyu konuşacaktım sevgilim artık kısa giymeni istemiyorum. O elbiselerini değiştirmek için ne savaşlar verdim bilemezsin."
Ahu derin bir nefes aldı. Sıkılmış görünsede söylediklerimi onaylar bir şekilde bana baktı ve gülümsedi.
"Haklısın koca adam, özür dilerim ve gerçekten şu an nasıl durduğumu merak ediyorum. "
Onu tekrar incelediğimde dağınık ve kabarmış sarı saçları çok komik duruyordu hele gözlerine sürdüğü boya, akmıştı. Yine de güzelliğini kaybetmemişti . Ahu'yu gördüğümde yine aklımdan geçenleri durduramadım. vişneli dudaklarını özlemiştim, yaklaştım ve dudaklarını tam öpecekken kendini geri çekti. Sorar gözlerle ona baktım.
"Sevgilim, önce yemek yiyelim gerçekten acıktım. Daha dişlerimi fırçalamadım benden tiksinmeni istemem doğrusu." Dediğinde hızlıca ayağa kalkıp konuşmaya başladım.
"Tamam o zaman hadi kahvaltıya yumurtalar bizi bekler. "
Ahu; 'yumurta mı en sevdiğim' diye bağırarak koşar adımlarla aşağı indi. Ne değişik bir kızdı bu böyle yumurta için böyle sevinen birisi masada Nutellayı görünce atacağı çığlığı düşünmek istemiyordum.
Bende yataktan kalktığım da koltuğun üzerinde duran cam göbeği rengindeki, gömleğimi elime aldım. Mutfağa doğru yürümeye başladım bir yandan mutfağa gidiyor diğer yandan gömleğimin düğmelerini iliklemeye çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenilmedik #Wattys2016
Novela JuvenilBabasının ölümüne şahit olan Selin, Annesinin intihar edişine tanık olan Enes... Bir kız, bir erkeği ne kadar hayatı pahasına koruyabilir ki? Tesadüf sandıkları bu karşılaşma gerçekten bir tesadüf mü? Yoksa aşk dedikleri şey oyun muydu?