Bölüm 3: Ölü Deniz

938 30 3
                                    

Öncelikle söylemem gerekirse, okuyanlar için çok teşekkür ederim. Okuyucu sayısı arttıkça benimde mutluluğum artıyor.Aslında en önemlisi sizin beğenmeniz :) Umarım keyif alıyorsunuzdur. Yorum yapıp ,düşüncelerinizi belirtirseniz çok sevinirim.Biraz kısa gelebirir ama diğer bölüm telafi edeceğim. İyi okumaaalar :)
Ağlamak güzeldir 💕Utanmayın...

Yani Umutsuzmuş'um derken, karşımdakini kast etmiyorum.Yabancının biri !Ben umut anlamında söyledim.Güven duygusu hani,duygu olarak ! Ne münasebet!Elin adamından bana ne !

Bana uzunca konuş der gibi bakınca bende bilmiş bir tavırla konuşmaya başladım.


''Bir daha görüşürsek , öğretirim. Ben gideyim artık. Teşekkürler her şey için. Rahatsızlık verdim.''

Arkamı dönüp gidecekken kolumu yakaladı aniden.Koluma baktıktan sonra şaşkın ve biraz sinirli bir tavırla inceledim yüzünü.



''Kendine bir daha asla zarar vermeye kalkma '' Ses tonunda biraz  endişe ve birazda huzur vardı. Çok güzel konuşuyordu. Hayır. İntihar yok ! Kafamı kaldırıp gözlerini bulduğumda. İçime ılık ılık bir şeyler aktığını hissettim. Daha önce hiçbir adamın gözlerine baktığımda böyle hissetmemiştim. Savaş dışında. Ahh Savaş. Zihnime Esra ve Savaş'ın o hali geldi. Hayır. Ağlamayacağım. Yüzüm daha da bir düştü. Umut , yeri bakan başımı çeneme nazikçe dokunarak kendi kafasının hizasına getirdi. Çok yakındık. Kulağıma  fısıldadı.

''Hiçbir erkek senden daha kıymetli değil! Sana layık bir adamı zamanı gelince bulacaksın. Üzülme !Senin gibi Masum , iyi bir kadını o kaybetti ! ''

'' Sen nereden ? Nerden biliyorsun? '' dedim şaşkınlıkla, sanki herşeyi biliyormuş gibi konuşuyordu.

'' Hayat...Ben psikoloğum. Kadınlar erkeklerden neden nefret eder?''

''Belki bana hediye almadı diye kızdım. Belki bu yüzden nefret ediyorumdur. Nereden bilebilirsin ki ?'' Uzun bir süre kıkırdadı. Aldatılmadığıma inandırmaya çalışıyordum.Ama yemiyordu.

''Hiçbir kadın ona hediye alınmadı diye intihar etmeye kalkmaz.'' Yüzünde alaycı bir gülümseme vardı.Sinirimi bozmuştu.

''Ne kadar zor zamanlar yaşıyorum gör işte. İhanete uğramak kadar kötü bir şey var mı ? Hayat güzel diyorsun birde. Sana güzel hayat , güzel bir ev, iyi bir meslek , evlisinde dünya güzeli bir karın da var. Senden mutlusu var mı ? Acı çeken benim psikolog bey, buna cevabın var mı ? ''

Uzun bir süre sustu ,bakıştık. Çerçeveli düğün fotoğrafına kaçamak bakışlar atıyordu. Yüzünde acı dolu bir ifade vardı. Koltuğa oturdu. Cevabı yoktu işte. Ben haklıydım.

'' O öldü. Deniz...Karım. Herşeyim. Öldü !'' Ne !

Söylediğini idrak ettiğimde , beynimden vurulmuşa döndüm.Şaka yapıyordur değil mi ?! Hayır olamaz yapmıyor !1...2...3... zaman akıp gidiyordu. Lakin karşımdaki adam tek bir harf bile söylemiyordu. Onu mahvetmiştim.Yüzüne baktığımda acı içinde olduğunu anladım.Patlamaya hazır bir volkan gibiydi. Kocaman odada küçücük kaldım. Ellerim, ayaklarım titriyordu. Ne yapsam , ne desem boştu artık.

Umut'un yüzü...Özlem doluydu yüzünde. Deniz'e olan aşkı çok büyüktü ,anlamıştım. Yüzüme bakamıyordu. Gözyaşlarını saklıyordu emindim. Çok uzun bir zaman geçmemişti belliydi. Kalbi hala kanıyordu.

Çığlık çığlık sustu karşımda. Her şeye umudu olan  genç adamın,  şimdi umudu yoktu. Ne diyeceğimi bilemedim. Kendime küfrediyordum ! Ama  bilsem...Bilsem hiç söyler miyim ? Dilim kopsaydı da söylememiş olsaydım.Elleriyle saçlarını karıştırdı uzun bir süre. Oturduğu koltukta huzursuzca kıpırdanıyordu.Sessiz sessiz ağlıyordu ,anlamıştım. Yüzüme baktığında yaramaz bir gözyaşı, yanaklarından gömleğine doğru bir yol izledi.Yanına gidip silmek, uzun uzun sarılmak istedim karşımdaki naif yürekli adama. Zor oldu ama kendimi tuttum.

Hayat ve Umut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin