SÖSS-6

65 7 1
                                    

Çantamı toplayıp sınıftan çıktığımda Yağmur'la beraber Yağmur'un evine gittik. Dün gece geç saatlere kadar elbise denemiştim ve sonunda beğendiğinde onu alıp tekrar Yağmur'un evine dönmüştük. Şimdiyse hazırlanmaya gidiyorduk.

Eve girer girmez Yağmur koşarak makyaj malzemelerini ve saç düzleştiricisini getirdi. Önce ben onun saçını ve makyajını yapacaktım. Önümdeki sandalyeye onu oturtup elime düzleştiriciyi aldım. Saçının her yerini düzleştirdikten sonra aralarına ince dalgalar ekledim. Elbisesine uygun makyajı yaptığımda beni o sandalyeye oturttu. Saçımı ve makyajımı yaptıktan sonra ikimizde elbiselerimizi giymek için odalara girdik. Dün uykum geldiği için inceleyemediğim elbiseyi şimdi inceledim. Dizimin beş parmak yukarısında biten, sivri göğüs dekoltesine sahip krem rengi bir elbiseydi (multimedia). Altına kırmızı platform topuklu, kemerli bir ayakkabı giyip elime ayakkabımla aynı renk olan minik el çantamı aldım. Saçımı dağınık topuz yapmıştı, topuzdan çıkan bukleler omuzlarıma dökülüyordu. Minik çantama birkaç makyaj malzemesi, telefon ve para koyup odadan çıktım. Yağmur'da benimle aynı anda odadan çıktığında onu süzdüm. Siyah mini elbise giymişti. Onunda göğüs dekoltesi vardı ama benimkinden farklı olarak onun iki göğsünün arasında oval biçimdeydi. Sırt dekoltesini ise yine siyah olan ipler süslüyordu.

"Oha! Ne güzel olmuşdun böyle, kesin elbiseni ben seçtim diye böyle güzelsindir. Ee, ben nasıl olmuşum?" Dizlerini birbirine yaklaştırıp hafifçe eğilerek yaptığı heyecanlı konuşmanın ardından duruşunu düzeltip şirince gülümsedi.

"Sende harika olmuşsun Yağmur, kesin elbiseni sen seçtin diye böyle güzelsindir..." deyip güldüm. Gülerek kapıya gidip geçmem için kapıyı açtı. Yaptığı nazik harekete gülümseyerek kapıdan çıktığımda gülümsemem soldu. Kapının önünde iki tane son model araba vardı. Şaşkınlıkla Yağmur'a döndüm.

"Yağmur bu ne?"

"Aa, bunların burada ne işi var ya? Bunlar Poyraz ve Koray'ın arabaları..."

Koray'ın adını duyunca keyfim kaçmıştı.

"Sen mi çağırdın?"

"Yo, benimde haberim yoktu."

Arabalardan Poyraz ve Koray çıkıp yanımıza geldiklerinde Yağmur'un solukları daha duyulur bir hal alıp sıklaştı.

Poyraz "Bu geceki partide bize işlik eder miydiniz?" Elini nazikçe uzatıp başını eğdiğinde güldüm. Komik görünüyordu. Boşta kalan eliyle etrafa umursamazca bakınan Koray'ı dürttüğünde sonunda onun da dikkati bize yönelmişti.

"Hadisene be abicim o kadar prova yaptık."

"Sen yaptın, ben değil."

"Konuyu uzatma da elimi uzat kardeşim, hadi bak belim ağrıdı."

Oflayarak elini uzattığında Poyraz memnun olmuşçasına gülümseyip Yağmur'a baktı. Yağmur ise Poyraz'ın bakışlarıyla birlikte titrediğinde olayı anlayıp hemen Koray'ın eline karşılık verdim.

"Ee, Yağmur'un eşi yok yani benimde yok o zaman biz Koray'la gidelimde sizde başbaşa gidin, ay yani beraber gidin." Toparlıyayım derken içine etmiştim resmen. Koray amacımı anlamadığından ukala bakışları eşliğinde doğruldu. Yağmur da Poyraz'ın elini tutuğunda arabalara geçtik.

"Beni bu kadar sevdiğindem haberim yoktu, Sareciğim..."

"Ne salaksın sen öyle, yalnız kalsınlar bir an önce diye acele ettim. Kız heyecandan ölecekti biraz daha bekleseydik..."

"Niye heyecanlanıyorki?"

"Cidden anlamadın mı? Yağmur Poyraz'dan hoşlanıyor."

"Ne? Böyle bir şey olduğunu sanmıyorum Sare, yani yıllardır kardeş gibi herkes. Eper gerçekten seviyorsa da hiç belli etmedi sevdiğini."

Senden Önce Senden SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin