*KORAY*
Sare'nin kafeye gelmemesine şaşırmamıştım. Son günlerde yaptıklarımıza katılmıyor, hep bir şeyler söyleyip uzaklaşıyordu bizden. Bugün son kez izin vermiştim yalnız kalıp düşüncelerini sonlandırması için. Eğer bir kez daha uzaklaştırırsa kendini kesinlikle omu yalnız bırakmayıp neler olduğunu soracaktım.
Bir süre Sare'nin gidişini izledikten sonra arkamı döndüm ve ters yöndeki kafeye ilerlemeye başladık. Yağmur'a yaklaşıp sessizce "Sare sence de garip davranmıyor mu? Senin haberin var mı, evde mi bir şey oldu?" Yağmur bilmediğini dudağını bükerek belli ettiğinde tekrar önüme döndüm.
*
Saatlerin ardından oturduğumuz rahat koltuklardan kalkıp içtiklerimizin parasını ödedik ve kafeden ayrıldık. Sare'ye bilmem kaçıncı mesajımı atarken cevap vermemesine sinirlenmiştim. Dayanamayıp onu aradım ve telefonu kulağıma götürdüm. Açmamasına rağmen ısrarla tekrar tekrar ararken Yağmur'un dikkatini çekmiş olmalıydım ki yanıma geldi.
"Sorun mu var?"
"Sare telefonuna bakmıyor."
"Bir de ben deniyeyim. Sizin aranız mı bozuk sanki?"
"Hayır." dedim net bir şekilde. "Yani en son değildi. Farkında olmadan bir şey mi yaptım anlamadım ki."
Yağmur'un da aramalarına ve mesajlarına cevap gelmeyince endişelenmeye başlamıştım. Kendi kendime onun uyuyor olabileceğini hatırlatarak sakin kalmaya çalıştım.
"Benim ufak bir işim çıktı. Yarın görüşürüz." deyip arabama bindim ve Sare'nin evine sürdüm.
Arabayı ani bir frenle durdurduğumda tekerleklerden çıkan çığlıkları umursamadan arabadan indim ve Sare'nin oturduğu evin kapısına gittim. Zile basarken kapıyada defalarca vurdum. Evde değil miydi bu kız? Evde değilse hala neredeydi, saat gece yarısını çoktan geçmişti. Uzun bir süre kapıda durup Sare'yi beklememe rağmen hala gelmemişti. Sık sık evin içinde bir hareketlilik olup olmadığına bakıyor telefonumu kontrol edip duruyordum. Karşıdan bana doğru gelen kız slüetini görünce gözlerimi ovup tekrar baktım. Görüşüm netleşirken gelenin Yağmur olduğunu anlamam uzun sürmedi.
"Sen burada ne arıyorsun?"
"Unuttun mu, ben burada kalıyorum kısa süreliğine. Asıl sen burada ne arıyorsun?"
"Sare evde yok. Gel seni eve bırakayım." dediğimde kaşlarını çattı.
"Ee nerede o zaman hala?"
"Off bir bilsem Yağmur, bir bilsem!"
O sırada Yağmur'un telefonu çaldığında ekrana kaşlarını biraz daha çatarak baktı. Göz ucuyla baktığımda kaydedilmemiş bir numara olduğunu gördüm. Bana açıp açmama konusunda kararsız bakarken açması için işaret yaptım. Birkaç saniye daha emin olmayarak bekledikten sonra telefonu kulağına götürüp "Alo." dedikten sonra telefonun diğer ucundan gelen seslerle bakışları sakinleşti. Bir süre hiçbir şey demeden bekledikten sonra "İyi misin? Sesin çok kötü geliyor. Ağladın mı sen? Neredesin? Kimden arıyorsun beni? Telefonun nerede kaç kere aradım ama açmadın. Koray'da senin için endişeleniyordu. Ona da haber versen iyi olur. Ayrıca özür dileme, sorun değil." Konuştuğu kişinin Sare olduğunu anlar anlamaz telefonu almak için hamle yapmıştım ama eliyle bir dakika yapıp Sare'nin dediklerini dinledi.
"Neden yalnız kalmaya ihtiyacın var? Kiminle kalacaksın? Koray burada bak ona veriyorum telefonu. Alo? Sare?" Telefonu kulağından uzaklaştırıp boş boş ekrana baktıktan sonra bana döndü. Meraklı gözlerle ona bakarken "Kapattı." dediğinde inanamaz şekilde ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Önce Senden Sonra
Novela JuvenilKapak yapımı: @sudezey "Gözlerin... Aynı benim gibi, arafın ta kendisi..." "Gülüşün... Aynı hayal gibi. Hayalim gibi. Çok güzel ve bir o kadar ulaşılmaz..." "Ulaşmak senin elinde. Bırakma beni." "Nasıl bırakırım seni? Seni bıraksam bile gülüşünü bır...