40: 28 days without back to you

13K 723 7.2K
                                    

28 + 99dwy + back to you birleşimi olarak yazdığım en feels içerikli başlık oldu ve say my name tarihinde ilk defa bölüm yazarken ağlayıp bu kadar uzun angst yazdım
(100 sayfa)

ilkleri yaşattığından benim için önemli olan bu bölümü rainbowbearbb 'ye ithaf ediyorum çünkü o da bana ilkleri yaşattı;)

*bölüm parçaları:
michael ortega - it's hard to say goodbye
balmorhea - remembrance
evgeny grinko - faulkner's sleep

*multimedya'da bölüm içeriği ile ilgili bir edit var.

UYARI: ANGST

1. Gün

Ses kayıtları son bulduğu esnada telefonun elimden kayıp ıslak zemine düştüğünü hissediyor, bedenime çöken ağırlık ile kendimi dizlerimin üstünde bulurken öylece boşluğa bakıyorum. Hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum. Dizlerim ıslak zemine değerken gözyaşlarıma onun tenine değen sulara akması için yalvarıyorum. Ağlayarak küçülecek olan acım içime atarak büyüyor. Kalbime battığını hissettiğim iğneyi çıkarmaya çalışamayacak kadar güçsüzleşiyorum. Kafam karışık, düşüncelerim bulanık bir hale giriyor. Söylediği her kelime beynimde kendini tekrar ediyor.

O yoktu. Gitmişti. Dudaklarıma, gözlerime, tişörtüme ve dövmelerime bakarak iki hayalet olduğumuzu anlatan sesi... Güneş gibi içimi ısıtan gülüşü... Kahverengi kıvırcık saçları... Derin yeşil gözleri... Hiçbir yerde yoktu.

Tam şu an burada olsa ve küvetten çıkıp banyo kapısını çalarak odaya girmeye çalışsa ona dışarı çıkarken kapı çalınmaz diyerek sitem bile etmem. Üzerime atlayıp bana yumruk atarken eski defterleri açsa ona hiçbir şey demem. Tık tık şakaları yapsa komik olmamasına rağmen gülerim. Bana kendisine aşık olmak gibi bir aptallık yapmamamı söylese beni bırakmaması için ona aptal olduğumu bile söylemem.

Aptallık etmiştim. Bilseydim, eğer bilseydim onu durdurabilirdim. Onu durdurmak için her şeyi yapardım. Onu durdurmalıydım.

Uyumuştum. Rüyamda Ricky'i gördükten sonra bana söylediği şeylerin etkisiyle duygularımı sayıklayarak dile getirmiştim ve o beni duymuştu. Uyumamalıydım.

Uyanmıştım. Ayaklarıma kadar gelen suyun banyo kapısından sızdığını anlayınca kapıyı kırmamla onu küvette gördükten sonra suda yüzen kahverengi saçları ve pembe çiçekleri fark ettiğimde gerçek olduğuna inanamamıştım. Rüyada olduğumu düşünmüştüm. Ricky ile ilgili gördüğüm rüyanın devamı sanmıştım. Uyumamalıydım.

Gözlerimi onun yanımda olmadığı bir dünyaya açmıştım.

Bana uzaklara gittiğini söylemişti. Sadece bunu söylemişti. Ne kadar uzağa gittiğini bilmiyorum. Yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyorum. Ben onun yaşayıp yaşamadığını bile bilmezken benden kendisini unutmamı ve sanki hayatıma hiç girmemiş gibi yaşamamı istemişti. Beni böyle bir belirsizlikle baş başa bırakırken nasıl yaşamamı isteyebilir?

Harry Styles hayatıma girmekle kalmayıp hayatımın merkezi olmuştu.

Hayatımın merkezindeki bir insanı unutamam. Benden bunu isteyemez. Onsuz bir hayatta sağlığıma dikkat edemem. Güçlü kalamam. Bu kadar kolay olamaz. Bir insanı kendine alıştırdıktan sonra çekip gitmek bu kadar basit olmamalı. Benim için bu kadar basit değil. Vedaları sevmediğimi bilmiyor mu? Ricky beni terk ettiğinde ne hissettiğimi bilmiyor mu? Ricky... Mektubunda Harry'nin beni üzeceğini yazmıştı ve ben böyle bir şeyin asla olmayacağını düşünmüştüm. Haklıydım. Böyle bir şey asla olmadı. Harry beni üzmedi, içten içe parçalara ayırdı.

say my nameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin