*Bölüm parçası:
Meg&Dia-Monster (DotEXE Dubstep Remix)
Louis Tomlinson-Because Of You (cover)*Multimedya'da Michael var.
Rüyalar...Kimileri istem dışı rüyalar görür,kimileri ise görmek istediklerini,hayal ettiklerini görür rüyalarında.Ki o kişiler herkesin gözünde şanslı kesim olmuştur.
Ve evet,ben de o kesimdeydim.
Rüyalarımı kontrol edebiliyordum.Bu özelliğim de kendimde sevdiğim şeylerin listesinde yer alıyordu.Herkes tarafından imrenilen bir şeydi,neden sevmeyecektim ki?
Küçükken gözlerimi her kapattığımda,bir şarkıcı olduğumu hayal ederdim.Evet,küçüklüğüm boyunca ne olmak istediğim sorulduğunda cevabım hep aynıydı; şarkıcı olmak.
Fakat zaman,hayallerimi de değiştirmişti.Hala içimde bir yerlerde şarkıcı olmak isteyen,elinde oyuncak mikrofon ile evin içinde koşturarak şarkı söyleyen Louis varsa da,ortaya çıkarmak için bir girişimde bulunmamıştım.
Geçmişin geçmişte kalmasından yanaydım.
Hayallerim bir süre sonra rüyalarıma geçiş yapmıştı.Kafamda öyle senaryolar kuruyordum ki bazen gözlerimi açtığımda gerçek hayata dönmem zaman alıyordu.Rüyalarım benim gizli sığınağımdı.İstediğim,hayalini kurduğum her şey rüyalarımda gerçekleşiyordu.Bir insan daha ne isteyebilirdi ki?
Belki de uykucu olmam bundan kaynaklanıyordu.Mutluydum,uyanmak istemeyecek kadar.
Fakat şimdi farklı bir şey oluyordu.Çok farklı...
Bilincimin yerinde olduğunu hissediyordum ama gözlerimi açamıyordum.Tek duyduğum seslerdi.
"Louis," dedi aşina olduğum bir ses."Uyan,rüya görüyorsun."
Gözlerimi o kadar sıkmıştım ki etrafının ıslaklıkla dolmasına neden olmuştum.
Kulaklarım çınlamaya başlamıştı.Bir yanda tanıdık bir ses bana sesleniyordu,diğer yanda ise o şarkı çalıyordu.
Forgiven...
Gözlerim kapalıydı ama gördüğüm şey göz kapaklarımdan dolayı olacak karanlık değildi.
Gördüğüm şey;yeşilin en farklı tonundaki gözler,şekilli bukleler ve kırmızılaşmış dudaklardan başka bir şey değildi.
Lanet olasıca rüyamda göreceğim en son şey bunlar olmalıydı.
"Louis,aç gözlerini.Sayıklıyorsun."
Tanıdık gelen sesi tekrar duyduğumda kafamı iki yana salladım ve bahçenin çıkışındaki ışığı farkettim.
Birden,dudaklarımdan istemsizce dökülen kelimelere anlam veremedim.
"Işığa götür beni,"
Elimi tutmuştu ve karşılık olarak hiçbir şey yapmıyordum.Tanrı aşkına, neden gülümsüyordum?
Hayır,hayır bu rüya kesinlikle benim kontrolüm altında olamazdı.Kabul edemezdim.Hatta ne rüyası,gördüklerim kabusun diğer tanımından başka bir şey değildi.
Işığın önüne geldiğimizde,dudaklarımdan istem dışı kelimeler çıkmaya başlamıştı yine.
"Sen gelmiyor musun?"
Kafasını iki yana sallayınca ellerimiz yavaş bir şekilde ayrılırken kendimi ışığın içine atmamla gözlerimi açmam ve karşımda Dorota'yı görmem bir olmuştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/12926634-288-k597248.jpg)