Sabah yüzümü kaşındıran saçlarla uyanmıştım.Gözlerimi açtığımda Luhanın boynuyla karşılaştım.Luhan bana sarılmış bir şekilde hâlâ uyuyordu.Dün ki anılar zihnime doluştuğun da utanmıştım.Ben dün gece ne yapmıştım? Şu an bana yanlış gelmesi gerekirken neden kendimi Luhanın kolların da hiç olmadığım kadar huzurlu hissediyordum ki? Luhanı uyandırmamaya dikkat ederek kollarının arasından çıktım.Ayağa kalktığım da arkamda ki sızıyla ağzımdan ufak bir inleme kaçmıştı.Neyse ki Luhan uyanmamıştı.Hafif topallayarak banyoya girdim.Kısa bir duştan sonra üzerimi giyinerek aşağıya indim.Kahvaltı hazırlayacaktım.Şu an kendimi gerçekten evli bir insan gibi hissediyordum.Mutluydum.Nedenini bilmediğim bir şekilde içimde Luhana karşı olan nefretim kaybolmuştu sanki.Bugünü bozmayacaktım.İçimden geldiği gibi davranacaktım.Mutfağa girip kahvaltı hazırlamaya başladım.Niye şuan da Luhandan nefret etmem gerekirken dün geceyi düşündükçe kalbim hızlanıyordu ki?
#################################
Uyandığımda yanımda Sehun yoktu.Yine mi kaçmıştı yoksa? Eğer kaçmışsa ceza vermekten asla çekinmem.Dün gece hayatımda yaşadığım en mükemmel geceydi.Sehun mükemmeldi.Aşık etmem gereken kişi Sehunken ben daha çok çekiliyordum.Sehunu kendime aşık edersem benim de aşık olmam da bir sakınca yok nasılsa.Ayağa kalktığım da mutfaktan sesler geldiğini duydum.Sehun kaçmamıştı.Gerçek evli çiftler gibi kahvaltı hazırlıyordu.Banyoya girip duş aldıktan sonra üzerime değiştirerek aşağıya indim.Sehun geldiğimi duymamış olmalıydı ki işine devam ediyordu.Kıyafetlerini giymişti.Dün yaşadıklarımızdan sonra şuan benim gömleğimi giymiş bir şekilde kahvaltı hazırlıyor olmalıydı.Dizilerde hep öyle olurdu.
Sehunun arkasından yaklaşarak kollarımı beline sardım.Yanağına öpücük kondurduktan sonra kafamı boynuna gömdüm.
"Günaydın bebeğim."
"Günaydın Luhan."
Sehun mutlu gibiydi.Şuan dün gece yüzünden ağlayacağını benden nefret ettiğini söyleyeceğini beklerken o sadece gülümsemişti.
"Dün gece mükemmeldi."
Bu söylediğimle utanmıştı.Yanakları pembeleşmişti.Çok tatlıydı.Bozuntuya vermeyerek elime tabakları tutuşturdu.
"Gitte masayı hazırla bari."
Şimdiden emirde vermeye başladı.
Kısa bir süre sonra masayı hazırlamıştık.Masaya oturarak sessizce yemek yemeye başlamıştık.Ne konuşabilirdik ki hiç bir fikrim yoktu.Kahvaltımızı yaparken Sehunun telefonu çalmıştı.Heyecanla telefonu açmıştı.
"Efendim Minwoo hyung."
"..."
"Şimdi mi hyung?"
"..."
"Bir şey mi oldu."
"..."
"Peki geliyorum.Görüşürüz hyung."
"..."
Yine şu Minwoo gıcığı bu çocuğa acaip derecede sinir oluyordum.
"Noldu Sehun?"
"Bilmiyorum.Minwoo hyung acilen eve gelmem gerektiğini söyledi.O yüzden gidiyorum ben."
Hızlıca üst kata çıkmaya başlamıştı.
"Peki geç kalma."##################################
Minwoo hyung acilen benimle konuşması gerektiğini söylemişti.Merak etmiyor da değildim.Hızlıca üzerimi değiştirerek yola çıkmıştım.Kısa bir süre sonra bizim eve gelmiştim.Zile bastığım da kapıyı Baekhyun açtı.Gülerek boynuna atladım.
"Hyung"
"Sehuna"
"Hyung ne oldu? Neden acilen gelmemi istediler?"
"Bilmiyorum ki.Tuhaf görünümlü bir adam geldi.Ve şuan seni salonda bekliyorlar."
Baekhyunla birlikte salona geçtik.Babam,Minwoo hyung ve Baekhyunun dediği gibi tuhaf görünümlü bir adam hararetli bir şeyler konuşarak oturuyorlardı.Beni görünce hepsi birden ayaklandı.
"Hoşgeldin oğlum."
"Hoşbulduk baba."
Babama ve Minwoo hyunga sarılmıştım.Sıra tuhaf görünümlü adama gelince Minwoo hyung konuşmaya başlamıştı.
"Sehun bu benim Amerikadan ustam.Kendisi çok bilgili biridir."
"Meraba evlat ben Kim Yoonmul.Minwonun dediği gibi Amerikadan ustasıyım."
Kim Yoonmul mu? Hani şu her vampirin hayranlıkla bahsettiği vampirlerin içindeki en bilge kişi olan Kim Yoonmul mu?
"Meraba efendim.Bende Oh Sehun adınızı çok duymuştum."
Elini sıktığım da tuhaf bir aura hissettim bu onun gücü olmalıydı.
"Şimdi neden buraya acilen çağırıldığını merak ediyorsundur.O zaman vakit kaybetmeden konuşmaya başlayalım.Konuşacak çok şeyimiz var."
"Peki efendim."
"Efendim deme evlat.Çok resmi hissettiriyor.Usta demen yeterli."
Babam ve Baekhyun odadan çıkmıştı.
"Niye odadan çıktılar?"
"Beraber konuşmamız daha iyi."
Usta tekli koltuğa otururken Minwoo hyung ve ben ikili koltuğa oturmuştuk.
"Şimdi beni iyi dinlemen lazım Sehun.Anlattıklarım sana biraz karışık gelebilir.Bu çok normal.Bunun için beni çok iyi dinlemen lazım."
Kafamı sallayarak onaylamıştım.Neler olduğunu gittikçe daha çok merak ediyordum.
"Minwoonun neden Amerikaya gittiğini biliyor musun? Minwoo diğer vampirlere göre daha güçlü.Hatta deltadan sonra ki en güçlü vampir.Klanın önde gelenleri de Minwonun gücünü hissettikleri için güçlerini eğitebilmesi için benim yanıma gönderdiler.Minwoo bir koruyucu.Delta doğduğu zaman aynı anda da bir koruyucu seçilir.Koruyucuya da güçler bahşedilir.Deltayı her zaman koruyup kollayabilmesi için.Hoş şimdi içinden deltanın korunmaya mı ihtiyacı var diyosundur.Doğru ihtiyacı yok.Ama deltanın güçleri uyandığın da eğitilmesi için biraz süre gereklidir.Bu süre deltayı bağlıdır.Onu eğitecek kişi de koruyucudur.O yüzden vampirler koruyucunun kim olduğunu hissedebilirler.Daha sonra eğitilirler ki delta uyandığında onu koruması ve güçlerini nasıl kullanacağını öğretmesi için.Eğer delta güçlerini yanlış bir şekilde kullanırsa bu bütün doğaüstü varlıkların hatta vampirlerin bile sonu olur.Şimdi düşünüyorsun ki bunu bana neden anlattı? Ama çok yakında anlayacaksın evlat.Ve Minwoo sende oldukça şaşırmış görünüyorsun.Yanıma ilk geldiğin andan beri koruyucu olduğunu biliyordum.Ama seni iyice eğitmeden söylemek istemedim."
Gerçekten de kafam fazlasıyla karışmıştı.Ne yani bütün bu olanlar,delta gerçekten benim için fazlaydı.
"Demek istediğiniz de-delta ben miyim?"
"Bunu çok yakında gözlerimizle görerek öğreneceğiz."
Nasıl ama nasıl olur? Ben delta olamam.Böyle bir şey imkansız.
"İzninizle ben biraz hava alıyım."
"Sehun istersen bende gelebilirim."
"Gerek yok hyung.Biraz yalnız kalmalıyım."
"Peki kendine dikkat et."
Hızlıca salondan çıkarken ustanın hyunga "Sehunu o uzun bir süre o kurdun yanına göndermeyin.Zaten aklı fazlasıyla karışık daha da karışması bizim için hiç iyi olmaz." Dediğini duymuştum.Çok saol usta aklım daha da karışmıştı.Daha ne kadar karışabilirse.
Kısa bir yürüyüşten sonra her zaman ki ormana gelmiştim.Yalnız kalmak istiyordum.Beni bu orman da rahatlıkla bulabilirlerdi.Ormanın derinliklerine yürüdükçe kimsenin bilmediği sadece Baekhyun ve benim bildiğim gölete gelmiştim.Burası her zaman bana huzur vermişti.Ama şuan veremiyordu.Yakınlarda ki bir ağacın dibine oturarak suyu seyretmeye başlamıştım.Şu son zamanlarda hayatım fazlasıyla aksiyonlu bir hâl almıştı.Hâlâ anlamıyordum ben nasıl delta olabilirdim ki olamazdım.Olmamalıydım.Eskiden hep delta olmak isterdim.Delta olmak ve en başta annem olmak üzere bütün vampirlerin intikamını almak.Şimdi ne değişmişti ki? Güçlerim uyanacak delta olduğumu herkes anlayacak ve kurtların sonunu getireceğim.Bu kadar basit işte.
Basit değildi lanet olsun basit değildi.Luhan.Ona ne olucaktı? En başta onu öldürmek zorundaydım.Neden hep çaresiz olduğumda ağlamak zorundaydım ki? Peki neden bunların hepsi benim başıma gelmek zorundaydı? Annemin intikamını her şeyden çok almak istiyorum.Ama Luhan ben onu nasıl öldüreceğim ki? Ne ara Luhana bu kadar bağlanmıştım.Nefret edemiyordum işte lanet olsun ki nefret etmem gerekirken ben edemiyordum.Göz yaşlarım daha da çok hızlanmaya başlamıştı.Kalbim ve aklım büyük bir savaş içindeydiler.Telefonum çalmaya başladığında kendime gelmiştim.Arayan Baekhyundu.
"Efendim hyung."
"Sehun neredesin?"
"Biraz kafamı toparlıyorum?"
"Peki Sehuna.Sana iyi bir haberim var.Artık evlilik iptal.Luhana haber gönderdiler."
"Ne? Yani öğrendiler mi?"
"Yani.Klanın önde gelenleri,sayılı kişiler öğrendi.Bu yüzden de evliliğin iptal olmasını istediler.Yani buraya geliyorsun."
Baekhyun baya sevinmiş olmalıydı sesi neşeli geliyordu.
"Tamam hyung.Birazdan gelirim."
"Pek sevinmemiş gibisin Sehun?"
"Yoo hayır.Sevindim."
Yalan.Telefonu kapattıktan sonra ormanın çıkışına doğru yürümeye başladım.Neden böyle hissediyordum ki? Sevinmeliydim.Sonunda istediğim oluyordu.Annemin intikamını alıcaktım.Sevinmeliydim.###################################
"Efendim Oh Sejon evlilikten vazgeçtiğini söyledi.Ve Sehunu yollamayacaklarmış."
"Ne?! Nasıl böyle bir şey yapabilirler?!! Chanyeol sürüyü hazırla sanırım bir ders vermemiz gerekiyor."
Kimse benden Sehunumu alamaz.Hiç kimse.Sonunda geri dönüyorum^^ otobüsteyim şuan bölüm yayınlıyım dedim kkk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Or Revenge
FanfictionLove or Revenge? Belkide aşk kazanacaktı... Ya da intikam aşkın önüne geçecekti.. Kim bilebilirdi ki? Luhanın baskın olduğu bir hikaye.