Hayat neden hep benim tersime işlemek zorundaydı ki? Sevdiğim adam tam yanımda dururken,ona o kadar yakınken bir o kadar da uzaktım.
Ne kadar uzansam da ulaşamıyordum bir türlü.
Neden vampir olarak doğmuştum ki ya da o bir kurt olarak? Hayat her zaman oyununu adil oynamıyordu.Hele bana karşı hiçbir zaman adil olmamıştı.Sehuna baktığımda mutlu gözüküyordu.Aşık olduğu adam yanındaydı,onun bebeğini taşıyordu.Tabi onun da kaygıları vardı.Görevleri.Sonuçta bir deltaydı.Ama o aşkı seçmişti.Seçimi cesaret isterdi.Bende de o cesaret varmıydı bilinmez.Vampir bölgesinden ayrılmıştık.Kurtların bölgesine yaklaştıkça kendimi biraz tuhaf hissediyordum.Yan tarafıma baktığımda sevdiğimi gördüm.
Bunu kendime itiraf etmekten çekinmiyordum.Çekindiğim tek şey kendime engel olamamaktı.Neden kendime engel oluyorsam? Yaşadığımız hiçbir ânın tekrarı yok.En iyisi elimizdeyken ânın tadını çıkarmak.Aşkı yaşamak.
"Küçük vampircik~~"
Bana böyle aegolu bir şekilde seslenmesi hoşuma gitsede göz devirmiştim.
"Efendim kurtçuk~~"
"Kurtçuk ne ya? Başka bir şey bulamadın mı? Her neyse bir şey sorucaktım ben sana.Sehunların yanında mı kalacaksın?"
"Yani.Başka nerede kalabilirim."
"Bende kalabilirsin."
Heyecanlı bir şekilde söylemişti.Sonra kırdığı potu anlayarak utangaç bir şekilde ensesini kaşımıştı.
"Ee ş-şey yani sonuçta yeni ev-"
"Tamam."
"Hemen itiraz et- ne? Evet mi dedin sen?"
Yine gözlerimi devirmiştim.Bu çocuk yanımdayken sürekli göz deviriyordum.
"O zaman ben Sehuna haber veriyim."
Sehun tam eve girecekken arkasından seslendim.
"Sehun"
"Efendim hyung"
"Şey ben Chanyeolda kalmayı düşünüyorum.Yani ısrar etti de kırmak istemedim."
Benim zeki kardeşim anlayarak pis pis sırıtmaya başlamıştı.
"Ya ya tabi öyledir hyung.İzin veriyorum kalabilirsin.Ama bizede geleceksin."
Gülümseyerek Sehuna sarılmıştım.Chanyeolla birlikte azıcık yürüdükten sonra evine gelmiştik.Evi baya büyük ve gösterişliydi. "Gösteriş meraklısı şey."
"Sen bana laf sokmadan duramıyor musun?"
"Yok canım.Hobim oldu o artık benim."
Gülümseyerek göz kırpmıştım.Ne yaptığımın farkına vardığım da ise çok geçti.Chanyeol nedenini bilmediğim bir şekilde hipnotize olmuş gibi bana bakıyordu.
"Hadi girelim artık.Çok yorgunum ben."
Chanyeol kendine gelerek kapıyı açmıştı.İçeri girdiğimde evin dışının aksine gayet sade ve güzeldi.Beğenmiştim.
"Yukarıda koridorun sonunda sol taraftaki odada kalabilirsin.Karşısındaki de benim odam.Sen istersen biraz dinlen bende yiyecek bir şeyler hazırlayayım."
Chanyeolu onaylayarak bana söylediği odaya çıkmıştım.Oda zarif bir şekilde dekore edilmişti.Burası da evin diğer yerleri gibi güzeldi.
Yatağı gördüğüm de bana acaip şekilde çekici gelmişti.Dayanamayarak kendime yatağa bıraktım.Kısa süre sonra gözlerim kapanmaya başlamıştı.
#########################
Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki.Yerinden çıkmaması bir mucizeydi.Baekhyun benim evimdeydi.Benim.Bence bu fırsatı değerlendirerek kendime aşık etmeliydim.Yemeği hazırladıktan sonra Bekhyunu uyandırmak için yukarıya çıkmıştım.Odaya girdiğimde yatakta uyuduğunu gördüm.Yanına uzanarak yanağımı avucumun içine dayayarak Baekhyunu izlemeye başladım.
Niye bu kadar kusursuzdu ki? Niye bu kadar mükemmel olmak zorumdaydı? Yeryüzüne düşmüş kanatsız bir melek gibiydi.
Aşıktım ona hemde çok aşık.İlk görüşte aşka inanmam.İlk görüşte aşk görünüşüne duyulan ilgidir.Bende ilk gördüğümde Baekhyunun görünüşüne aşık olmuştum.Zaman geçtikçe de her şeyine.Kalbine,ruhuna,gülümsemesine,huysuzluğuna,nefesine,gözlerine,dudaklarına.Kısaca onu o yapan her şeye.Birisinin onu izlediğinin farkına varmış olmalı ki gözlerini kırpıştırmaya başlamıştı.Ama ben toplanma ihtiyacı duymamıştım.Ne olucaksa olsun artık.Baekhyunu artık uzaktan sevmek istemiyordum.
"C-chanyeol? Ne yapıyorsun burada?"
Gülümsemiştim.Şuan her zamanki gibi çok mükemmeldi.
"Seni izliyorum."
Bunu beklemiyor olacak ki baya şaşırmıştı.
"Niye bu kadar şaşırdın? Seni izleyemez miyim?"
"Y-yani tabi şey.."
Yanakları hafiften pembeleşmeye başlamıştı.Bende fırsat bu fırsat diyerek yattığım yerden kalkarak üzerine çıkmıştım.Baekhyunun kollarını tutarak başının üstüne sabitlemiştim.
"C-chanyeol"
"Baekhyun sessiz ol ve beni dinle.Eğer şimdi söyleyemezsem bir daha söyleyebilir miyim bilemiyorum.
Baekhyun ben senden çok hoşlanıyorum.Ne hoşlanması ya sana sırılsıklam aşığım.Biliyorum bu doğru değil.Biz ikimiz çok farklıyız.Ama bu kalbime engel olamıyorum.Seni sevmekten kendimi alamıyorum.Gülünce hilal şeklini alan gözlerine,sinirlendiğinde saçmalamana,utandığında pembeleşen yanaklarına,seni sen yapan her şeye aşığım Baekhyun.Yani eğer red edersen an-"
Aniden dudaklarıma değen yumuşaklıkla gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.Baekhyun..beni öpüyordu.Sanırım öldüm ben.
Baekhyuna karşılık vererek yavaş ama tutkulu bir öpüşme başlattım.
Dudaklarımızı ayırdığımız da Baekhyun gülümseyerek bana bakmıştı.
"Bende sana aşığım şapşal."
"N-ne? Ciddi misin? Yoksa ben öldüm mü ya?"
Söylediğim şeylerle Baekhyun kahkaha atmaya başlamıştı.
"Niye bu kadar şaşırdın? Sana aşık olmam imkansız bir şeymi?"
Gülümsemiştim.Yüzünü ellerimin arasına alarak alnına uzunca bir öpücük kondurmuştum.
"Şuana kadar gözümde ulaşılmazdın meleğim.Benim yerimde olsaydın bunu çok iyi anlardın."
"Emin ol ki Chan bende aynıydım.Aklıma takılan bir şeyde var.Bundan sonra ne olacak?"
"Biz mutlu mutlu yaşayacağız meleğim.Ben seni canım pahasına da olsa koruyacağım ruhum."
"Chan..beni asla bırakma"
"Asla ruhum asla."Bu bölümüde Chanbaeke ayırıyım dedim.Biraz kısa oldu sorry~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Or Revenge
FanficLove or Revenge? Belkide aşk kazanacaktı... Ya da intikam aşkın önüne geçecekti.. Kim bilebilirdi ki? Luhanın baskın olduğu bir hikaye.