Rüya

331 28 88
                                    

Issız karanlık bir ormandaydım.Etrafıma baktığımda ağaçlardan başka bir şey göremiyordum.Ormandan çıkmak için yürüyordum ama ne kadar yürüsem de hep aynı noktadaydım.İlerleyemiyordum.

İleride karaltı görünce ilerlemeye çalışmıştım.Her ne kadar başarısız olsam da.Ben görüntüye değil sanki görüntü bana yaklaşıyordu.Görüntü netleştiğin de bir kadın gördüm.Üzerinde beyaz bir elbise ve elbisede bir çok kan lekesi.Diğer kişiye baktığım da siyahlara bürünmüş olduğunu gördüm.Elinde de kanlı bir bıçak vardı.Görüntü daha çok netleştiğin de yüzleri de görmeye başlamıştım.Keşke görmeseydim de.Olduğum yerde donmuştum.Annem ve Luhandı.

"ANNE!!"diye bağırarak yanına koşmaya başlamıştım.Ben yaklaştıkça Luhan ortadan kaybolmuştu.Annemin yanına vardığım da eğilerek annemi uyandırmaya çalışmıştım.Bir yandan annemi sarsıyor bir yandan da ağlıyordum.

"Anne.Anne uyan lütfen.Gözlerini aç.Bırakma beni."
Annem gözlerini zorlayarak açmıştı.Elini kaldırarak yanağıma koymuştu.
"Sehun..b-benim güzel oğlum."
"Anne.Anne lütfen g-gitme."
"Sehuna gitmek zorundayım.Ama senden son bir isteğim var.Babanın dediklerini yap.İntikamımı al oğlum."
"A-ama anne ben..ben y-yapamam."
"Yapmak zorundasın oğlum.Bu annenin senden son ve tek isteği."

"ANNE"
Gördüğüm rüyadan daha doğrusu kabus mu demeliyim..terlemiş ve korkulu bir şekilde uyanmıştım.Benim bağırmama Luhan da uyanmıştı.

"Sehun,bebeğim ne oldu? Kabus mu gördün?"
Luhan endişeyle bana yaklaştığın da rüyada annemin söyledikleri aklıma gelerek uzaklaşmıştım.
"Önemli değil.Sadece kabustu."

Yataktan kalkarak lavobaya gitmiştim.Daha fazla taşıyamıyordum yükümü.Duvara dayanarak yere oturdum.Gözyaşlarım yine benden izinsiz akıyordu işte.Ve yine ben ne yapacağımı bilmiyordum.Daha yeni kalbimin sesini dinlememi söyleyen annem değil miydi? Peki bu neydi şimdi? Niye hayatım bu kadar karmaşa içinde olmak zorundaydı ki? Ben sadece Luhana aşık olmuştum.Ne suçum vardı benim? Aşık olmak suç muydu?

Ellerimi karnıma dolayarak bebeğimle konuşmaya başladım.
"Bebeğim,appa ne yapmalı sence? Ne düşünmeli? Appan,babanı çok seviyor ama aklı çok karışık.Sence aklımı mı kalbimi mi dinlemeliyim?"

Açılan kapıyla birlikte Luhan içeriye girmişti.Söylediklerimi duymuş olmalıydı.Yanıma gelerek bana sıkıca sarıldı.Ağlamam daha çok şiddetlenmişti.

"L-luhan ben ne yapacağım?"
"Hiştt ağlama.Sakin ol meleğim.Şimdi her şeyi anlat bana niye bu haldesin? Ama ilk önce içeriye gidelim.Burada yerde oturarak üşüteceksin."
Luhan beni gelin tarzı kucağına alarak yatağımıza getirmişti.

Beni kucağına çekerek saçlarımın arasına derin bir öpücük kondurdu.
"L-lu..ben rüyam da seni ve a-annemi gördüm...s-sen onu öl-"
"Hişştt tamam meleğim.Anladım.Ama sadece bir rüyaydı biliyorsun değil mi? Şimdi Sehun sana çok önemli bir şey anlatacağım.Ve bana inanmanı istiyorum.Anneni ben öldürmedim Sehun.Hatta benim sürüm bile öldürmedi.İki yıl önce sizin klanınıza saldırmamızın nedeni çok başkaydı.Hatta buna saldırmak bile denemez Sehun.Biz sadece sizin klanınız tarafından kaçırılan Suhoyu kurtarmak için o gece oraya geldik.Kavga çıkartmak istemediğimizi sadece Suhoyu vermelerini istedik.Kimseye zarar gelmesini boşa kan dökülmesini istemiyorduk.Biz kurtlar sizin düşündüğünüz aksine o kadar kötü kişiler değiliz.Kısacası savaş istemiyorduk.Ama baban aksini düşünüyordu Sehun.Bize Suhoyu vermeyeceğini söyledi.Bir anda bize saldırdılar bizde karşılık verdik.O g-gece benim annem öldü Sehun.Hemde bizzat baban tarafından öldürüldü.Babamdan pek hazetmezdim.Hatta nefret ederdim.Kötü birisiydi.Zaten babamı öldüren de bendim.Ama annem çok ayrıydı Hun.O benim her şeyimdi.Ve inan ki Sehun senin annene bizden birisi zarar vermedi.Sizin klanınızdan babandan nefret eden birisi o kargaşa da anneni öldürdü Sehun.Baban sana bizim öldürdüğümüzü söylüyor çünkü klanının adının zedelenmesini istemiyor.Gerçekler işte bunlar Sehun."

Luhanın anlattıklarıyla adeta şok olmuştum.Ben bunların hiç birini bilmiyordum.Belki Luhan yalan söylüyordu.Arkamı dönerek Luhana bakmıştım.Gözlerine.Hayır yalan söylemiyordu.Dil yalan söylese de gözler söyleyemez.

"O z-zaman gördüğüm rüya neydi?"
"Bu da büyük ihtimalle babanın oyunu Sehun.Biliyorsun rüyaları kontrol edebilen kahinler var."
Bu kadarı benim için çok fazlaydı.Hemde çok.
"Bu kadar zaman ben kandırılıyor muydum?"
"Öyle Sehun.Siz biz kurtları çok yanlış tanımışsınız.Biz vahşi olabiliriz evet ama boşu boşuna kan akıtmayı sevmeyiz."
"Lu..ben ne diyeceğimi bilmiyorum.."
"Sende haklısın hayatım.Bunları bir anda öğrenmek çok fazla.Sana şimdi bir şey sorucam meleğim.Bana güveniyor musun?"
"Sana herkesten çok güveniyorum sevgilim."
Luhanla dudaklarımızı bu sefer birleştiren ben olmuştum.

####################################

"Yahh Channie!! Gelip yardım etsene.Bırak şu telefonu."
Bu sinirimin sebebi tabiki de hiç tartışmasız Chanyeoldu.Ben burada yemek hazırlarken beyefendi orda telefonunda oyun oynuyordu.Hayat buna güzel ya.Zaten bu kesin bana iş yaptırmak için onunla kalmamı istedi.

Belime dolanan kollarla bütün düşüncelerim uçup gitmişti.Chanyeol kafasını boynuma gömerek kokumu iyice içine çekti.

"Ama hayatım bugün avlanmaya gittiğim için çok yoruldum~~"
Utanmaza bak birde aegolu aegolu konuşuyor.
"Ya ya bilmez miyim.Sanki ben gitmedim.Gittim ama geldim burda yemek hazırlıyorum.Ama Chanyeol beyefendisi ne ya-"
Konuşmamı Chanyeolun dudakları bölmüştü.Dudaklarımızı ayırdığın da utanmıştım yine.Alışamamıştım işte hâlâ.
"Yahh Baekkie çok tatlsın sen ama~~"

Ben bu çocukla ne yapacaktım ya?

####################################

Tao,Xiumin,Lay,ve ben(Kyungsoo) beraber ormana avlanmaya gitmiştik.Zaten şu son zamanlarda canımız fazlasıyla Baekhyun ve Sehuna sıkılıyordu.Arkadaşlarımızın sonuna kadar arkalarındaydık.Onlar bizim yapamadığımızı yapıp aşklarının peşinden gitmişlerdi.

Aslında bende karşı taraftan bir ışık görseydim seve seve sevdiğim adamın peşinden giderdim.Gelin görün ki Jongin tam bir odun.Evet Jongin.Sevdiğim kişi.Ama işin komik olan tarafı da altı arkadaş olarak hepimizinde karşı taraftan altı arkadaşa aşık olmamızdı.Komediydi ya.

"Siz de kuçu kuçu kokusu alıyor musunuz?"
Bunu söyleyen Xiumindi.
"Bizimkilerdir." Lay sonradan ne söylediğini farketmiş olmalı ki utanmıştı.
"Bizimkiler derken bizimkilerden kastın Suho olmasın?"
"Yahh Tao uğraşma benimle"
"Hey hey Tao rahat bırak benim unicornumu" diyerek Laye sarılmıştım.

Ben hala Laye sarılı bir şekildeyken bizim kurtçuklar tam karşımıza çıkmıştı.

"Siz fazla yakım değil misiniz ya?!"
Bunu söyleyen benim odundu.Anlamıyorum bu çocuğu ya kıskanıyor gibi ama belli değil.
"Bundan sanane."
Yanıma gelerek beni Layden ayırmıştı ve kolumu tutmuştu.
"Yeter artık be.Seni seviyorum sana aşığım be.Sende bana aşıksın biliyorum.Artık bundan sonra benim sevgilimsin.Ohh be rahatladım."
Jonginin ani itirafıyla şaşırmıştım.
Ve işin cidden komik olan yanıysa diğerlerinin de itiraf etmesi.Biz altı arkadaş diğer altı arkadaşa aşıktık.

####################################

"Sejon amca.Xiao sürüsünden hatta bizzat Luhandan bir mesaj geldi."
Sejon Minwonun elinde ki mesajı alarak okumaya başladı.Okudukça kaşları daha da çok çatılıyordu.Lanet olası düşmanı fazla zekiydi.

Mesajda yazanlar
Her şeyi anlattım Sehuna.Her şeyi bütün doğrusuyla anlattım.Artık elinde Sehunu kandırabileceğin bir koz kalmadı.Ve ahh unutmadan şu rüya olayını baya iyi düşünmüşsün ama düşmanını iyi tanımıyorsun Oh Sejon.
Xiao Luhanı tanımıyorsun.Sevdiklerim için neler yapabileceğimi bilmiyorsun.

Umarım diğer bölümün telafisi olmuştur canlarım.Ve üç dört bölüm sonra bitirmeyi düşünüyorum.Çünkü daha fazla ilerletemiyorum ve tadında bırakmak istiyorum..

Oy vermeden geçmeyiniz~~Yorum da yapmak çok zor değil yani diyorum kkkk

Ve bu bölüm @darksideofxo nun moralini düzeltmek için yazılmıştır.Her zaman iyi ol pamuk şekerim~~

Sizleri Seviyorum Çikolatalarım*.*

Love Or RevengeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin