Sabah Sehundan baya erken kalkmıştım.İstediğimde buydu zaten.Sehun uyanmadan önce halletmem gereken işler vardı.
Evde ki işlerimi halledip fazla ses çıkarmadan evden ayrılmıştım.Bahçeden dışarı çıktığım da Krisi arabanın yanında beklerken buldum.Krisi çağırmamıştım bu yüzdende biraz da olsa şaşırmıştım.Yanına gittiğim de telefona bakarak sırıttığını gördüm.
"Ooo seni böyle ağzı kulakların da bulmakta ilginç.Nedir bu mutluluğunun sebebi?"
"Ah Luhan geldin mi? Bende seni bekliyordum."
"Neden sen bekliyordun ki? Ben Sungyeolu çağırmıştım."
"Sungyeolun işi vardı da benim gelmemi istedi?"
"Demek Sungyeolun işi vardı?! Hemde alfası onu çağırmışken işi vardı? Sen ona Taoyu görmek için Sungyeolu ikna ettim desene."
"Sende her şeyi biliyorsun Luhan."
Hiçte itiraz etmemişti.Bende son dediğiyle ben Xiao Luhanım benim gözümden hiçbir şey kaçmaz bakışı attım.Vampir bölgesine girdiğimde burnuma gelen iğrenç daha doğrusu bana iğrenç gelen kokuyla karşılaştım.Vampirlerden de kokularından da nefret ediyordum.Tabi Sehun bi istisnaydı.Hem meleğim diğer vampirler gibi kokmuyordu,kan kokmuyordu.Koksa da sorun etmezdim.O benim cennet kokulumdu.
Buluşacağımız yere geldiğimiz de Krisle birlikte arabadan çıkmıştık.Eski bir depoydu.Buluşmak için ne de uygun bir yerdi.Neşeyle içeriye girdiğimde Sejon ve Minwoo koltuğa oturmuş şekilde bir şey düşünüyorlardı.Benim geldiğimi farkettikleri halde kafalarını kaldırıp bir hoşgeldin bile demeye tenezzül bile etmemişlerdi.Çokta umrumdaydı ya.
"Sejon biricik damadın geldi ve sen bir karşılama bile yapmıyorsun.Kırıldım bak."
Dalga geçer bir tonda söylemiştim.Krisle birlikte tam karşılarına oturduk."Neden buluşmak istedin? Çabuk söyle de gidelim.Daha fazla seninle aynı havayı solumak istemiyorum."
"Solumana da gerek yok.İstersen burada bütün oksijenini kesebilirim."
"Zırvalamayı keste sadede gel."Şuan da kendimi zor tutuyordum.Ukalalığı hiç mi hiç sevmezdim.Şu adama katlanıyorsam da sırf Sehunum için katlanıyordum.
"İstediğim şey çok kolay Sejon.Barış istiyorum."
Söylediklerimle birlikte Sejon iğrenç bir kahkaha atmıştı.Iyy bu adamdan bir kez daha nefret ettim."Saçmalama Luhan.Neyine güvenip barış istiyorsun?"
"Asıl sen neyine güvenip barışa karşı çıkıyorsun?"
Krise işaret vererek Minwooyu dışarı çıkarmasını istedim.Şimdi depoda sadece Sejon ve ben vardık.İstediğim gibi tehdit edebilirdim."Barışı kabul etmekten başka çaren yok Sejon.Eğer Sehunun delta oluşuna güveniyorsan tavsiye etmem pek.Sonuçta Sehun benim eşim.Bana aşık ve karnında benim bebeğimi taşıyor.Sana yardım edeceğini düşünüyor musun? Bence düşünme.Çünkü öyle bir şey olmayacak Sejon.Yani her şekilde bütün yollar barışa çıkıyor.Bende pek barış yanlısı değilim ama ne yaparsın aşık olunca işler değişiyor."
Sırıtarak Sejona baktığımda sinirden kıpkırmızı olduğunu gördüm.Daha çok sinir etmek için elimi uzattım.Zorlada olsa elimi sıktığında onu daha da çok sinirlendirecek şeyler söylemiştim.
"O zaman barış yapılmış bulunmakta.Gerekli belgeler akşama eline ulaşır Sejoncuğum."Kahkaha atarak depodan çıkmıştım.Şimdi sıra da bebeğim uyanmadan eve varmak vardı.
####################################
Yazarın Ağzından
Küçük beden camdan yüzünü rahatsız eden güneş ışıkları yüzünden gözlerini açmıştı.Yanına baktığın da kocasının yanın da olmadığını gördü.Aşağı da mı diye bakmak için yavaşça merdivenlerden indi.
Sehun aşağıya indiğinde yukarı da olduğu gibi burada da Luhandan iz yoktu.Tam telefonunu almış Luhanı arayacakken camdan kocasının eve geldiğini gördü.Koşarak kapıyı açmaya gitti.Sehun,Luhandan önce davranarak kapıyı açmıştı.
Luhan kendisine kapıya açan eşini gördüğün de biraz şaşırmıştı.Uyanmamış olduğunu düşünmüştü.Ama şuan bunun hiçbir önemi yoktu.Şuan tatlı eşi sevimli gecelikleriyle yumruk yaptığı elleriyle gözlerini ovuşturmakla meşguldü.Luhan bu görüntü karşısında adeta erimişti.
Küçük beden daha fazla dayanamayarak kollarını karşısında ki eşine doladı.Luhanda kapıda durmamanın daha fazla anlamı olmadığından ona sıkıca sarılan bedenle birlikte içeriye girmişti.
"Lu~neredeydin?"
Sehunun sesi uykunun verdiği uğuşuklukla daha bir tatlı çıkmıştı.Şuan zaten Luhanın dayanamayacağı kadar tatlıydı.
"Ufak bir işim vardı aşkım."
Luhan koltuğa oturarak yüzleri karşılıklı olacak şekilde eşini kucağına çekmişti.
Sehunda gözlerinde ki mutluluk parıltılarıyla eşine bakıyordu."Lu~~ben seni istiyorum."
Luhan,Sehunun dedikleriyle oldukça şaşırmıştı.Ama şuan utanan eşiyle biraz uğraşmak daha makbuldü.
"Ben zaten yanındayım ya Sehun."
"Ya Luhan anladın işte."
"Neyi anladım bebeğim?"
Sehunun gittikçe daha utanıyordu.Hatta şuan renk değiştirmiş bile olabilirdi.
"Yahh Luhan anladın işte.Utandırma beni daha fazla.Seni istiyorum işte.Ama doğum olana kadar doktor bunun sağlıklı olmadığını söyledi.Bizim bebeğimiz daha farklı olduğundan oldukça tehlikeliymiş."Luhan duyduklarıyla bu sefer gerçekten ciddi ciddi afallamıştı.Neden bundan kendisinin haberi yoktu ki.
"Luhan sana söylemediğim için kızma bana.Bende yeni öğrendim."
Kızmak mı? Luhan istese de Sehuna kızamazdı.Hem neden kızmak istesin ki? Ama duyduklarıyla da üzülmemiş değildi.Yedi ay Sehuna dokunmadan nasıl dayanacaktı?"L-lu yoksa benden soğuyacak mısın? Bana dokunamadığın için beni terkedecek misin?"
Küçük olanın dudağı titremeye başlamış gözleri dolmuştu.Lanet olası hormonlar.
Luhan eşinin gözlerinde ki yaşları görünce kendine içinden bütün bildiği küfürleri etmişti."Hey hey bebeğim ağlama.Senin gözünden düşen her damla benim kalbim de yanıklara sebep oluyor.Böyle saçma bir nedenden dolayı senden soğuyacağımı nasıl düşünürsün? Ben seni sadece bedenin için sevmiyorum meleğim.Ben seni sen yapan her şey için seviyorum.Ben senden başkasıyla olamam ki Sehun.Kalbim sende tutuklu kalmışken nasıl kaçarım ki en güzel hapis hanemden? Sen benim hikayem de baş rolken,hikayemin tek mutlu sonuyken ben hikayemi nasıl yarıda bırakmayı düşünebilirim ki? Söylesene bebeğim ben senden nasıl vazgeçebilirim?"
Küçük bedenin göz yaşları daha fazla hızlanmıştı.Ama bu sefer mutluluktandı.Luhan çok güzel konuşmuştu çünkü.Sehunda bunun altında kalmamalıydı.
"Benden asla gitmene izin vermem Lu.Kalbinin anahtarı bendeyken benim cennet olan zindanımdan kaçmana izin verir miyim sanıyorsun? Benim kalbim sende atmaya başlamışken durunca yaşayabilir miyim? Ya peki Luhan sen olmadan ben nasıl nefes alabilirim.Senin kokun olmazsa ciğerlerim parçalanır sevgilim.Sensiz nefes aldığım her güne lanet ederim.Ben sen olmadan tamamlanamam Luhan.Ben bir puzzlesem sende bu puzzlenin en önemli o parça olmadan puzzlenin tamamlanamayacağı bir parçasın Lu.Benim seni bırakmayacağım gibi sende beni bırakma.Seni seviyorum sevgilim."
"Seni bırakacağımı asla düşünme meleğim.Unutma biz birbirimiz olmadan bir hiçiz.Seni seviyorum tek tutsaklığım."
Bu bölümünde sonuna gelmiş bulunmaktayız.Umarım güzel olmuştur.
Bendende bu kadar romantik bişey çıkması hiç beklenmedik😂😂
O değilde Baekhyunun dizisi moon loversde IU ve Baekhyunun kavga ettiği sahnede Dedemin Fişindeki müzik vardı.Asın bayrakları😂😂
Ve canlarım her şey açıklığa kavuştuğuna göre o zaman dans😂😂 tabiki şaka.Çok yakında final yapmayı düşünüyorum.Diğer bölüm bile olabilir.^^
Yorum ve oylarınızı bekliyorum^ω^😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Or Revenge
FanfictionLove or Revenge? Belkide aşk kazanacaktı... Ya da intikam aşkın önüne geçecekti.. Kim bilebilirdi ki? Luhanın baskın olduğu bir hikaye.