Baekhyun

366 30 37
                                    

Ormandan çıktığım da yağmur yağmaya başlamıştı.Hızlıca eve gittim.Salon da babam ve Baekhyun oturuyorlardı.
"İyi akşamlar"
"Gelsene oğlum.Gideli uzun bir süre olmasa da seni bu evde görmeyi özlemişim."
Babama burukça gülümsemiştim.
Tam oturmuşken Minwoo hyung koşarak salona girdi.
"Sejon amca!Kurtlar.Xiao sürüsü etrafımızı sarmışlar."
Minwoo hyungun söylediği şeyle beynimden vurulmuşa döndüm.
"Baekhyun sen çabucak diğer vampirlere haber ver.Savaş olabilir.Minwoo sende Sehunu sığınağa indir."
"Ne? Hayır baba bende gelicem."
"Hayır Sehun sen sığınakta kalacaksın ve ne olursa olsun asla çıkmayacaksın.Sen bizim tek umudumuzsun Sehun.Lütfen bencilce bir şey yapma."
Minwoo hyung kolumdan hızlıca tutarak beni sığınağa indirmişti.
"Sehun babanı dinle ve ne olursa olsun sakın buradan çıkma."
"Lütfen dikkatli olun hyung."
"Sen bizi merak etme Sehun."
Minwoo hyung gittiğin de yapayalnız kalmıştım.En nefret ettiğim şeydi yalnızlık.Sığınak karanlıktı.Evin metrelerce altındaydı.Önemli bir durum olduğunda bu sığınakları kullanırdık.Bu sığınaklar kurtların girmesi imkansız bir şekilde yapılmıştı.
Çok korkuyordum.Aileme bir şey olmasından ölümüne korkuyordum.İki yıl önce ki anılar zihnimi doldurdukça gözlerim bulanıklaşmaya başladı.Tam iki yıl öncede bu sığınaktaydım.Kurtlar o gece saldırdığında annem Baekhyun ve beni buraya indirmişti.Bu sayede kurtulmuştum.O gece çok kayıp vermiştik.Toparlanmamız çok uzun bir süre almıştı.Hâlâ hatırlıyorum anneleri,babaları öldükleri için ağlayan çocukları.Ben nasıl olur da intikam almamayı düşünürüm ki.Bütün kanın vücudumdan çekildiğini hissediyordum.Sanki daha da güçlenmiştim.Yapacaktım yapmak zorundaydım.Annem için,babam için,Baekhyun için,klanım için.

##################################

Kısa sürede sürü toplanıp hazırlanmıştı.Vampir bölgesine geldiğimiz de evin etrafını sarmalarını istedim.
Bizim geldiğimizi farketmişlerdi.Sejon ve beraberinde birçok vampir benim olduğum tarafa doğru gelmeye başlamışlardı.
"Burada ne arıyorsun? İtlerini de topla ve defol."
"Burada ne aradığım bariz değil mi? Sehunu ver gidelim."
"Sehunu size vermeyeceğiz.Bunu zaten söylemiştik."
"Kafanıza göre böyle bir şeye karar veremezsiniz.Yada şöyle diyelim ne oldu da Sehunu vermemeye karar verdiniz? Buraları yerle bir ederim Sejon.Klanın da tek vampir kalmayana kadar hepsini öldürürüm."
"Kendini ne sanıyorsun Xiao Luhan?"
"Göstermemi ister misin?"
Sejonun boynunu sıkmaya başlamıştım.Bu hareketimle vampirler saldırmaya başlamışlardı.Kurtlar da onlara karşılık vermeye.Sejonu hâlâ bırakmamıştım.Chanyeol 'Baekhyun' diye bağırdığın da etrafıma baktım.Baekhyunun kanlar içinde yerde yattığını gördüm.Durumu ağır gibi gözüküyordu.Chanyeol başındaydı.Ağlıyordu.Başından beri Chanyeolun,Baekhyundan hoşlandığını biliyordum.Ama üzgünüm Chanyeol sizin aşkınız imkansız.

###################################

Sığanaktan çıktığımda sesler gelmeye başladı.Boğuşma sesleri geliyordu.Koşmaya başladım.Dışarıya çıktığım da herkes birbirine girmişti.İki yıl önce ki gibi.
Babam ve Baekhyunu bulmak için gözlerimle etrafı taramaya başladım.Luhanın,babamın boğazını sıktığını gördüm.Koşarak yanlarına gidecekken 'Baekhyun' diye bağıran bir ses duymamla kafamı o tarafa çevirdim.Baekhyun yerde kanlar içinde yatıyordu.'Hyung' diye bağırmamla herkes savaşı bırakıp bana bakmaya başlamışlardı.Koşarak Baekhyunun yanına gittim.Nefes almıyordu.
"H-hyung yalvarırım uyan.Kalk ayağa.Lütfen hyung.Eğer seni de kaybedersem yaşayamam hyung."
Göz yaşlarımı durduramıyorum.Babam da Luhanın elinden kurtulup yanıma gelmişti.O da benim gibi ağlayarak Baekhyunu uyandırmaya çalışıyordu.Sanki zaman durmuş gibiydi.Herkes savaşı bırakıp bizi izlemeye başlamıştı.
"Hepsi benim yüzümden oldu.Benim yüzümden."
Kulaklarım uğuldamaya,başım dönmeye başlamıştı.Beynimin içinde binbir ses vardı.Ellerimle kulaklarımı kapattım.Beynimin her yerinde farklı bir ses vardı.Anılar zihnimde canlanmaya başlamıştı.Beynimde ki seslerin hepsi de intikam almamı söylüyordu.Kulaklarımın uğuldamasına aldırmadan ayağa kalktım.Luhanın üzerine doğru yürümeye başladım.Hepsi onun yüzündendi.Hesap vermeliydi.
"Hepsi senin yüzünden.Hy-hyungum senin yüzünden öl-öldü."
Luhanın göğsünü yumruklamaya başlamıştım.Şimdilik elimden gelen tek şey buydu.Luhan ise ellerimden tutmuştu.
"Benim hiç bir suçum yok bebeğim.Baekhyunu ben öldürmedim."
Ellerimi kurtarmıştım.
"Bırak dokunma bana.Ne farkeder eğer sen sürünü getirip savaş açmasaydın hyunguma bir şey olmayacaktı.Tıpkı iki yıl önceki gibi.O zaman da annemi aldın benden.Neden sürekli benden en değerlilerimi alıyorsun?"
"Onlar istedi Sehun.Evliliğin iptal olduğunu söylediler.Seni benden almak istediler."
"Senden nefret ediyorum.SENDEN NEFRET EDİYORUM LUHAN! Benden annemi,hyungumu aldın başka ne istiyorsun?"
"Seni istiyorum Sehun.Seni Seviyorum."
"Hah! Buna inanmamı mı bekliyorsun? DEFOL GİT LUHAN İTLERİNİ DE TOPLA VE GİT!!!"
Ağlıyordum.Göz yaşlarım yine benden izinsiz akıyordu.Bulanık gözlerimle etrafıma baktığım da herkesin bizi izlediğini gördüm.Baekhyuna baktığım da klanın önde gelen doktorları yaralarını sarmaya çalışıyorlardı.Ama çalışıyorlardı işte.Çok geçti artık.Yere çömelip kafamı dizlerimin arasına alarak seslice ağlamaya başladım.Gözlerimin hizasında ayakkabılar görmemle kafamı kaldırdım.Kafamı kaldırdığım da karşımda ustayı gördüm.
"Şuan ağlama sırası değil Sehun.Hiçbir şey için geç değil.Ayağa kalk ve Baekhyunun yanına git.Kanından içir.Eğer delta sensen Sehun,Baekhyun uyanacaktır."
Ustanın söyledikleriyle umutla yerimden kalktım.Hyungun yanına gittim.Babam konuştuklarımızı duymuştu.Tam elimi kesip kanımı içerecekken beni durdurdu.
"Burası tehlikeli Sehun eve geçin."
Haklıydı.Bu kadar vampirin içinde yapılması gereken en son şey bile değildi.Minwoo hyung,Baekhyunu kucağına alarak eve girmişti.Luhana baktığımda bana baktığını gördüm.Tam yanıma gelip bir şey söyleyecekken hızlıca eve yürümeye başlamıştım.Peşimden Chanyeol da gelecekken Luhan kolundan tutarak gelmesine izin vermedi.
Onları boş verip içeri girdim.Camdan baktığımda Luhanın sürüsünün toparlandığını gördüm.Sürü giderken Luhan ve Chanyeol hâlâ dışarıda dikiliyorlardı.
"Sehun,biraz çabuk olmalısın."
Ustanın bana seslenmesiyle kendime gelerek hyungumun yanına gittim.Onu öyle görmek kalbime kazıklar saplanmasına neden oluyordu.Zaman kaybetmeden ustanın verdiği bıçağı alarak elimi kestim.Akan kanı Baekhyunun dudaklarına damlattım.Bir şey olmuyordu.Hiçbir işe yaramıyordu.Yine ağlamaya başladım.
"Olmuyor işte.Uyanmıyo."
"Uyanacaktır Sehun.Biraz sabırlı olmalısın."
Daha ne kadar sabırlı olabilirdim ki.Hyungum ölürken hemde benim yüzümden.
Yine kulaklarım uğuldamaya,başım dönmeye başlamıştı.Vücuduma güç geldiğini hissediyordum.Beynim de yeniden sesler yankılanmaya başlamıştı.En belirgin ses 'Sen özelsin Sehun.Sen seçilensin.Çok güçlüsün ama başına daha önce hiçbir seçilene gelmemiş şeyler gelecek.Savaşman lazım.Ama kendinle Sehun.Senin kaderin doğduğun an belirlendi.Hemde en yakın düşmanınla beraber.'
Etrafımdakilerin bana seslenmelerini duyamıyordum.Sadece beynimde ki sese odaklanmıştım.Bütün vücudum acımaya başlamıştı.Gözlerimin önüne görüntüler geliyordu.Hepsin de Luhan ve ben vardık.Ama hiç biride yaşanmış anılar değildi.
Gözlerim kararmaya başlamıştı.Bayılmadan önce son duyduğum şey 'Güçleri uyanıyor'du.

Gelmişken tam geliyim dedim bi bölüm daha^^

Love Or RevengeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin