Sabah uyandığımda yanıma baktığımda Luhanın olmadığını gördüm.Olmaması işimede gelir.Böylelikle Baekhyuna gördüğüm rüyayı rahatça anlatabilirim.Yataktan kalkmayı istemediğim halde kalkmak zorundaydım.Uğuşukça yataktan kalkıp labovaya doğru yol aldım.Kısa bir duşun ardından aşağıya indim.Kahvaltı hazırlayacaktım.Şaşırmanıza gerek yok biz vampirlerde insanlar gibi yemek yeriz.Kurtlarda öyle.Sadece belirli zamanlarda haftada bir yada iki kez avlanmaya çıkarız.O da güç toplamak için.
Kahvaltıda çok bir şey yememiştim.Biraz kafamı dağıtmak için avlanmaya gidecektim.Büyük ihtimalle bizimkilerde avlanmaya giderler.
Baekhyunu aramadan önce biraz evi gezmeye karar verdim.Biraz da olsa bu evde zaman geçirecektim.Alt kattan başlayarak bütün evi gezmeye başladım.Baya yorulmuştum.Vakit kaybetmeden hyungu aramaya karar verdim.
Kısa bir çalıştan sonra açmıştı.
"Sehun.Nasılsın?"
"İyiyim hyung yani sayılır.Sen nasılsın?"
"Oldukça neşeliyim."
"Farkettim.Sesinden de anlaşılıyor.Ne oldu da bu kadar neşelisin?"
"Sana bir süprizim var Sehuna.Minwoo hyung Amerikadan döndü."
"Ne ciddi misin?"
Baekhyunun söylediğiyle şaşırmama engel olamadım.
"Birazdan her zamanki yere avlanmaya gideceğiz.Sende gel.Minwoo hyung da seni görmek istiyor.
"Tamam hyung.Hemen geliyorum."
Telefonu kapattığımda doğru dolabımın önüne koşmuştum.Minwoo hyungumu onca seneden sonra yeniden görecektim güzel giyinmeliydim.Medya* Minwoo
########################Sabah erkenden kalkmıştım.İşlerim vardı.Yan tarafıma döndüğümde Sehunun hâlâ uyuduğunu gördüm.Fazla ses çıkarmadan duşa girdim ve üzerimi değiştirdim.Dün geceki olayı araştırmam lazımdı.
Elim boş dönmüştüm.Sürünün önde gelenleri dahil hiç kimse bu konu hakkında bir şey bilmiyorlardı.Canım bu işe fazlasıyla sıkılmıştı.Eve geldiğimde odaya çıktım.Sehun uyanmış olmalıydı.Konuşma sesleri geliyordu.Kapı açıktı.Kapıdan baktığımda telefonla konuştuğunu gördüm.Minwoo diye birisinden bahsediyorlardı.Sehun,Minwoo hakkında çok ilgiliydi.İsmi geçtikçe yüzünde daha önce bana hiç göstermediği bir gülümseme oluşuyordu.Sebepsizce kıskanmıştım.Avlanmaya gideceklerdi.Tabi ki bende buna izin vermeyecektim.Sehunun üzerini değiştirmeye başladığını görünce sırıtmama engel olamadım.Tam tişörtünü çıkarmışken içeriye daldım.
"Yah ne yapıyorsun? Çık dışarı."
Tişörtüyle üstünü kapatmıştı.Sanki hiç görmeyecektim.Hatta daha fazlalarını görecektim.
"Niye çıkayım ki? Burası benimde odam ve kapıyı açık bırakan da sensin."
Söylediklerime göz devirmişti.Kıyafetlerini de alarak giyinmek için banyoya gitti.
Kısa bir süre sonra giyinmiş olarak çıkmıştı.Dar siyah jean üzerine siyah bir tişört giymişti.Saçlarını yapmış ve gözlerine eyeliner çekmişti.Bu kadar hazırlık Minwoo içindi galiba.
"Süzmen bittiyse gidiyorum."
"Nereye?"
"Avlanmaya."
"Kiminle?"
"Sanane."
"Kibarca konuşuyorken düzgün cevap verir misin?"
"Bizimkilerle gidecem.Başka kimlerle gidebilirim?"
"Gidemezsin."
"Ne? Buna sen karar veremezsin."
Sinirlenmeye başlamıştı.Sinirli bir Sehun favorimdi.
"Ben senin kocanım.Ve gitmene izin vermiyorum."
"Senden izin alanda yok .Evlendik diye sahibim sanma kendini.Avlanmam gerekiyor.En son üç gün önce avlanmıştım."
"Beraber gideriz o zaman."
"Saçmalama.Hem ben sürekli aynı yerde avlanırım.Vampirlerin bölgesinde.Kurtların girmesinin yasak olduğu bölgede."
Son söylediği cümleleri bastıra bastıra söylüyordu.İyice sinirlenmişti.İyi çünkü bende sinirlenmeye başlıyorum.
"Gidilmeyecek diyorsam gidilmeyecek Sehun."
Sehunu kendime aşık etmek için iyi davranmaya çalıştıkça o benim sınırlarımı zorluyordu.
"Senin sözünü dinlemek zorunda değilim.SEN KİMSİN Kİ?"
Bu son söyledikleriyle Sehunu kolundan çekerek duvara itmiştim.Duvarla aramda kalmıştı.
Sehuna iyice yaklaşarak üzerine eğildim.Nefesini yüzümde hissediyordum."Sana iyi davranmaya çalıştıkça işleri zorlaştırıyorsun.Beni galiba çok iyi tanımıyorsun Sehun.Sesini yükseltebildiğine göre.Bana karşı çıkanlara ne yaptığımı da bilmiyorsundur sen şimdi? Dua et ki eşimsin.Şimdi burada uslu uslu oturuyorsun."
Sehuna baktığımda dudaklarıma baktığını gördüm.İstemsizce gözlerim küçük,pembe dudaklara kaydı.Şu an o dudakların tadına bakmayı,parçalayana kadar öpmeyi her şeyden çok istiyordum.Ama az önce yaptığım konuşma buna fazla olanak sağlamıyordu.Geri çekilerek odadan çıktım ve odanın kapısını kitledim.Bazı şeyleri öğrenmesi gerekiyordu.Mesela benim olanın yanına kimsenin yaklaşamayacağını.#########################
Hâlâ Luhanın bıraktığı yerde duruyordum.Silkelenerek kendime geldim.Kilit sesini duyduğum da daha fazla şaşırmıştım.Ne yani beni buraya mı kitlemişti? Uyuz.Sadist köpek.Kendini ne sanıyorsa? Ne hakla beni odaya kilitler.Şansımı denemek için kapıyı zorlamıştım.Tabiki de açılmamıştı.Kapıyı yumruklayarak tekme atlamaya başlamıştım.
"Lanet olasıca aç şu kapıyı!!AÇSANA!!!UYUZ!SADİST!!!PİSLİK!!AÇ ŞU KAPIYI!!"
Kime bağırıyordum ki.Sadistin tekinden merhamet mi diliyordum?
Minwoo hyung gelmişti ve ben onu göremiyordum.En kötüsü de şu an acaip derece de kana susamıştım.Hafta da iki kez kan içmezsem ciddi rahatsızlıklarım olabiliyordu.Bünyem biraz hassastı.Kan içme isteğimi unutmaya çalışıyordum.Baekhyunu arayıp gelemeyeceğimi haber vermem gerek."Hyung"
"Sehuna geliyor musun? Ormandayız biz.Seni bekliyoruz"
"Ben gelemiyorum hyung."
"Neden?"
"Gelemiyorum işte."
"Sehuna neden gelemediğini söyler misin?"
"Şey..Luhan beni odaya kilitledi."
"NE?!NASIL BÖYLE BİR ŞEY YAPABİLİR?"
"Sakin ol hyung.Avlanmaya gideceğimi söyledim ama gidemeyeceğimi söyledi."
"Ne hakla sana karışır? Hemen oraya geliyorum bebeğim sana bir şey yapmadı demi?"
"Hayır hyung ama gelmesen daha iyi olur sorun çıkmasını istemiyorum.Ben bir yolunu bulmaya çalışacağım."
"En son beraber avlandıktan sonra bir daha avlandın mı hiç?"
"Hayır."
"Bünyenin diğer vampirlere göre daha hassas olduğunu biliyorsun Sehun.Kan içmen lazım."
"Bir yolunu bulacağım hyung.Kapatmam lazım.Minwoo hyunga selam söyle ve gelemediğim için özür dilediğimi söyle."
"Peki Sehun.Ama hemen kan iç.Kendine dikkat et.Görüşürüz."
Telefonu kapattığım da başım dönmeye başlamıştı.Görüşüm bulanıklaşmıştı.Ne zaman uzun süre kan içmesem böyle oluyordu.Son bir kez şansımı denemek için ayağa kalkarak kapıya doğru ilerledim.Başım acaip kötü bir şekilde dönüyordu.
"Luhan aç şu kapıyı.Kan içmem lazım.Gerçekten de çok kötüyüm.Aç kapıyı."
Ayak sesleri geliyordu.Ayak sesleri gittikçe yaklaşırken kapıdan geri çekildim.Luhan kapıyı açarak içeriye girdi.
"Uzun süre kan içmezsem çok kötü oluyorum.Bırakta avlanmaya gideyim."
"Olmaz Sehuna."
"Gerçekten de acilen kan içmem lazım."
Başım çok kötü bir şekilde dönüyordu.Ayakta duramıyordum.Gözlerimin kararmasıyla sendeledim tam düşecekken Luhan belimden tutarak kucağına alarak yatağa getirdi.Yatağa beni yatırdıktan sonra üzerime çıktı.Engel olmaya halim yoktu.Boynunu açarak "Benim kanımı iç bebeğim."dedi.
"Saçmalama Luhan.Senin kanını asla içmem."
Luhan aniden dudaklarıma yapışınca şaşırmama engel olamamıştım.Karşı da çıkamıyordum.Beynim uyuşmuş gibiydi.Tek düşünebildiğim şey kandı.Kendimi Luhana karşılık verirken buldum.Luhan da bu yaptığımı işaret olarak algılayarak daha da hızlanmıştı.Üst dudağımı emerek çekiştirirken bende alt dudağını ısırıyordum.Fazla ısırmış olmalıyım ki dudağı kanadı.Ben dudağından kan emerken Luhan da boş durmayarak kalçamı avuçluyordu.Bu benim için bardağı taşıran son damla olmuştu.Pozisyon değiştirerek Luhanın üzerine çıktım.Luhan dudaklarımı parçalarcasına öpüyordu.
"Ah-ah L-luhan kanın çok güzel."
"İstediğin kadar içebilirsin bebeğim."
Luhanın son dediğiyle cesaretlenerek boynuna yönelerek oraya da dişlerimi geçirmiştim.
Bir süre sonra yeterli kan içtiğim de biraz da olsa kendime gelebilmiştim.Luhana baktığımda onun da boynumu emdiğini gördüm.
İyice bilincim yerine geldiğinde ne yaptığımı anlamıştım.Hızlıca Luhanın üzerinden kalkarak hiç bir şey demeden odadan çıktım.Ben az önce ne yapmıştım?Uzun üre bölüm yayınlayamamıştım kusura bakmayın.
Tüm Şehitlerimize Allahtan Rahmet Yaralılarımıza Acil Şifalar Diliyorum.
Bir Kez Daha Türk Milletinin ne kadar Vatan sevdalısı Yüce bir Millet olduğunu gördüm.
Darbecilere karşı Direnen bütün vatandaşlarımızla gurur duyuyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Or Revenge
Hayran KurguLove or Revenge? Belkide aşk kazanacaktı... Ya da intikam aşkın önüne geçecekti.. Kim bilebilirdi ki? Luhanın baskın olduğu bir hikaye.