Annemin korkusundan daha ayakkabılarımı bile bağlayamamıştım.Bunun eve geri dönüşüde var.Napıcam ben ya?
Oturdum kaldırıma ayakkabılarımı bağladım.Sonra bizim arkadaşların yanına gitmek için arka mahalleye doğru yürüdüm.Bizim sokak çocukları beni görünce nasıl kasıyorlar kendilerini.Bir görseniz.Gülmemek için alt dudağımı nasıl ısırdım tarif bile edemem.Serhat geldi karşıma :
- Selamın Aleyküm,Serenay ablam.
-Aleyküm Selam Serhat.Yalaka ya .Ama iyi çocuk seviyorum onu.Ardından Yusuf:
- Ooo Serenay abla mı gelmiş.Hoşgeldin ablam.
-Hoşbuldum Yusuf'um.Onun hemen yanında hazırda bekleyen Ömer:
-Serenay ablacım benim.Mahalleyi şenlendirdin.
-EywAllah Ömerimde.Olmadı bu be koçum.Bu sefer çok mübalağa yaptın.Yılışmadan.
Sonra şaşkın,şaşkın yüzüme baktı.
-Ay cahil ,yani mübalağa derken abarttın demek istedim.Sen o kelimeyi anlamadın .O yüzden aval aval bakakaldın.Sonra bana dönerek:
-Kalp kırıyosun ablam.
-Tamam ya bu kadar kırılma.Diyip yanağından sulu sulu öptüm.Normalde hiçbir erkeği öpmezdim.Ama küçükler istisnaydı.
-Neyse bir gelişme falan var mı?,herhangi birşey oldu mu mahallede?
Ömer: -Hiç,aynı işte.
Serhat: - Ne aynısı be.Sonra bana dönerek:
- Sen dün gece yaşananları bilmiyormusun? İsmail ile sevgilisi ayrılmışlar.
Şaşkın bir şekilde hemen atladım:
- Vay canına.Bizim sırık,nasıl bıraktı o kızı.
Serhat: - Valla bizde bilmiyoruz.Bizede neco söyledi.
- Necodan al haberleri.Ee daha neler oldu?
Serhat : - Burak ile inci çıkmaya başladı.
- Ne diyorsun?bizim Burak ve bizim şişko İnci.Kırk sene değil 100 sene geçse Burak ,İnci gibi bir kıza bakmaz.Pek inanamadım doğrusu Serhat.
Serhat: - Bak dimi.Bende öyle sandım ilk Necodan duyduğumda.Burak'ın en yakın arkadaşı Şakir abi dedi bizede.
- Hım.Şakir demişse doğrudur.Neyse Serhatçım verdiğin bilgiler için saol.
Bizimkileri gördün mü hiç?
Serhat : - Yok bi tek Sibeli gördüm.Derinlerin kapısının önündeydi.
- Tamam.Çok saol.Haydi görüşürüz canım.
Serhat: - Ne demek ablam.Görüşürüz.Vay vay vay.Sen bizim şu İnciye bak.Burak gibi bi çocuğu nasıl tavladı acaba?Hâlâ inanamıyorum ya.Şakirden almasalardı haberi yalan diyecektim.Abi kızda çirkin şansı var.Neyse ben şu Sibel'i bulayım da konuşuruz.
Derinlerin kapısının önünde demişti değil mi Serhat.Oraya doğru gideyim bari.Hım evet orada.Kafasını gördüm.
"Sibell" diye seslendim.
Sibel : - ooo Sero naber ya?
- iyi moruk , sen?
Sibel: - Bende iyi işte.
- Napıyosun tek başına burada?
Sibel: - Hiç. Derini bekliyorum.
- Kızım neler olmuş,neler?İsmail sevgilisinden ayrılmış.En inanılmazı ise Bay kibirli,"Burak" ile İnci sevgili olmuşlar.
Sibel: - Sen yeni mi öğrendin?ilk öğrendiğimde bende çok şaşırdım.Burak ve İnciye.Yalandır dedim.Ama 10 dk önce Şakir geçti.Ona sordum.O da evet öyle diyince inandım.Çirkin şansı var kızda napıcaksın abi?
- Aynen.Burak, İnci gibi bır kıza nasıl bakıyor?
Sibel: - Bilemem.Neyse onu bunu bırakta.Benimkini gördün mü?
- Seninki derken?
Sibel: - Kızım Serkanı işte.
- Hee onu mu yoo görmedim.Kızım bir günde bahsetme şu aptaldan.Açma erkek muhabbeti.
Sibel: - Öyle demesi kolay değil mi?.Sen anlamassın nerden anlayacaksın ki?
- Unut gitsin.Unutursun Sibelim.Ve o klişe lafı söyledim."Neler unutulmadı ki?"
Sibel : - Dile kolay be Sero.Ama zor işte.Unutulmuyor öyle.Aşk bu işte.
Kaşlarımı çatarak ona baktım.
- Âşk mı kaldı bu devirde? Ne aşkı be?
Aşk diye bir şey yoktur.Kime sorsam aşk, yeter ya gitmedi bitti.
Sibel: - Sen bilmessin.Sen taş kalplisin.Hatta pardon senin kalbin yok.Ve alayla bir sesle sözlerine bir yenisi ilave etti:
- Hiç kimseyi sevmemek nasıl bir duygu?
- Doğru konuş kızım.Bizimde kalbimiz var elbet.Peki sana soruyorum. " Hep karşılıksız severek,kalbini yüzbinlerce kez kırdırmak nasıl bir duygu?"
Sibel: - Ben memnunum.Karşılıksızda olsa seviyorum.Seviyorum kelimesini bastırarak söylemişti.Sonra devam ederek: - Sen onu bile yapamıyorsun.Dedi burun kıvırarak.
- Kusura bakma canım.Bir erkek için kendi kalbimi acıtamam.Gözyaşımı feda edemem.Değmez,hem de hiç.Aramızdaki atışmayı Derin durdurdu.
Derin : - Ya bi kendinize gelin,tüm mahalle sesinizi duyacak.Sakin olun.Neyin kavgası bu?
Sibel: - Serenayın canı yine tartışma istedi.Hep aynı konular işte.
Gerçekten sıkılmıştım.Bişey demek istemiyordum.Söyledikleri az da olsa ağrıma gitmişti.Hiç aşık olmamak falan,filan.Uğraşamam.
Derin konuyu değiştirmek için.Bugün Serap ablanın kınası var burada dedi.
- Aa gerçekten mi? Kaç yaşındaydı ?
Derin : - 22 yaşında sanırım.
- Küçükmüş be.Bi 10 sene sonra tam ideal.
Derin ve Sibel dediğim şeye öyle bir göz devirdiler ki.Sanki çok anormalmiş gibi.Sonra onlara dönerek:
- Nee ,sizcede öyle değil mi? hadi ama!Bana katılmadığınızı söylemeyin.
İkisi bir ağizdan:
- Yok deve.
Derin: - Kızım sen safmısın?Ya abi 30'unda evlenmek te nedir.Kart mı olmak istiyorsun?anlamadım ki.
Sibel: - Ya bu kafayı bozmuş.Buna kalırsa kırkada çıkar.Bak demedi deme Derin.
- Aslında o da uygundur.İkiside inanmayan gözlerle bana baktılar.
- Çekin gözlerinizi üzerimden.Uzaylı görmüş gibi bakmayıda kesin ayrıca.!Sibel: - Neyse gelicekmisiniz?
Derin: - Tabiki.
-Aynen bende gelicem dedim.
Derin: - Ne giyiniceksiniz?
- Bilmem akşam olunca giyerim birşeyler.
Sibel: - Ben çoktan karar verdim.Siyah belden pantolon ve beyaz t-shirt.
Derin : - Bende mor elbisemi giyeceğim.Burak beni güzel görmeli.
Sibel: - Serkanda beni.
Ya birde bu vardı değil mi?bizim Derin,bu burak'a aşık.Şimdi nasıl diyeceğim?İnci ile çıkıyor.Sibelle birbirimize baktık.Sen söyle bakışı attık birbirimize.Tamam ya ben söylerim dedim fısıldayarak Sibel'e.
Sonra Derin'e dönerek: