Burak: - Tamam kabul.
Sanırım Burak ve Şakir orta sahada.Serkan ise kalede olacaktı.Aslında iyi oldu daha kolay.Burak maç oynamayımı biliyor?Yusuf'u aldım karşıma.Birlikte topu atıştık.Sonra Yusuf Ömer'e attı topu.Ömerde bana ve bende doğru kaleye .Ve goll!oley be.İşte bu.Gelin la buraya.Helal olsun size.Burağın suratı nasıl morardı.Rakibimi böyle görmek nasılda hoşuma gidiyor.Kahretsin!
Egoist!ne olacak.Ohh ne güzel oldu.Bu sefer top onlardan başladı.Şakir aldı topu Burak'a attı.Burak'ın önünde Yusuf vardı.Aklı sıra çalım yapacaktı.Yer miyim la ben bunu?
Yusuf'u geçti geçmesine ama.En önemli faktörü,yani beni unuttu.Dur şuna kendimi hatırlatayım.Sinsice ona bana doğru gelmesini bekledim.Yok beklmekten vazgeçtim.Fırsat bu fırsat.Geçtim önüne.Çalım attığını sanan bu "aptal'a" bir baktım.İçimden ne kadar gerizekalı ya!,salağa bak.Nasılda kasılıyorDerken aldım ayağından topu.Ve raveşata yapıp gol attım.Helal be kızım sana!o ne atıştı.Kendimi içimden milyonlarca tebrik ettim.
Sonra çocuklar bir tezerruat yapmasın?"Helal sana" falan diye.
Şakir bile dediki:
- Sen neymişsin be,bu kadar iyi oynadığını asla tahmin etmezdim.
Başımı kaldırıp ona tebessüm ettim.
Ve evet o bakışı gördüm.
Serkan bana hayranlıktan öte bakarken,Burak yanımdan geçip fısıldayarak ve bi okadarda kızarmış vaziyette:
- Abartıyorlar,çokta iyi değildi.Normal işte.
Ne kıskanç bir çocuk ya .İnsanların başarısını asla hazmedemeyen bir çocuk hemde.Alaycı bakışla ona dönerek:
-Sen onu bile yapamadın ki Burak,neyin normalinden bahsediyorsun ki?
Burak: Görürsün ,şimdi.Dedi.Hırs vardi gözlerinde.Kahverenginin bilmem hangi tonu olan gözlerinde sadece "hırs".Gülerek " göreceğiz"der gibi başımı salladım.Top bizdeydi 2-0 dı durum.5'te bitecekti.Aldım topu ileriye doğru attım.Yusuf tuttu.Yusuf önündeki Şakir'i geçmeye çalışırken,küçücük boyuyla.Hızır gibi yetiştim imdadına."Geldim Yusuf'um geldim" dedim.Hemen karşısına geçtim.Bana pas atar atmaz topu Ömer'e doğru attım.Ömer direkt kalaye isabet etmesin.Olley be!"Helal sana Ömer'im be."
Ömerde nasıl seviniyor,canım be.Durumu daha şimdiden 3 yaptık.
Şakir olanları şaşkın,şaşkın izliyordu.Bir ara Burak'a söylenirken gördüm: - Görüyorsun değil mi?, o küçücük,bunlarmı bizi yenecek dediğin çocukları.Bak nasılda yeniyorlar.Bir kere olsun büyük konuşma.Oh olsun sana.Kaşındın sen abi!.
Son derece Şakir'e katılıyorum.Kendi arkadaşı bile onun nasıl biri olduğunu çok iyi biliyordu.Sonra Burak'ın Şakir'e bişey dediğini duydum.
Burak: - Kapa çeneni Şakir!.Alacağız bu maçı.
Şakir: - Bekle,alırsın.
Haydi çocuklar toplanın son 2 sayı.
Alında göreyim.Yine aynı şekil.Top onlarda.Şakir topu alıp başladı.Ardından Burak'a pas verdi.Burak ,Ömer'i geçtikten sonra Yusuf'u da geçti.Sıra bana geldi.Çalım yaparken birde ayağıma vurmasın.Aaa!diye inledim.Birden yere düştüm.Feci acıdı çünkü.Hemen topu bırakıp benim yanıma çömeldi.
- Kusura bakma,yanlışlıkla oldu.Özür dilerim.
Ne o özür mü dilemişti?inanmıyorum bay kibirli ve özür.Gerçekten ölüyorum sanırım.Özür ha?Ayağımın acısına mı yanayım?yoksa ayağıma diz çöküp benden özür dilemesine mi sevineyim?.- Ya görmüyormusun Burak?az dikkat et.Gözyaşlarım birden aktı.Bende anlamadım ama akmıştı işte.Sonra ayağa kalktı.Elini uzattı.
- Hadi kaldırayım seni,elini ver.
Bir Burak'a baktım birde bana doğru gelmekte olan Serkan'a.Burak bu hayatta elini tutacağım tabiki son insandı.Serkan geldi.Elini uzattı.Yavaşça elimi tuttu.Kolumdan tutup beni kaldırdı.Bu arada Burak'ın eli havada kalmış vaziyetteydi.Sinirlendiği belliydi.Ama belli etmemeye çalıştığı ortadaydı.
Merdivene kadar götürdü beni Serkan ,sonra yanıma oturdu.Burakta yanımıza gelmişti.
Burak: - Acıyor mu?
- Eh,biraz yani.Yalan çok acıyordu.Ve ben kimsenin beni acı çekerken görmesini asla istemiyordum.
Burak: - Gerçekten özür dilerim.Şey yani kaza ile oldu.Uuu bu ikinci özür.Ya kıyamet falan mı kopacak.Gerçekten hayra alamet hiç değil.Bu anın keyfini çikar Seranay!.
- Tamam be Burak.Abartma.Geçer gider.
Burak: - İlk kez ağlarken gördüm seni.
Çok acıyodur canı.Onun için ağladı dedim.
- Gerçekten bende bilmiyorum neden ağladığımı.
Bu arada biz böyle konuşurken,küçüklerde doluşmuş etrafıma.
"Serenay abla,noldu birşey oldu mu?"
- Yok ya,birşey olmadı.Boşverin siz.
Burak: - Tamam dağılın veletler,oyun bitti.Siz kazandınız.
Şakir: - Vay sonunda kabul ettin ha?
Serenay senin bu kadar iyi futbol oynadığını bilmiyordum.Aynı erkek gibi oynuyorsun.Bizim Buraktan bile iyisin hani.Dedi gülerek.
Şakir bu cümleyi söyleyince,keyfim yerine geldi.Kahkaha attım.Burakta orda Şakir'e bağırıyordu:
- Şakirrr.Kaşınma istersen kardeşim.
Şakir sözlerine devam ederek:
- Bir yerde eğitim mi aldın?
- Yoo.Doğuştan dedim gülerek.
Serkan: - Gerçektende mükemmeldin.Nazar değdi.
Burak: - Şey doğruyu söylemek gerekirse fena değildin.
Ne?fena değilmiydim?ya bu çocuk neyin kafasında hâlâ?Asıl soru bunun derdi ne?
Şakir: - Fena değil mi?oğlum sen bir gözlük al bence.
Burak: - Gerek yok kardeşim.Ama siz çok abartıyorsunuz.
Serkan: - Bence sende bir sorun var.Burak bunu görmemek için kör olamak lazım.
Şakir: - Bencede .Diyip Serkan'ı onayladı.