Şükür kavuşturana.Sonunda kına alanına gelebildik.Kına Sibellerin iki sokak ötesindeydi.Sanırım adamlar ve kadınlar aynı yerde ,karışık olacağa benziyor.Şimdiden tiksindim.Ama yapmamalıyım sonuçta Serap abla bizim için çok değerli bir ablamız.Onu en mutlu gününde yalnız bırakmak olmaz değil mi?Her ne kadar böyle şeyleri sevmesemde değer verdiğim insanlar olunca mecburen bu ortamlara dahil oluyorum.Ama yinede istisnalar kaideyi bozmaz.!Sokak oldukça iyi görünüyordu.Işıklar,masalar ve sandalyeler.İlginç bizim sokak ve sokağın bi o kadarda iyi oluşu.Komikmiş.Kendi kendime sırıtıyordum.Sibel bunu görünce bırakır mı?gülüşümü yarıda kesti.
- Ne oldu?neye sırıtıyorsun sen?
-Hiç.Neye sırıtıcam.Sokak güzel görünüyor.Enteresan!
Sibel: - Hım.Evet bencede.Sibel bana ve Derin'e dönerek Hadi gelin eve gidelimde kalabalıklaşmadan Serap ablayı görelim.
Derin: - Aynen.Sonra zor görürüz.Bir sürü millet gelir.
- Evet ya .Hadi gidelim o zaman.
Masaların arkasından geçip,yavaşça Serap ablaların evine doğru ilerledik.Kapı zaten açıktı.Girsek mi girmesek mi ?diye düşündük.Ama sonra girdik.Çok fazla kişi yoktu evde.Sadece Serap abla ve annesi ,birde yakın akrabaları.Serap abla bizi görür görmez:
- Kızlar,gelsenize!
Bizde hemen Serap ablanın yanına gittik.Üçümüzü birden kollarının altına aldı.Teker teker öptü.Ne içtensin sen ya?
Sibel: - Ya kıyamam ki?!bir kuş daha yuvadan uçuyor ha?
Derin: - Ama biz seni çok özlerizki!nasiatlerini,herşeyini.
- Ne olurdu yani.10 sene sonra evlensen !beni bunlarla tek mi bırakıyorsun.
Derin ve Sibel aynı anda bana bakarak Serap ablanın duymayacağı bir şekilde:
- Yaa saf!Bari kıza deme.
- Ya derim.Hemde çok haklıyım.10 sene lazımdı ya!benim hayallerim vardı.
Sonra sibel bir güzel beni cimcikleyerek:
-Serenay kapa çeneni.Ya buradada yapma.Başlatma hayalinden.
-Aaa!acıdı hayvan!
Ben sana sonra gösteririm .Derinde bize kaş göz işareti yapıp Sibel'e dönerek:
- Kızım sustur şunu!
Sibel: - Sustu bil.
Tabiki susmayacaktım.Ama dua etsin Serap abla var.Yoksa görürdü.
Serap abla: - Öyle Sibelcim.Elbet bir gün sizde evleneceksiniz.Sizde yuvadan uçucaksınız.
Sibel: - Ay inşAllah ya.
Derin: Amin.
-Yuh size.Ayy size gerçekten inanamıyorum!.Ne ara bu kadar meraklı oldunuz evlenmeye.
Sibel ve Derin benim bu dediğime hiç aldırış etmeden konuşmaya devam ettiler.
Ay kıyamam Serap ablanın gözleri dolmuştu.Dolan gözleri ile bize bakarak:
- Ama bir şey var,bu kuş yuvadan uçunca sizi çok özleyecek.Canlarım benim.
Sibel: - Ama ağlama tontişim.Bak benide ağlatacaksın.Hem bugün sana ağlamak yasak.En mutlu günün!
Derin: - Ay evet sakın ağlama.O güzel gozlerine yazık.
- Ben sana kıyamam ya.En çok beni özle tamam mı?bak darılırım.
Serap abla: - Gel buraya.Tabiki hepinizi özleyeceğim.Dedi ve tekrar sarıldı bize.Aradaki duygu yoğunluğunu bilin bakalım yine kim bozdu.Tabiki Sibel!
Sibel: - Tamam biz sana sarılıyoruz ama sen daha kına elbiseni giymemişsin.Bu kadar duygusallık yeter.
Derin: - Evet bencede.İstersen elbiseni giy .Yoksa damat tarafından okkalı bir fırça yiyeceğiz.dedi gülerek.
- Ya moruk aslında ben böyle iyiydim ya.
Sibel: - Kızım bıraksana kızın boynunu.Kırdın kırdın!
- Tamam be.Ne sinirsin sende.
Serap abla: - Sanırım haklısınız.Ben giyinsem iyi olacak.Dışarıda tekrar görüşürüz.Dedi ve gülerek yanımızdan ayrıldı.Bizde kapıya doğru ilerledik.Dışarıya çıktık.Allah'ım ya Sibel'in şu haline bak.Giymiş 8 cm topuğu.Kendini manken sanıyor ya yürümeye çalışıyor.Derininde ondan aşağı kalır bir yanı yok.Sinsice gülerek Sibel'e döndüm ve:
- Ya kızım bu tip ne?zaten düz yolda yürumeyi bilmiyordun. .Birde bu saçma,salak topukları ayağına geçirdin hepten yürümeyi unuttun.
Sibel bu dediğime öfkelendi ve bana dönerek:
- Çekemeyenler anten taksın.Tamam mı?gayet güzel yürüyorum ayrıca.
- Belli canım belli,o yüzden sabahtan beri ayağın takılıyor.
Sibel: - Şu anlık sizi takmıyorum.Aradığınız kişiye ulaşılamıyor.
Ordan kafamı eğdim.Derinde Sibel'e gülüyor.Hemen Derin 'e döndüm.
- Sende,senin ondan farkın yok Derin.
Derin'in yüzündeki gülüş bir anda kaybolmasın.Göz devirdi bana.Sonra Sibel'in koluna girerek beni arkada bırakıp yürümeye başladılar.
- Hey,beklesenize kızım.
Derin : - Gelirsin sen.dedi ve Sibelle masaların arkasından kına alanına girdiler.
Ne beklemiyorlar sanki ne dedik ha?
Bende masaların arkasından kına alanına girdim.Gözlerim Derin ile Sibel'i aradı.Arka masaların birinde oturuyorlardı.Hemen onların yanına gittim.Masaya oturdum.İkiside suskundular.
- Ya kızım bu ne sesiniz çıkmıyor?
Sibel karşıdaki masayı işaret ederek Derin'in duymayacağı şekilde;
- Görmüyormusun karşıdaki manzarayı.
Sibelin baktığı yöne baktım.Birde ne göreyim.Bizim Ego yığını Burak,ve tatlış sevgilisi İnci masada oturmuşlar.Gülerek birşeyler konuşuyorlar.Ve Burak İnci'nin saçları ile oynuyor.İçimden her ne kadar hop aile var demek gelsede.Doğruca Derin'e baktım.Ağladı ağlayacak.
Sonra Derin'in yanına oturdum.
- Derin.Bakarmısın bana?
Derin: - Görüyorsunuz değil mi?birde karşıma geçip neler yapıyorlar?
- Tamam Derin.Sakin ol.O tarafa odaklanma .Hatta bugünlük onu yoksay.
Sibel: - Kuzum lütfen bugün ağlama.Bugün ağlamak yok.
Derin: - Ağlamak bende istemiyorum.Ama elimde değil.
- Derin, ona olan hislerini ne zaman söyleyeceksin?
Derin: - Söylesem ne olacak Serenay?
sevgilisi var .
- Evet ama böylede olmaz.Peki bugünlük unut tamam mı? onu sevdiğini.
Derin: - Nasıl olcak o?
Bende elimle kına alanındaki oyun oynayan insanları göstererek,
- Bak şu insanlara nasıl mutlular.Oyun oynuyorlar.Eminim onlarında dertleri,sıkıntıları vardır.Ama onlar bugün,o dertlerini ,sıkıntılarını buraya gelmeden önce evlerinin kapısına bırakmışlar.Sende yapabilirsin hadi kalk.Bizde onlara katılalım.Dedim ve gülerek Derin'in kolunu tutup oyun oynanan alana yürüdüm.
Derin: - Serenay.Ama ayağımdakiler?
- Çıkar ayağındakileri.Özgür bırak kendini.
Derin ayağındaki topukluları bende,sandaletleri çıkardım.Koşarak ayakkabıları Sibel'in üstüne attım.
Sibel: - Atın ,atın üstüme atın.Ama sana birşey diyim mi?sen gerçekten çok iyi bir dostsun.İyiki varsın Serenay!
- Sende,Sibel diyip Derin'in yanına gittim.
Halay çeken topluluğa doğru ilerledik.Necip amca halayın başını çekiyordu.Bende koluna atlayıp:
- Oo necip amca!başı çekiyorsun he.Yakışır amcam.
Necip amca: - O Serenay hanım kızım.Buyur gel.Sen başı çek.
- Essah mı?
Necip amca:
- Essah ya.Dedi gülerek.Bende elindeki mendili alıp sallamaya başladım Derinde elimde tabi.
Bir yandan mendil,bir yanda Derin.Halay dediğin böyle oynanır işte.
Derin: - Ya Serenay yavaşlasan biraz.
- Saçmalama.Son gaz devam.diyip daha hızlı çektim halayı.
Ve bağırarak:
-Lokey,lokey,lokey!
Derinde bu dediğime kahakalar atıyor.Nasılda gülüyor.Allah'ım çok şükür yüzü güldü.
Derin: - Tamam Serenay,bu kadar yeter.
- Ya ama yeni girmiştik.dedim dudak bükerek.
Derin: - Ya kızım farkındamısın?20 dk dır halaydayız.
- Oldu mu o kadar ya?
Derin: - Oldu.
- Tamam o zaman hadi havaştan çıkalım.
Sibelin yanına doğru ilerledik.Sibelde sıkılmış bir vaziyette:
- Hele şükür,bir an geceye kadar oynayacaksınız sandım.
Derin: - Ben çıkalım demeseydim.Valla Seranayın niyeti vardı.
- Evet ya.Çok eğlenceli.Sibele dönerek:
- Sen niye gelmedin ki?
Sibel karşısındaki masayı işaret ederek:
- Tam gelicektim.Serkan Burakların yanına oturdu. BendeOnu izlemek daha keyiflidir diye düşündüm.
- Allah'ım ya.Dedim gülerek.
Sibel : - Buraya geliyor?geliyor.Saçım güzel mi?makyajım.Gözlerim akmışmı?Hoş görünüyormuyum?
- Sibel bi sakin ol.Kim geliyor dememe kalmadan Serkan belirdi karşımızda.
Sibel bunun yüzünden mi? bu kadar heyecanlanmıştı.Eli ayağı nasılda birbirine girdi.
Serkan: - Meraba!kızlar.
- Meraba Serkan.
Derin: - Meraba.
Sibel: - M.Meraba.
Sibele doğru hafif eğildim.Hafif fısıldayarak:
- Sakin ol.Sevdiğini bu kadar belli etme.
Sibel: - Belli oluyor mu?
- Hemde nasıl!dedim bilerek onu korkutmak için.
Serkan bir sandalye çekip Sibel'in yanına oturdu ve konuşmaya devam etti:
- Çok şıksınız bugün kızlar.Ve ayrıca çok güzel görünüyorsunuz.Derken bu kelimeyi ilk Sibel'e dönerek söylemişti.Sonra bize bakarak devam ettirdi.Hemen yanımdaki Sibel'in yanaklarının kızardığını gördüm.Canım ya nasıl utanıyor.
Derin: - Saol Serkan.Sende iyi görünüyorsun.
- EywAllah Serkan.Sende iyisin.
Sibel: - Teşekkürler.Sende çok iyi görünüyorsun dedi hafif tebessüm ederek.
Allahını tipe bak şu Sibel'in.O cazgır kız nereye gitmişti.Kedi gibi miyavlıyor resmen çocuğun yanında.sonra Sibel'in kulağına eğilerek onun taklidini yaptım.
" Tişşekkürler.Sinde çok iyi gürünüyorsun.Yuh birde çocuğa benimle çıkarmısın deseydin Sibel.
Sonra yine aynı cimciği yemiyeyimmi?
- Aaa.Bu 2, 3 olamayacak!
Serkan: - Noldu?
- Şey bir şey yok.Diyebildim sadece.Ne diyebilirim ki Sibel 'in korkusundan.
Serkan hakatten iyi görünüyordu.Üzerindeki kot gömleği ve altına giydiği beyaz pantolunu.Siyah conversleri oldukça iyi.Simsiyah saçlarınıda yana atmıştı.LC Waikiki'nin çocuk mankenlerini andırıyordu.Bizimlesin Serkan.
Serkan: - Neyse kızlar sonra görüşürüz.Dedi ve yanımızdan ayrıldı.Neden Sibel'e ona olan hislerini söylemiyor ki?Sibel de onu seviyor.
Sibel: - Ya ama çok tatlı değil mi?
Derin: - Allah var .Çok tatlı çocuk.
- Eh işte Sibel.O neydi ya çocuğun ağzına düşücektin?hem o cimcikler.Dayak istiyorsun.
Sibel: - Saf.Sen kaşınıyorsun.Ya o kadar belli mi ettim gerçekten Derin,sencede öylemi?
Derin: - Ne yalan söyleyeyim belliydi.Yani ben erkek olsam anlardım sanırım.
Sibel: - Hım..Aman anlarsa anlasın?napim ya.
Onlar öyle muhabbet ederken benimde gözüm karşıdaki masaya kaydı.Burak aynı şekil ,İnci ile konuşuyor.Ve bana o soğuk bakışlarla bakmaya devam ediyor.Şakirde oradaydı.Ve deminden beri Şakir Derin'e bakıyordu.Ah be Derin hiç farketmiyorsun ki onu.Oturduğu zamandan beri bir kez olsun gözlerini ayırmadı.Ne yani?Şakir mi?Şakir ve Derin.Şakir bizim Derinden hoşlanıyor olmasın.Bunu onunla konuşmam lazım.
Ve sonunda Serap ablada kına alanına gelmişti. Alkışlar başlamıştı bile.Bebe mavisi bir tuvalet,saçları maşalı.Elindeki bileklik oldukça zarif.Tam bir prenses gibi gerçekten prenses.Ve yanındaki nişanlısı, Kaan abide prens gibi.Ne kadar yakışıyorlar birbirlerine.Sanki ruh eşi.Bi o kadarda benziyorlar.Ben bu düşüncelerle meşkulken Sibel anın tadını yine bozdu.
Sibel: - Serap ablaya bak!bu ne güzellik.Prensesim benim!yanındakide taş mübarek.Kaan abi ya.
Derin: - Çok güzel görünüyor.Harika ya.Ne kadar mutlular.
Sibel: - Değil mi?İnşAllah bizde hep böyle mutlu oluruz kız.
Derin : - İnşAllah kardeşim ya.
- İnşAllah olurusunuz canlarım.Dedim gülerek.