11

5 2 1
                                    

Sibel: - Haydi kalkın bakalım.Tontişimin yanına.
Derin: - Tamam .
- Gidek madem.
Hep birlikte gelin masasında oturan Serap abla ve Kaan abinin yanına gittik.
Sibel: - Tontişime bak!yerim seni ya!dedi ve sulu ,sulu yanağından öptü.
Derin: - Prensesim bu ne güzellik!
- Bu ne tatlıklık kadın!dedim ve bende öptüm.Ne kadın mı?ne dedim ben ya?Ya inşAllah sesli dememişimdir.Derken Sibel:
-Gerizekalı!kadın nedir ya?Allah'ın krosu!
-Sen duydun mu? ya birşeyi de duyma.
Sibel: - Seranay!kapa bence çeneni.
- Sanırım iyi olur.Kapattım.
Serap abla: - Saolun canlarım benim.O sizin güzelliğiniz.
Sibel: - Haydi bu anı ölümsüzleştirelim.Bir selfie!Peynir!
Herkes Sibel'in telefonuna bakarak peynir dedi.Ve fotoğrafı çekildik.
Sibel: - Kaan abi?bu ne yakışıklılık ya .Yakıyorsun ortalığı.
Kaan abi içten bir gülümsemeyle:
- Yanımdaki güzelliğe ayak uyduruyorum sadece Sibel'cim.
Sibel : - Ya ne romantik!Ne de mütevazi.
Derin: - Allah ayırmasın sizi ya.Hep musmutlu olun.
-Aynen.Her zaman mutlu olun.
Kaan Abi : - Saolun kızlar!İnşAllah sizde çok mutlu olursunuz.
Derin : - Amin.
Sibel :  - Çok amin!
- Hayırlısı .
Sibel : - Neyse biz masamıza geçelim.Yoksa yerimizi kapacaklar.Sonra tekrar görüşürüz.
Serap abla : - Tamam canım.Tekrar çok teşekkür ederim.
Sibel : - Rica ederiz.
Masaya doğru yürüdük.
Sibel : -Ya adamın dediğini duydunuz mu?ne kadar romantik!ay acaba Serkancımda bu kadar romantik olur mu?
Derin : - Bilmem.
- Saçmalama Serkan mı?Tabiki olamaz!
Sibel : - Niye hemen kötü düşünüyorsun ya?belki öyledir.
- Valla Sibel.Şu an seni çekemem.Dedim ve masaya oturdum.
Sibellerde oturdu.
Birden gözüm karşımdaki masaya takıldı.Burakların yanında bir çocuk vardı.Sanki tanıyor gibiyim.Bu çocuk?tabi ya bu çocuk bizim mahalleden yıllar önce taşınan Teoman değilmiydi?Evet o.Ne kadar değişmiş ama yıllar geçmesine rağmen gözleri hep aynı.Uzun kumral saçları,beyaz teni.Sert yüz hatları,ama o siyah gözler aynı.Niye gelmişki buraya?hemde yıllar sonra.Merak ettim ya.Derken yine o bakışla karşılaştım.Burak ve o anlamsız,alaycı bakışları.Pis pis sırıtıyor bana bakarak.Gitmiş İncisi.O yüzden meydanı boş buldu.Fırsat bu fırsat bakayım butün kızlara.Peki Burak bey sen mi inat ben mi inat dedim ve.Bende ona onun baktığı gibi bakmaya başladım.Bi kaşımı çattım,bi indirdim.Bi alaylı baktım.Bi soğuk baktım.Resmen aptallaşmış gibi değişik ,değişik yüz hareketlerine girmiştim.Bunu farkeden kim olabilir?"tabisi" Sibel.
Sibel : - Serenay noluyor?degişik ,değişik hareketler yapıyon?
- Kim ben mi? Yooo.Sadece yüz mimikleri deniyorum.Soğuk bakmak falan.
Sibel : - Ya safcım.Sen şu an mimik denediğini falan mı sanıyon?sana bişi diyim mi? burdan bakınca  aynı gerizekalı gibi duruyosun.
- Valla mı?niye ya.Bakamıyomuyum?tek kaşımı kaldırıp ona döndüm:
Mesela bak bu,nasıl soğuk baktım değil mi?
Sibel : - He soğuk baktın.Kızım yapma şöyle şeyler.Valla komik duruyosun dedi kahkaha atarak.
- İyi tamam be! dedim.Burun kıvırarak.
Sibel : - Neyse onu boşverde.Şu bizim mahallenin eski yakışıklılarından Teoman değil mi?
- Kim ?karşı masaya baktım sonra devam ettim:
Heee.Evet bende şimdi gördüm.
Sibel : - Ne yakışıklı olmuş ya.
- He ,he ne yakışıklı ne yakışıklı.
Sibel : - Oha kızım bu sana bakıyor!
- Ne?
Sibel : - Valla sana bakıyor bu.
- Teoman mı?
Sibel : - Ta kendisi. baksana.
Bende karşı masaya baktım.Gerçektende bana bakıyor.
Sibel : - Niye bakıyor ki?acaba neden!dedi imalı imalı.
- Kızım bakamaz mı? sen niye bakıyon Serkan'a.
Sibel : -Benimki ayrı karıştırma sen onu.Buraya geliyor Serenay!
- Kim?
Sibel : - Seninki!
- Kızım ne benimki?2 dk ya benimki yaptın çocuğu.De git Allah aşkına.
Sibel : -Geldi bile.
Derken,Teoman karşıma geçti.Ve elini uzattı.
Teoman : - Selam.Rahatsız etmiyorum umarım.Nasılsın Serenay?
Ben oldukça şaşırdım.Adımı hâlâ unutmamış mı?yani.
- Selam.İyiyim sen?dedim ve çocuğun elini sıktım.
Teoman Derin'e ve Sibel'e dönerek:
- Sizede Selam.
Sibel : - Selam.
Duru : - Selam.
Teoman yanıma oturdu.Ve konuşmaya devam etti:
- Bende iyiyim.Yıllardır görüşemiyoruz.Kusura bakmayın böyle bir anda geldim.
Sibel : -önemli değil bizde Derinle markete gidicektik şimdi.
Yok artık.Beni Teomanla yalnız mı bırakacak bu kız.Sibel lütfen!
- Sibel otursana.Dedim dişlerimin arasından konuşarak.
Sibel : - Serenay 10 dk gidelim geliriz balım.Dedi sinsice gülerek.
- Tamam .Dedim sinirli bi şekilde.
Sibelle Derin yanımızdan gittiler.
Teoman konuşmaya devam etti:
- Sen şimdi yıllar sonra neden buraya geldiğimi soracaksın.
- Yani.Evet dedim gülerek.
Teoman: - Bu mahhalle yakınlarında teyzem oturuyor.Bende gelmişken Burakları göreyim dedim.Burakta aradı kınada olduklarını söyledi.Bende buraya geldim anlayacağın.
- Anladım.Yıllar oldu seninle görüşmeyeli.
Teoman : - Evet.
İkimizde aynı anda:
- Çok değişmissin!
Önce o güldü hafif,sonrada ben.Sonra Teoman beni dikkatle inceledi.Benim sormama fırsat vermeden:
- Saçların oldukça uzamış,ten rengin eskisinden daha çok açılmış.Boyun uzamış.Eskiden biraz kiloluydun ama şimdi zayıflamışsın.Ama gözlerin yıllar geçmesine rağmen hâlâ sen gülünce gülüyor.Büyük ve koyu.
Ne demişti o?gözlerim mi?Ben gülünce gözlerimde mi gülüyor?bunu bana hiçkimse söylememişti.Sonra şaşkın bir sekilde Teoman'a dönerek:
- Ne?ben gülünce gözlerimde mi?gülüyor.
Teoman : - Evet.Bunu ilk benden  duydun deme.
- Şey.Evet ilk sen söylüyorsun.Ben bile ferketmedim ki.Sen ,sen nasıl olurda farkettin ki?
Teoaman: - Ben onu yıllar önce farketmiştim.Ama görüyorum ki hâlâ aynı.Aslında bunu görmek için geldim birazda yanına.Hâlâ gülüyor mu? gülmüyor mu diye.
- Gerçekten mi?
Teoaman : - Gerçekten.Tabi seni görmek içinde.
İnanamıyorum ya.Ben bile kendimi tanımıyorken,bu çocuk nasıl olurda beni benden iyi tanır.Sonra Teoaman'a dönerek:
- Aslında bende sana doğruyu söylesem iyi olacak.Biliyormusun?seninde gözlerin hiç değişmemiş.Hâla aynı koyu bir siyahlıkta.
Teoman : - Biliyorum.Bende farkındayım.Dedi tebessüm ederek.
Ne güzel gülüyor ya.Uzun zamandır böyle güzel bir gülüş görmemiştim.İyi geldi bu bana.
Biz böyle konuşurken,Sibeller geldi yanımıza.Sonunda Sibel Hanım.Sibel'e ben sana sonra sorucağım bakışı attım.
Sibel : - Teoman,bayadır görmedik seni?nerelerdesin?
Teoaman: - Evet Sibel.Buralara çok fazla uğramıyorum.Oturduğumuz yer buraya oldukça uzak.Ama hiçbiryerde burada olan huzuru hissedemiyorum.İnsanın doğduğu mahalle ayrıdır.
Sibel : - Kesinlikle.
- Bu sokak candır ya!hatırlıyormusun .Teoman'a direği göstererek:
- Seninle bu direğe ,ve karşısındaki demire ip bağlayıp salıncak yapmıştık.Sonra oradan bir güzel düşmüştük.
Teoman gülerek:
-Nasıl unuturum.Sen benim üzerime düşmüştün.2 gün yataktaydım,dışarıdan mahrum kaldım.
Sibel : - Camış gibiydi o zamanlar.Dedi kahka atarak.Bende kızardım tabi.
Teoman: - Ama çok tatlıydı.
Sibel : - Tatlıdır benim kankişim.Dedi ve öptü beni.
Teoman : - Serenay.Hani bir oyun vardı ya.Ayağımın Alt- demesine izin vermden söyledim.
- Ayağımın altı otuz altı!
Teoman tekrar o güzel gülümsemesini bize bahşetti ve devam etti:
- Heh,aynen.Onu oynamıştık.İnci ile ben damat,gelin olmuştuk.Sen kıskandığın için İnciyi dövmüştün.Sonra bana demiştinki
Ben evlencem seninle!
Ne günlerdi ya.
Nasıl onu unutmaz?hayatımda ilk defa bir erkek için kavga etmiştim.Ya rezil oldum yine.
- Evet.Diyebildim yine.Ama domates gibi kızardığıma emindim.
Teoman : - Tamam Serenay.Utanmana gerek yok.Eski işte.Dedi beni yatıştırır bir seste.
- Utanmadım ki.Yalanın kuyruklusu.
Teoaman : - Peki.Öyle diyelim.
Sibel : - Aaa sıkıldım.Napsak ya?
Derin : - Kalkın dans ediyorlar.Serap abla ile Kaan abi kalktı dans edecekler birazdan.Şarkı seçiyorlar.
Sibel : - Ay ben olsam.Mustafa Ceceli- Gül rengini isterdim.
- Ya ne dansı .Birde bu eksikti zaten.Gitsek mi ?artık Derincim?
Derin : - Saçmalama.Sabahtan beri beklediğim an.
Teoman: - Dans etmeyi sevmezmisin?
- Hayır.İlgi alanıma dahi girmiyor.
Sibel : - Ne?seçtikleri şarkı benim hayalimdi ama.Ben çalıcaktım onu.
Birden duyduğumuz şarkıyla güldük hepimiz. Ben Sibel'e  dönerek:
- Kızım senin hayalin olan şarkı Mustafa ceceli-Gül rengi değil mi?
Sibel : - Evet.Dedi kendinden emin bir şekilde.
- Ama çalan şarkı Buray-Sen sevdamısın.
Sibel : -Nee.Bende benim şarkı geldi sandım.
Derin : - Korkma Sibel.Gelmedi gelmedi.Dedi gülerek.
Karşı masadan gelmekte olan Serkan çarptı gözüme.Sonunda yürek yiyip,Sibeli dansa kaldıracaktı ha.Aferin en azından bir adım attı.
Serkan yavaşça geldi masaya.Sibele bakarak:
-Sibel,dans edelim mi?
Sibel : - Şey.E-Evet olabilir.Dedi ve Serkan'ın elini tutup dans edilen yere doğru ilerledi.Arkadan giderkende:
- Bana şans dile,Serenay!dua et bayılmıyayım.
- Tüm dualarım seninle Sibel.Dedim göz kırparak.Ne kadar mutlu oldu canım ya.Yanımda oturan Derin'e baktım mutsuz,mutsuz masada oturuyor.






AŞK SOKAKTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin