Hızlı adımlarla Sibellerin evine doğru ilerliyordum.Ta ki arkadan o sesi duyana kadar:
" Kızlar ,telefonlarını neden hep arka cebine koyar?hep merak etmişimdir."
Arkama dönmeden bu sesin kime ait olduğunu anlamak için biraz bekledim.Sonra Burak'a ait olduğunu farkettim.Alaycı bir ses yalnızca onun olabilirdi değil mi?sonra hemen arkama döndüm.Bir arabanın önünde durmuş,kolları bağlı bir şekilde bana bakıyordu.Bende hafif güldüm ve 1 adım atarak konuştum.
- " Alışkanlık.Belkide kolaylık olsun diye."
Tam yürümeye devam edecektim ki,hızla yanıma geldi ve etrafımda daire oluşturacak şekilde dönmeye başladı.Sonra ayağıma bakarak konuşmaya devam etti:
- Bakıyorumda,ayağın iyileşmiş.Hemende yürümeye başlamıssın.
Ben hiç istifimi bozmadan:
- Şey.Şey.Evet uyandığımda bende farkettim.Diyebildim sadece.Ah gerizekalı!şimdi ayağımın ağrıdığını,numara yaptığımı sanacak.Napıcam ben ya?diye düşünürken,o da etrafımda dönmeyi bırakıp,3 adım yaklaşıp karşıma geçti.
Ve gözlerime bakarak konuştu:
- Eğer ağladığını görmesem,bu kız bana yalan attı derdim.Ama neden yalan atsın ki?değil mi dedi bana kaşlarını çatarak.Bende:
- Haklısın.Ama sana yalan attığımı falan düşünüyorsan yanılıyorsun.Dediğin gibi neden yalan atayım ki?2 saatlik uykunun ardından iyi olmuş.Bende anlamadım.Her neyse;şu an acil işim var gitmem lazım.Sonra konuşuruz.
Burak söylediklerime inanmadığını belli eden bakışlar atarak gözlerini gözlerimden ayırmadan:
- Peki Serenay şimdi kaç.Dediğinde bende önüme döndüm.Birşey demek istemiyordum.Çok utanç bir durumdu çünkü.Tam adım atıcaktım ki.Kolumu tutan ve alaycı bir şekilde ,gözlerini sadece gözlerime kenetlemiş ego yığını burak buna engel oldu ve şöyle dedi:
- Ama benden kaçış yok.Sinsice sırıtarak söylemişti.Bende hemen kolumu çekip hızlıca yürümeye devam ettim.Ya nasıl olurda numara yaptığımı sanar.
Gerizekalı!
Eminim şimdi ondan faydalandığımı zannediyordur.Ya bunun düşüncesi bile çok kötü.Oysaki gerçekten numara yapmamıştım ben.Birde gerizekalının dediği cümleye bak.Ağzımla o donuk,sesiyle onu taklit ettim.
" Peki Serenay şimdi kaç.Ama benden kaçış yok.
Gerizekalı!
Sen kimsin ya senden kaçış olmasın.Birde havalı,havalı hareketlerle etrafımda dönmesi falan.Salak!
Hele şükür Sibellerin evinin bahçesine geldim.Zaman kaybetmeden hemen zili çaldım.Sibelin sinirlenmemiş olmasını umarak.Kapı birden açıldı.Kapıyı açan Sibeldi.Sinirlice bana bakarak:
- Serenay,nerdesin?10 dk dedin.20 dk oldu.Çok az bir zaman kaldı.Çabucak gir içeri.
İçeriye girmeme fırsat vermeden koluyla beni tuttuğu gibi üst kattaki odasına doğru çekiştirdi.Odasına girdik.Odada Derin'i görmemle olduğum yerde kaldım.Derin o kadar güzel görünüyordu ki.Mor elbisesi ona o kadar yakışmıştıkı.Sadece ona bakakaldım.Sibel bana dönerek:
- Derin'e bakıcağına çabuk üzerini giy.Kimse seni bekleyemez.Bende giyineceğim şimdi.
- Tamam Sibel.Sonra Derin'e dönerek:
- Derin bugün olanlar için gerçekten çok özür dilerim. Dememe kalmadan Derin sözümü kesti.
Derin: - Tamam,Serenay.İkimizde birbirimizin kalbini kırdık.Bende özür dilerim.Ama bence şu an acele etsen iyi olur.Çünkü Sibel'in bakışları hiç iyi değil.
Gülümseyerek ,Sibel'e doğru baktım.Baktığıma bin bir pişman oldum.Çok sinirliydi gerçekten.Hemen poşetin içindeki t-shirt ve pantolunu çıkardım.Banyoya gitmek için 1 adım attım.Sibel'in sesiyle olduğum yerde kaldım.
Sibel: - Serenay bana bunları giyeceğini söyleme.Sakın!
Şaşkınlıkla ona bakmayı sürdürdüm ve ona dönerek:
- Tabikide bunları giyineceğim.Ayrıca sende pantolon giyinicektin.Onun için bana laf atma.
Sibel: - Kızım sen gerçekten safsın!ben pantolon giyinirmiyim hiç.Tabiki pantolon giyinmeyeceğim.O öylesine ağzımdan çıkan birşey.Yatağın üstündeki pembe renkte olan elbiseyi göstererek:
Bak bunu giyineceğim.Tabiki seninde pantolon giyinmene izin vermeyeceğim!
- Ya saçmalama asla ben elbise giyinmem.Sen ne zaman benim elbise giyindiğimi gördün.Ya Derin birşey söylesene.
Sibel: - Bugün itirazın yok.Giyiniceksin dediysem giyiniceksin!.
- Ya Sibel!
Sibel: - Hadi Serenay hanım.Dolaptan getirdiği siyah elbiseyi gösterek sizi bununla banyoya alayım.
- Sibel bunu mu giyineceğim?
Sibel: - Tabisi.Haydi doğru banyoya.
Sibelden kaçış olmadığını anladığım için doğruca banyoya doğru gittim.Şaka gibi arkasından söylendiğim kızlar gibi bende elbise giyiniceğim.Tükürdüğünü yaladın Serenay!.Elbiseyi hemen giyindim .Ve banyodan çıktım.Beni gören Derin ve Sibel yine o uzaylı görmüş bakışlarını sürdürdüler:
Sibel: - Yemin ederim sana.Kıza benzemişsin.
Onun bu dediğine göz devirdim.
- Ne yani önceden kız değil miydim?bunu mu ima ediyorsun.
Derin onun söze karşılık vermesini beklemeden bana dönerek:
- Hayır canım .Onu demek tabiki istemedi.Yani seni ilk kez,böyle gördük.Şaşkın olmamız sencede normal değil mi?
- Sen daha güzel anlattın.Evet normal.
Sibel: - Tamam hadi.Şu dağınık saçlarınıda düzleştir .Tam olsun.
- Sibel saçlarımı asla düzleştirmem.Benim saçlarım zaten düz.Böyle açık kalsın yeter bana.
Sibel: - Tamam ya.Unutmuşum.İyi o zaman ben düzleştireyim.
- Tamam.
Derin masada makyaj yapıyordu.Çok abartmıştı.
- Derin amma abartmıssın be kızım.Badana yapmışsın.
Derin: - Sen buna badana mı diyorsun Sero,benden daha kötüleri var.Hadi gel sende yap.
- Asla yapmam!.Elbiseye birşey demedim.Ama makyaj tabikide olmaz.
Derin: - İyi sen bilirsin,seni zorlamayacağım Sibel gibi.Nasıl istiyorsun öyle yap.
- Saol Derin ya.Sibelden daha iyisin.
Benim herşeyim hazırdı.Siyah elbisesin altına sandelet giyinicektim.Sibel'ın gümüş renkteki sandaletleri tamda bu elbise için yapılmış diye düşündüm.Sonra saçlarını düzleştirmeyi bitiren Sibel'e dönerek:
- Sibel,senin gümüş renkte olan sandeletlerini kullanabilir miyim?
Sibel : - Ya kızım ne sandeti ya.Al şurdan topukluları.Kına bu kına.Belki kendine sevgili de bulursun ha.Dedi sırıtarak.
- Sibel biliyoruzki asla topuklu giyinmeyeceğim.!İşim olmaz sevgili falan.
Makyajinı bitiren Derinde konuşmaya dahil oldu ve Sibel'e dönerek:
- Boşver Sibel.İstemiyorsa zorlamanın bir anlamı yok.Zorla güzellik olmaz.
Sibel: - Aman ne haliniz varsa görün dedi ve ayağına siyah stiletto giyindi.
Derinde ayağına pudra rengi bir stiletto giyindi.Bende sandeleti giyindim.Hep birlikte aşağıya indik.
Son kez salondaki geniş boy aynasına hep birlikte baktık.Gerçekten çok güzel görünüyorduk.
Sibel: - Ya şu güzelliğimize bak.Elbisemiz,makyajımız,ayakkabılarımız.10 numarayız.
Derin : - Bencede ya.Çok güzel olduk.
- Kızım siz kendi adınıza konuşun.Benim için sadece bir elbise farklı .Geri kalanı aynı dedim.Burun kıvırarak.Sibel birden elindeki telefona baktı ve o cırtlak sesi ile bağırdı:
- Saat! 18:55 .Çabuk koşun.Yoksa geç kalacağız.Demesiyle hemen kapıya doğru koştuk ve kapıyı kapatıp çıktık.Selamın Aleyküm Arkadaşlar.Umarım hikayrmi beğenerek okumuşsunuzdur.Ben bu hikayeyi yazarken çok zorlandım falan demeyeceğim.Gerçekten hiç zorlanmadan yazıyorum her bir bölümünü.Hikayem önce sokak çocuklarıydı ama değiştirdim.
Âşk Sokakta yaptım.Bu ad hikayeye sanki daha çok uyumlu değil mi?sizden bol yorum bekliyorum.Sizi asla zorlamam Oylayın diye.Ve oy hakkında bir sınır verip asla hikayemi yazmamaktan bahsetmem.İcinizden geldiği gibi yapın.Neyse iyi günler.Allah'a emanet olun.