YILDIZIM

19. Bölüm

Bu bölüm canım kardeşim "kelebek84" e gelsin. Umarım hayal ettiğin her şey olur. Umarım yeni okulun sonsuz mutluluğunun başlangıcı olur. Tekrar hayırlı olsun bir tanem ^_^

Beni yalnız bırakmayan dostlarımın yeni başarıları hayırlı olsun. Hep gülümsemeniz dileğiyle. İyi okumalar ^_^ <3

BUSE ÖZGÜN

Dudağımda hissettiğim sıcaklık beni bulutların en tepesine ulaştırmıştı. Sanki bir anda dünyadaki her şey değişmiş, baktığım gözler koyulaşmıştı. Huzur ve heyecan doluydum. Ama bu huzur, bu heyecan çok uzun sürmedi. Sevdiğim gözler beni terk ederken, sıcak dudakları beni soğuğa teslim etmişti. İkimizde şaşkındık. İkimizin de gözleri irileşmişti. Ne söyleyeceğimizi bilemez haldeyken Akın ayağa kalktı. Son kez şokta kalan yüzüme bakıp benden uzaklaştı. Yine yapayalnız kalmıştım. Koyu gece beni içine çekerken başımı dizlerime yaslayıp, kollarımla bacaklarımı sarmaladım. Ve hiç dinmeyen hıçkırığımı gökyüzüne sundum.

Ve bir kez daha anladım. Olmayacaktı. Onunla olmayacaktı işte. O kayıp bir kutup yıldızıydı. Bense onun büyüsüne yakalanmış, yılda bir kerede olsa görmek isteyen bedevi.

AKIN TUNAHANLI

Koca bir boşluk hissediyorum. Ama bunun nedeni onu öpmem değildi. Onu öylece bırakmamdı. Bu hislerime şaşırdım. Yıllarca bunu nasıl anlamazdım. Gerçekten ben kimi seviyordum? Gerçekten ben kimdeydim? Ben ne yapıyorum? Aklım karmakarışık odama girdim. İlk işimde kendimi yatağa atmaktı.

DİLAY MAYIN

Ruhum gün ışığı ile neşeleniyordu. Yüzümdeki tebessüm hala büyüsünü korurken gözlerimi kolları arasında uyuduğum adama çevirdim. O güneşten daha fazla parlıyor beni etkisi altına alıyordu. Sağ elimin parmak uçları hafif çıkmış sakallarında dolaşırken, mis kokusunu hissettim. Bu rüya mıydı? Çünkü gerçek olamayacak kadar muhteşemdi. Kalbim kafesinden kaçan kuş misali kanat çırpıyor, beni daha da heyecanlandırıyordu. Bu adam bana ne yapmıştı? Ne yapmıştı da onu böylesine çok seviyordum? Hem de hesapsız, kitapsız...

Ben öyle çok düşüncelere dalmıştım ki Yıldızımın uyandığından haberim bile yoktu. Bir anda karnımdan beni gıdıkladığında çığlığı bastım. Bu arada da etki tepki yüzünden tokadı o çok sevdiğim yanağına yapıştırmıştım.

"Uha kızım! Yüzüm gitti lan!" diye cırlayan yıldızım şezlongdan poposunun üzerine düşmüştü. Onun çocuk gibi bana bakan yüzüne bakıp kahkahayı bastım.

"Ya manyak mısın Can? ahahaha!"

Can bir süre bana sert bakarken benimde gülmekten şezlongdan aşağı popomun üzerine düşmemle yumuşamıştı. Hatta o da kahkahayı basmıştı. Artık gülmekten ağlıyorduk. Bu nasıl bir şeydi? Mutluluğu buram buram içimde hissediyordum. Neredeyse içimden taşacak, dünyayı saracaktı. Ben hala gülerken Can ayağa fırlayıp "Şimdi yaktım çıranı!" dedi. O böyle söyleyince bir anda gülümsemem soldu ve ayaklandım. Topallayarak kaçmaya çalışırken artık alışkanlık haline gelen şey oldu. Ben bir kez daha yıldızımın kucağındaydım.

"Sana kaç kere söyleyeceğim? Şu ayağının üzerine basma!"

Ay ben seni yerim! Ay nasılda sevgilisini düşünürmüş. Ay evet sevgilisi! Ben... Ben...

Dünden sonra ikrah ettiğim bu ayrıntıyla çığlığımı bir kez daha bastım. Yetmedi bir de Can'ın kucağında canımın acısını umursamayıp ayaklarımı sallayarak tepindim. Can deli görmüş gibi bana bakarken, olduğu yerde çoktan durmuştu. Bana öyle bakıyordu ki siz anlayın işte.