27. Bölüm

136 6 0
                                    


****

SİNEM

Rüya bunu yapmamalıydı.

Tüm gerçekleri herkese anlatacağını düşününce büyük bir korku kalbime dolmuştu. Eda'dan sonra şimdi de Dilay'a zarar verecekti. Kötü kalbi her şeyi darma duman edecekti. Tüm tehditlerime rağmen beni umursamadan gitmişti. Arkasında düşünceli halde kaldım. Kızların sorularıyla karşı karşıya kalırken aklıma Eren geldi. Onunla konuşmalıydım. Kimselere açıklama yapmadan çantamı alıp koşarak kantinden bahçeye çıktım. Arabama kendimi attığımda elim ayağım titriyordu. Aklıma telefonum gelince hemen elime alıp Eren'i aradım.

"Efendim Sinem?"

"Rüya bizim okula transfer olmuş."

"Ne?"

"Eren neredeysen yanına gelmem gerek. Konuşmalıyız."

"Evimdeyim."

"Tamam, hemen geliyorum."

BİR SAAT SONRA

"Eren ne yapacağız?"

"Rüya artık sınırları zorluyor! Kardeşimin hayatını berbat etmeye çalışmakta ne demek?"

"Eren Rüya hasta. Onun kafası çok başka. Eda ile çok iyi arkadaşlardı. Ta ki onun Can'a âşık olduğunu söyleyene kadar."

"O gün hiçbir şey normal değildi. Rüya'nın hareketlerinde garip bir şey var gibiydi."

"Sence Eda'ya o zarar vermiş olabilir mi?"

"Eğer öyleyse Sinem bu kez başımız ciddi belada."

"Ne yapacağız?"

"Şimdilik sessizce olanları izleyeceğiz."

"Ne zamana kadar böyle sürecek Eren?"

"Rüya bir hata yapana kadar. İşte o an onu her ne yaptıysa pişman etme zamanı."

Susup kaldım. Aklımda bir sürü soru işareti vardı. Bu iş gittikçe esrarengiz bir hal alıyordu. Eda'nın ölümü büyük bir sırdı. Bu sır Can'ı da bizi de dev bir acıya tutsak etmişti. Can iki yıl boyunca kendini suçlayan bir adam haline gelmişti. Öyle ki Eda'nın cenazesine bile gidememişti. Buna cesareti yoktu. Zamanla onu iyileştirmek istedim. Kalbimizdeki acıyı beraber bitirebiliriz sandım. Aslında birazda Can'ın annesi buna vesile olmuştu. Bir şekilde sevgili olduk. Ama o her zaman Eda'yı sevdi. Ta ki Dilay ile karşılaşana kadar. Onları ayırmaya çalışma sebebim Dilay ve ailesinin onu suçluyor olmasıydı. Çünkü Eda'nın bir sevgilisi olduğunu ve adının sanının sır gibi saklanıyor olması onları sinirlendirmişti. Ben ise yıllardır Can'ı korumak için susup kalmıştım. Tabi Eren'i de korumaya çalışıyordum. Bu adamın bana âşık olduğunu anladığım an kaçacak bir yer bulamamıştım. Susup kalmış, hiç cevap vermeyen biri haline gelmiştim. Eren dış görünüşünün tersine pamuk gibi bir kalbe sahipti. Onunla çok mutlu günlerim oldu. En yakın dostum, kardeşimdi...

Ben ona hep inandım. Hep çok sevdim. Ama bu duygum hiçbir zaman daha ileri gitmedi. Ben zamanla Can'a âşık oldum. Ve hiç istemesem de Eren'in gözü önünde kuzeniyle sevgili olmuştum. O bunu hiç kaldıramadı. Canı çok yandı. Ama hep sustu. Ben Can ile beraber olduktan sonra bir an olsun bana duygularını itiraf etmedi. Hatta bana aşkla bakmaya başladığı an öfkesini hem kendinden hem de benden çıkarıp ortadan kaybolurdu. İşte Eren böyle bir adamdı. Gururlu, şerefli, iyi kalpli...

Ama ben ona layık biri değildim.

CAN SANCAK

ELİMDE NE KALMIŞTI Kİ?

YILDIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin