Herkese merhabalar!!
Buraları fazla boş bıraktım yavaştan gelmeye karar verdim :)
Özlediniz mi Yusuf'u Kamer'i Erdem'i Selma Sultan'ı??
O zaman yeni bölüm başlasınn!!
''Yusuf hadi kalk.''
''Oğlum kalksana.''
''Kalk lan artık yaz geldi kış uykusu bitti. Şşşt oğlum kalk artık cidden sinirlenmeye başlıyorum.''
Kapıdan belirdiğim sırada Erdem şaşkınlığından bir bana bir de yatağıma bakıyordu.
''Sen az önce bana ayımı dedin?''
Soruma soruyla karşılık verirken kaşları istemsizce aşağı yukarı hareket ediyor, gülünç tavırları kendisiyle uğraşmak istememe sebep oluyordu.
''Sen ne ara kalktın da orada öyle dikiliyorsun?''
''Uykumu aldım kalktım işte neden bu kadar şaşırıyorsun?''
''Ne bileyim, dünkü telefondan sonra huzurla bi beş yıl uyursun gibi gelmişti.''
Bıyık altından gülerken gözlerini kaçırıyor, çabaları yetersiz kaldığı için gamzeleri kendini ele veriyordu.
''Kapıyı mı dinledin? Çocuk musun sen yaşın kaç ayıp lan ayıp.''
Kafasına vurmak için adım attığım sırada fevri bir hareketle kapıya doğru yöneldi. Bir anda ciddiyete bürünerek ellerini göğsünde kavradı.
''Hadi kahvaltı hazır. Bir an önce gel de yiyip çıkalım sana bir sürprizim var.''
''Ne sürprizi? Sevmem ben sürpriz falan.''
''Seversin seversin. Sevdiririz. Seversiniz siz. Sevilesiceler.''
Bakışlarım eminim ki aklım kadar bulanıktı. Tam o sırada yanağımdan makas alan Erdem değişik tavırlar sergilemeye devam ederek odadan çıktı.
Bu çocuk. Gerçekten bu kadar tuhaf davranabilmek için çaba harcıyor olmalıydı.
''Oğlum uzatın bardakları. Çayları tazeleyeyim.''
''Anne ya bak ne diyeceğim. Biz kır düğünü yapmaya karar verdik ya hani. Diyorum ki çifte düğün yapıp masraflardan tasarruf mu yapsak?''
''Oğlum ne çifte düğünü tanımadığımız insanlarla aynı bahçede mi olacağız iç içe? Ay yok istemem ben. Biz bize olalım en iyisi.''
''İkinci damadı uzaklarda arama Sultanım bak yanında oturuyor zaten.''
Bardağı yudumladığım sırada Erdem'in aptal şakalarına maruz kalmak zamanlamanın önemini vurgulamak için güzel bir örnek olabilirdi. Yanmıştım.
''Aah! Sıcak!''
''Ayy yandı çocuk! Oğlum ayy kalk buzluktan buz çıkar Yusuf'a.''
''Yusuf iyi misin bak bakayım bi buz tutayım.''
''Geçti tamam yok bir şeyim.''
''Geçti mi dur bi de ben bakayım.''
''Geçti dedim tamam yok bir şeyim.''
Sağ eliyle yüzümü kavradı Erdem. Derin bir inceleme başlamıştı yüzümde. Verdiği tepkiler pekte hayra alamet değildi.''
''.......''
''.......??''
''Angelina Julie solda sıfır kalır.''
''O derece yani?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZLERİMİ KAPATSAM
Roman pour Adolescents©Tüm hakları saklıdır Bir insan bu kadar mükemmel olabiliyorken nasıl bütün güzelliklerden mahrum kalabiliyor? Güneşin doğuşu, Ay'ın duru güzelliği, yıldızların ışıltısı, rengarenk kelebekler, kuşlar,çiçekler,gökkuşağı,mavi,pembe,kırmızı,mor... En b...