Güneş hala ameliyattaydı. Anlamadığım şekilde onu birden ameliyata almışlardı ve nedenini söylemiyorlardı.
Büşra yerde çökmüş ağlıyordu. Onun yanına gittim. Beni görünce burukça gülümsedi ben de ona gülümsedim. "Kuzey ne güzel kurtulmuştu. Senin kollarındaydı ve kurtulmanın mutluluğuyla en içten gülümsemesini gösteriyordu. Ne oldu da birden yere yığıldı sebebi ne?! Bildiğimiz bir hastalığı da yok! Neden, neden Kuzey söyle bana?!" dediğinde gözlerim doldu. Haklıydı bunlar çok mantıklı sorulardı ama ben maalesef onun sorduğu soruların cevaplarını bilmiyordum hepsini daha sonra öğrenecektik. Hastaneye giren polislerle kaşlarım havaya kalktı. Bizi kurtaran polis bize doğru geliyordu. Ayağa kalktım ve yanına ilerledim. "Merhaba Kuzey. Güneş'in ameliyatta olduğunu öğrendik. Siz gittikten sonra sizi esir tuttukları evi aradık ve bunu bulduk. Bunun sizinle bir alakası var mı?" gösterdiği şeye baktığımda Güneş'in annesinin madalyonunu gördüm. "Bunu nasıl buldunuz? Bu Güneş'in annesinin madalyonu. Annesi birden evden gitti ya da zorla gönderildi ve arkasında hiçbir iz bırakmamıştı. Şimdi birden... aklım almıyor." poliste şaşırmış olmalı ki gözlerimin içine bakıp sanki bir şey anlamak istermiş gibi bir hal vardı üzerinde.
"Size her şeyi anlatacağım. Lütfen şöyle oturun."
Güneş'ten
Gözlerim yavaş yavaş açıldığında yüzüme yoğun bir ışık göründü ve birden kendimi ameliyat masasında gördüğümde hareketlenmeye başladım. O zaman doktorlar beni fark edip yine bana narkoz verdiler ve gözlerim yine kapanmaya başladı.
Tekrar uyandığımda kendimi bir odada buldum sağ yanımda Kuzey, sol yanımda Büşra oturuyordu daha doğrusu uyuyorlardı. Yavaşça yattığım yerden doğrulurken hafif ağrılarım belirginleşmeye başladı ve inilti çıktı istemsizce dudaklarımdan. İkisi de birden uyanıp bana baktılar kötü bir şey var mı diye. İkisine de baktığımda sorgular gibi bakıyorlardı. "Bir şeyim yok. Lütfen uyuyun çok yorgun gözüküyorsunuz." "Olmaz. Zaten seni iki saat bekledik daha da beklemeye ya da sen uyanıkken uyumaya niyetimiz yok." dediğinde Büşra ve Kuzey'e baktım. Onları ikna edemeyeceğimi anlayıp kafamı salladım. "Bana ne olmuş? Neden ameliyata aldılar beni? Size söylediler mi?" Yüzleri düştüğünde bir şey olduğunu anladım. "Söylesenize!!" diye bağırdığımda bana baktılar ama söylemek istemiyorlardı. "Güneş.." Kuzey'e baktım. "Kalbin stres ve fazla üzüntüden yorgun düşmüş ve senin sebepsiz yere bayılmanın, nefes alamamanın sebepleri buymuş. Bu yüzden çok fazla bir şey yapmaman ve stresi girmemen gerekiyor. Kendini yormayıp uyku düzenini kontrol etmen lazım. Bu yüzden doktorların tavsiyesi annenin peşinden gitmemen ve olaylardan uzak durman." ciddi olamazlardı. Benden annemin peşini bırakmalarını isteyemezlerdi. Asla ve asla bundan vazgeçmezdim. "Siz benden bunu nasıl istersiniz. En çok siz biliyorsunuz benim annemi ne kadar çok bulmak istediğimi biliyorsunuz ve şimdi de benden bunu vazgeçmemi istiyorsunuz. Kusura bakmayın ama kalbim ben annemi buluncaya kadar dayanabilir." "Güneş lütfen sakin ol bu kadar yıpratma, yorma kendini. Şimdi sana bir şey diyeceğim ama sakın heyecanlanma!"
Annemi madalyonunu bulmuşlardı hem de esir tutulduğum yerde ve ben bunu fark etmemiştim. Kendime lanet ederken gerçek dünyaya döndüm. Kuzey yüzümün önüne eline sallayıp "Güneş iyi misin?" dediğinde kafamı salladım ve derin nefes aldı. "Polisler şimdi annemi arıyorlar ve bizim bu olaydan uzak durmamızı mı istiyorlar?" kafalarını salladıklarında ben de salladım. "O zaman şöyle yapıyoruz. Ben hastaneden çıkana kadar hiçbir şey düşünmeyip iyileşmemi bekliyoruz. İyileştiğim zaman eğer hala bir haber gelmezse biz olaya karışıyoruz. Anlaşıldı mı? İtiraz istemiyorum." Hepsi benim ne kadar kararlı olduğumu görünce bir şey demediler. Aynen böyle yapacaktık ama önce iyileşip kendime gelmem lazım. Her şey ondan sonra belli olacak.
Bu bölüm kısa oldu geç olduğu için beynim durdu ve aklımdaki kurgu gitti. İki gün sonra eğer bir aksilik çıkmazsa size yeni bir bölüm göndereceğim. Bu saatte anca bu kadar çıktı. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar ve iyi geceler. Öpüldünüz ;)))))))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Yol
Teen FictionGüneş onun için en özel gün olan doğum gününden çok mutluydu fakat doğum gününden sonra babasının annesine karşı davrandığı davranış biçimlerinden sonra hayatındaki her şey değişti. Annesinin kaçırıldığını düşünen Güneş onu arıyorken yanında bulunan...