Okul Bitti Mi?

---》9- Kaçırıldım!《---

Vay be, iyiymiş ya. Oh içim rahatladı artık nereden bildiğini öğrendiğim için. İlk başta bir şok etkisi yaratsa da sonradan alıştım. Hatta kim bilir, belki bu konu hakkında sohbet bile ederiz Mert'le.

Yağmur'a da anlattım. İlk başta o da biraz şaşırsa da sonradan olabilir yani diye onun da aklına yattı. O kadar da şaşırılacak bir konu değil zaten, sadece ilk başta insan biraz şaşırıyor o kadar.

Yağmur'la konuşurken aklımıza çok sinsi bir fikir geldi. Kardeşi dün gece korku filmi izlemiş ve hâla onun etkisindeymiş. Nihahahahahaa, aha oldu, cidden oldu yaa. Şimdi kalkıp mezdeke açıp göbek atıcam resmen kötü kadın gülüşüm oldu diye.

Yağmur, evet kanka, beyaz çarşaflar ve dikiş malzemeleri. Ready; Go!

_________

3 saat sonra

Peruklar,tamam.

Hayalet kostümleri,tamam

Çığlık playbacki,o da tamam. 

O zaman plan başlasın.

"Alo, canım kardeşim biz Derin'le onların evindeyiz, film izleyeceğiz de sen de gel birlikte izleyelim."

"Geliyor kanka."

"Kostümleri giyelim çabuk."

Kapıyı açık bıraktık ve odada yerlerimizi aldık.

"Ablaa nerdesiniz?"

"Burdayız canım sesimin olduğu odaya gel."

"Bu odadan gelmedi mi sesiniz? Neredesiniz?"

3, 2, 1...

Sonuç:

Kız kalpten gidecekti. Baygınlık türü bir şey geçirdi. Vermidon yaz geçer.

____________

Gözlerimi açtığımda dışarıdaydım. Nasıl yani, bankta uyuya mı kalmışım? Of her yerim de tutulmuş. Allah Allah bu işte bir gariplik var. O sırada takım elbiseli iki adam geldi ve kolumdan tutup siyah bir arabaya bindirdi. Yihu! Her zaman böyle bir arabaya bindirilip kaçırılmak istemişimdir. 

"Nereye gidiyoruz? Şşt yavaş sürün araba tutuyor beni. Nereye götürüyorsunuz? Vay kafama çuval mı geçirmiştiniz, iyiymiş. Yavaş sürün dedim lan kusacam şimdi üstünüze! Aa aynı filmlerdeki gibiymiş vay be. Daha ne kadar kaldı canım sıkıldı. Off bi cevap verin abi ya mal gibi kendi kendime konuşuyorum burada!"

"Var ya sırf sana patron istediği için bir şey yapmıyorum, yoksa seni şu anda arabadan atardım. Vir vir vir ne çeneymiş arkadaş bir susmadın!"

"Vay, konuşabiliyormuşsunuz. Neden götürüyorsunuz ki beni? İşiniz ne benimle? Patronunuz kim ahbap? Ooo gizem, gizemli şeyleri severim babalık."

"Geldik nihayet, bir an yol hiç bitmeyecek sanmıştım. Götür şunu patronun yanına, başımın etini yedi sabahtandır!"

"Oo ürkütücüymüş burası da be. Korkarım ben karanlıktan ışık var mı içeride? Şşt kolumu sıkma aklını alırım adam ol!" "Tüh be, plan işe tutmadı götürüyorlar yine de. Çok konuşup başınızı şişirecektim, plan buydu. Neyse, neyse hâlimiz çıksın faalimiz demişler, valla kim demiş bilmiyorum ama güzel demiş. Gidelim görelim bakalım patronunuz kimmiş, beni neden istemiş. Ona göre taekwando tekniklerimi kullanırım."

Karanlık bir koridordan geçtik, en sonunda ışıklı bir odaya girdik. İçeride bir masa ve masanın arkasında bir sandalyede arkası dönük bir adam oturuyordu.