17.bölüm

300 86 105
                                    

Yeni bölüm geldiiii.Resmen 3K olduk.Tüm.okuyucularıma teşekkür ediyorum iyiki varsınız.Medyada sırasıyla Özgür-Azra-Poyraz var.Şimdilik iyi okumalar size.

"Bilseydim yalnızlığımın başkenti olacağını,
Kalbimi fethetmene izin verir miydim?"

Poyraz'dan

Doktor işini bitirdikten sonra odadan çıkmıştı.Bense sırtımı baza başlığına yaslamış öylece oturuyordum.

Azraya ilk adımı atmıştım.Gerisi ona kalmıştı.Ama kabul edene kadar peşini bırakmayacaktım tabikide.Her geçen gün biraz daha yaklaşıyordum intikamımı almaya.Yavaş yavaş ve acıtarak olmalıydı.Evet istediğim tam da buydu.Acı çekmesini istiyordum o özgür itinin.Ben nasıl hergün acı çekiyorsam o da benim gibi acı çekecekti.Yalnız o değil tabiki o taner itide kendine düşen payı alacaktı.Taner yağmuru uyuşturucuya bulaştıran adamdı sonuçta onu boş geçemezdim.

Siyah yatağımdan çıkıp yatağın üstünde bıraktığım siyah tişörtü alıp üstüme geçirdim.Biraz zorlanmıştım malum yaralıyım.Seri adımlarla odadan çıkıp aşağıda birbiriyle didişen dolunayların yanına gittim.Her zamanki manzaraydı alışmıştım artık.
-"Dolunay her şeye karşı çıkıyorsun ama.Ne olur bi sinemeya gitsek."Dolunay bıkkın bir ifadeyle cevaplamıştı aras'ı.
-"Aras yeter gelmek istemiyorum.Zorlama artık."Aras üzülmüş gibi dudağını büzünce ağzına bi tane çarpasım gelmişti.Karı gibi hareketleri vardı pezeveğin.

Geldiğimi yeni görmüş olacaklarki didişmeyi kesip salondaki üçlü koltuğa yayıldılar.Dolunayda benim yanımdaki tekli koltuğa atmıştı kendini.Derin bir nefes alıp her zamanki umursamaz ses tonumla konuştum.
-"Taner bugün adamlarıyla buraya kadar geldi.Arkam dönük olduğu için görmemiştim onları.Bi el ateş edip kaçtılar zaten."Hepsi yumruklarını sıkmış bana bakıyorlardı.Tanerden kimse hazetmezdi zaten.Şerefsizin önde gideniydi sonuçta.Tunca bakıp konuştum.
-"Tunç sen aras ve emre tanerin işini görürsünüz artık.Ben ve dolunayda şirkete gidicez."Başıyla onayladı hepsi beni.
-"Sen merak etme abi bende o iş biliyosun."Diyen Aras' a 'ciddi misin' der gibi baktım.
-"Dayak yemede başka bi şey istemiyorum Aras."Anında kaşları çatılmıştı.
-"Abi ben ne zaman dayak yedim aşk olsun."Bütün mallar beni mi bulur anlamıyorum.Sabır dilercesine yukarı kaldırdım kafamı.Tunç kolunu Arasın omzuna atıp uzaklaştılar yanımızdan.Emrede arkalarından giderken evde sadece ben ve dolunay kalmıştık.

Oturduğum koltukta başımı geriye doğru atıp derin bir nefes çektim içime.Bu sırada dolunayda gelmişti yanıma.
-"Poyraz sen Azraya bi şey mi dedin?"Anlamayan gözlerle yüzüne baktığımda sözlerini sürdürdü.
-"Kızın yüzü kıpkırmızı olmuştu.Koşarak evden çıktı gitti.Seslendim ama cevap bile vermedi."Yüzümde aptal bi sırıtış belirmişti.Tespitim oldukça doğruydu bu kız beni çok seviyordu.Ama yazık olacak işte.Birden aklıma yeşil gözleri gelince yutkunma ihtiyacı hissettim kendimde.Güzel bakıyordu.Bakışları her zaman ne hissettiğini açığa vuruyordu.Benim aksime duvarları yoktu onun.Gözlerine bakınca anlamıştım beni sevdiğini.Ben yaklaşınca kalbinin gümbür gümbür atmasını,gözlerime bile bakınca yanaklarının kızarmasından anlamıştım.Nasıl sevmiştiki beni.Soğukluğumdan başka bir şey göstermemiştim ona.Ama yapamıyordum işte.Ne zaman ona baksam aklıma yağmur geliyordu.Istem dışı oluyordu.Her an aklımdaydı zaten nasıl çıkabilirdiki?

Dolunay elini gözümün önünde sallamasıyla düşüncelerimi bi kenara atıp Dolunaya baktım.
-"Poyraz gittin yine.Ne oldu ne dedin Azraya?"Sıkıntılı nefesimi dışarı verip ayağa kalktım.
-"Çok soru soruyorsun?Hadi artık şirkete gidelim.Yapılacak işlerimiz var biliyorsun."Beni başıyla onaylayıp yukarı çıktı.
Dolunayın babası ve benim babam ortaklardı.Tek varisler olarak bize ortak bir iş vermişlerdi.Yarına kadar hazır olması gerekiyordu bu projenin.Biraz acele etmezsek sanırım yetiştiremeyecektik.

Bir Aşk Vakası (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin