√ Deli√

135 24 7
                                    

Playlist;

Chiristina perri- Human

Chiristina peri- The Words

"Tesadüf diye birşey yoktur.işaretler vardır ve bu işaretler kaderimizin bir parçsıdır.işaretlerin yorumlanma şekli kaderimizin parçalarının yerleşme şekillerini belirler."

4.Bölüm" Deli"

İnsanın ruhu iki şekilde bedenden ayrılır;

Birincisi ,bedenimiz işlevsel faliyetlerini yerine getiremeyip,kalbimiz durup ,nefesimiz kesildiğinde yani öldüğmüzde. Ruhumuz da bu yüzden hapsolduğu bedenden azad edilir.

Yani ruhumuz için asıl özgürlük ölümdür.

İkincisi ise uykudur. Uyurken kalbimiz yavaş yavaş atar.düzenli bir şekilde nefes alıp veririz.bu yüzden yavaş ölüm derler uykuya.biz uyuyuncada ruhumuz serbest kalır biz uyanıncaya kadar.Uyku ise yarı özgürlüktür.

Özgürlük;insanın kendi hür iradesiyle istediğni yapmasıdır tabi kendi sınırları içinde.bireyin özgürlüğü başka bir bireyin özgürlüğnün başladığı yerde biter.Ama bu kural Tarık için geçerli değildi çünkü o benim hiç sahip olamadığım özgürlüğmü gasp etmişti.

İnsan her daim özgür olduğnu hissetmek ister ,bazen rüzgar çıktığında kollarını açıp kimseyi umursamadan rüzgarın içinde kaybolmak, istediği partiye oy vermek,bazen istediğin kıyafeti giyip rahatca sokakta gezmek,bazen çok bunaldığında kimseye haber vermeden çekip gitmektir özgürlük.Ve kişiden kişiye göre değişen bir çok şey.

Tabi ruhlarımız bile bu bedenlere hapsolmuşken bunlar sadece geçici şeylerdir.Asıl özgürlük ölümdür.

Ben ise özgürlüğnü savaşmadan ,çeşitli tuzaklarla kaybetmiş bir medeniyet kadar çaresiz ve sefil durumdayım.Ben hiçbir konuda özgür değilim ben bir mahkumum yargısız infaz yapılıp ,Hakim tarafından yeşil cehennemde müebet hapis cezası yiyen bir mahkum...

Tek özgür olduğum şey yani uykumdan ise az önce müebet hapis cezası veren Hakimim tarafından ayak bileğimden çekilip yeri öperek uyandırılmıştım.

Sert ve iç ürpertici derecede soğuk olan zeminden kalkarak ellerimi çırpıp karşımdaki iblise baktım. zaten kötü geçecek olan günüm bu iblis tarafından uyandırıldığım için daha da kötü geçecekti.Tepemde bana sırıtan Tarık' a artık sinirlenemiyordum bile.çünkü daha kötülerinide görmüştüm.

Günüme karabasan gibi çöken bu adam benden bile acınacak durumdaydı ama ben ona acıyamıyordum bile çünkü o da bana acımıyordu.

" Yarın akşam misafirler geliyor o yüzden bugün alışverişe gidiceksin merkeze .tabiki tek başına değil yanında Giray ' da olacak. kaçmaya kalkışırsan sakın yaklanma eğer yaklanırsan işte o zaman kork benden bok göz" sona doğru sinirli çıkan sesiyle oldukça ciddiydi.

Bakışlarımı duvardaki saate çevirdiğimde henüz sabahın yedisiydi.Tarık onu takmamış olduğmu anlayarak

" Anlaşıldımı"dedi. Tıslyarak ondan korkmadığmı biliyordu ve bu onu sinir ediyordu.

" Anlaşıldı" dedim yoksa o kelimeyi söyletene kadar uğraşırdı.istediği sözcüğü duyduğu için odadan çıkıp gitti.

Heryerinden bıçaklanmış bir cesedin kanı benim yatağıma akmış ve o kan benim çarşafımın rengi olmuş gibiydi.kan kırmızısı çarşafım benim ruhumun somutlaşmış bir simgesiydi adeta.Bende hergün bu yatağı dahada kanını akıtan cesettim.

Yatağımı topladıktan sonra ılık bir duşun iyi gelebeileceğini düşünerek üzerimdekilerden kurtulup banyoya girdim.Ilık su bedenimle sevişirken ben herzamanki gibi düşüncelerimle savaşıyordum.

YEŞİLCEHENNEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin