Saat 21.00'da yeni bölüm gelecek.Arabanın bana çarpmasıyla yerimde sıçradım.Bu ay gördüğüm beşinci aynı kabustu.Saate baktığımda 5.00 olduğunu gördüm ve tekrar yattım ama uyuyamadım.Bende üzerimi değiştirip çantamı hazırladım ve otobüse binerek okula gittim.Tabiki de okulda güvenlikten başka kimse yoktu.Gidip kütüphanede oturmaya karar verdiğimde saat 7.00'ydi.
Çantamı masalardan birine koyup rafların arasında gezindim.İlgimi çeken birkaç kitabı kolumu altına sıkıştırıp çantamı koyduğum masaya ilerledim.Yarım saat kitaplarla oyalandıktan sonra okulum biraz dolmaya başladığını fark ettim.Kitapları yerlerine koyup çantamı aldım ve dışarıya çıktım.
Bahçeye geçip Ela'nın gelmesini bekleyecektim.Onunla bir an önce konuşup bu işi halletmeliydim.Çok geçmeden Ela güvenlikten geçip binaya doğru ilerlerken koşup ona yetiştim ve kolundan tuttuğum gibi okulun arkasına götürdüm.
"Sana da günaydın Beren."dedi gıcık bir ses tonuyla.Ardından kolunu elimden kurtarıp ovdu.Tuttuğum yere baktığımda kızardığını gördüm.
"Elin baya güçlüymüş."diye homurdandı."Ne istiyorsun?"
Derin bir nefes alıp "Peşimizi bırakacaksın!"diye diklendim.
"Öyle bir şey olmayacak!"
"Ne istiyorsun?"
"Yeterince açık olamadım galiba.Bora'yı istiyorum tabiki de!"
"Seni polise şikayet ederim!"diye bağırdım.Bu kız yeterince sinirimi bozmuştu.Yüzünü yaklaştırıp "Denesene."dedi sakince.Ardından beni orada bırakıp gitti.Hemen telefonumu çıkarıp polisi aradım.
\|\|
Dersten bittikten sonra bahçeye çıktım Mert'in yanına oturdum.Yüzümdeki gülümsemeyi fark etmiş olacak ki "Hayırdır?"diye sordu.
"Birazdan görürsün."dedim.
"Bora'ya her şeyi açıkladın mı?"dediğinde gözüm habire kapıya gidip geliyordu.
"Evet,bilmeye hakkı vardı.Neyse,bırakalım bunları da senin sevgilin nerelerde,hiç görmüyoruz?"
"İstanbul'da.Hey,baksana.Polis gelmiş,olay falan mı oldu."
İki tane polis eşit adımlarla yürüyüp binanın içine girdi.Çok geçmeden bir öğretmen onların önünden yürüyüp onları Ela'ya götürdü.Polisler Ela'nın kollarından tutup çıkışa doğru götürürken bana nefretle baktı.Ağzımı oynatarak 'Denedim' dedim ve gülümsedim.
Mert şaşkın ve bir o kadar keyifli bir şekilde,"Sen mi aradın?"diye sorduğunda başımı salladım.O sırada bahçenin diğer ucunda çimlerde oturan Bora'yla göz göze geldik.Oturduğumuz yerden aynı anda kalkıp birbirimize doğru koştuk ve ortada buluşup sarıldık.
"Bitti mi?" diye sordu Bora.O sırada arkamdan gelen Mert'in sesi "Hayır."dediğinde ikimizde dönüp ona baktık.
"Ne demek bu?" diye sordum.
"Muhtemelen yeterli kanıt bulamayacakları için serbest bırakılacak ve bu sefer ikinize de dikkatli olun derim."
Bora,"Çok mu film izledin sen?"diye sordu.
"Ben Mert."
"Bora."
İkiside el sıkışıp gülümsediğinde mutlu oldum."Bu gece dışarı çıkmalıyız."diye öneride bulundum,"Üçümüz."
"Bana uyar,abi seni biz mi alalım,nasıl yapalım?"diye plan kurmaya başlamıştı Bora.Mert,"Abi demesek,kendimi yanınızda yaşlı gibi hissediyorum."dediğinde üçüzüde güldük."Beni siz alabilirsiniz,evimin adresini yollarım size."
O sırada üçümüz birbirimizle telefon numaralarımızı takas etmiştik en sonunda da derse geç kalmamak için koşmuştuk.
\|\|
Üzerime hareketli bir şeyler giyip Bora'yı beklerken bilgisayarımdan Ela'nın sosyal medya hesaplarına bakıyordum.Dışardam bakıldığında asosyal gibi görünse de eski okulunda ki arkadaşlarıyla çekilmiş bir sürü fotoğrafı vardı.
Instagram'da 12,5k olan takipçi sayısına bakarken istemsizce ağzım açıldı.Nasıl oluyordu da bu kadar popüler olan bir kız okulda neredeyse kimseyle konuşmuyordu?
Annem odama girip Bora'nın geldiğini söylediğinde bilgisayarımı kapatıp evden çıktım.Bora'nın arabasına bindiğimde Mert'in arka koltukta oturmuş bana sırıttığını gördüm.
"Mert,istersen sen buraya oturabilirsin."
Mert,"Ben burda iyiyim."dediğimde önüme dönüp kemerimi taktım."Ela'nın Instagram'da on iki bin beş yüz takipçisi olduğunu biliyor muydunuz?"diye ortaya sordum.
Mert,"Casus Beren şok şok şok!"diye espri yapınca arkama dönüp sert bakışlarımı yolladım.Ardından Bora'ya dönüp nereye gideceğimizi sordum.
"Çeşme'ye gidiyoruz."dediğinde uzanıp yanağından öptüm ve arkada oturan Mert'in 'of'lamasına sebep oldum.
"Sevgilimi özledim diyebilirim."dediğinde hepimiz güldük.Neredeyse bir saatin ardından sonunda Çeşme'ye gelmiştik.Arabayı bir otoparka park edip marinaya doğru ilerlerken Bora'nın ve Mert'in kollarına girdim.Marinada biraz dolaşıp açık bir bara girdiğimizde açık havanın kokusunu sigara dumanını bastırdığını fark ettim.
Şarkı açık havada olduğu için çok açılmamıştı ama yine de bir kaç metreden duyuluyordu.Mert içecek almaya gittiğinde Bora'yla yüksek masalardan birine oturduk.Ortada ayakta duranlar müziğe kendilerini kaptırmışlardı.Bora'ya baktığımda bana baktığını fark ettim.
"Ne oldu?"
"Senin için endişeleniyorum."
"Neden?"
"O araba olayı hakkında-"hemen sözünü kesip,"O olaydan bir daha olmadı ve olmayacak."dedim kabuslarımdan bahsetmeden.Masada duran elinin üzerine kendi elimi koyup,"Beni dansa kaldırmanı bekliyorum."dedim muzipçe.
Dediğimi yapıp diğer dans edenlerin yanına doğru götürdü beni.Şarkının ritmine kapılıp ne kadar orada dans ettiğimizin farkında değildik.Ben yorulmaya başlarken kalabalık azalmıştı.Bora'yla yerimize gidip yalnız bir şekilde üçüncü içkisini içen Mert'e katıldık.
"Mert,bizimkileri de mi içtin?"
Mert sarhoş olduğu belli bir gülümsemeyle başını salladı.Bora'yla önce birbirimize baktık daha sonra Mert'in kollarından tuttuğumuz gibi arabaya doğru sürükledik.Önce onu eve bıraktıktan sonra benim evimin önünde durduk.
"İyi geceler."dedim ve kemerimi çözüp arabadan indim.Kapıyı açıp içeri geçecekken elimde hissettiğim bir el beni kendine çevirdi.Bora,"İyi geceler,Siyah."diyerek beni öptü ve o sırada evimin kapısı açıldı.Ayrılmak istemediğim dudaklarından ayrılmak zorunda kalıp kapıya baktım.
"Baba?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk ve Son ⭐️(Siyah Ruj'un devam hikayesi)
Chick-Lit"Rujsuz olman sana Siyah dememe engel değil."