Çekim günü Bora'yla erkenden yola çıkmıştık.Annem bir dizide oynayacağım için heyecanlanmıştı bu yüzden o da bizimle gelmek istemişti.Son anda onu ikna edip bu fikirden caydırmıştım."Yine nerler düşünüyorsun Siyah?"
Siyah.
Eskiden siyah ruj sürdüğüm için bana Siyah derdi fakat şuan üzerimde siyah bir renk yoktu ve bana öyle demesinden sıkılmaya başlamıştım.
"Bana artık Siyah demesen?"
"Neden,bana anılarımızı hatırlatıyor bu kelime.Rujunun olmaması sana Siyah dememe engel değil."
Viteste olan elini benimkinin üzerine yerleştirip,"O zaman bundan sonra özel anlarda derim,olur mu?"diye sordu.Başımı hızlı bir şekilde sallayıp dışarıyı seyretmeye başladım.
Çeşme'ye geldiğimizde yönetmenin dediği gibi elinde bir pankartla bekleyen adam vardı.Bora ona yaklaşıp penceresini indirdi ve,"Biz dizi için gelmiştik."dedi.Adam,elinde tuttuğu koyu harflerle 'Denizin Şarkısı' yazılmış pankartı indirip arka koltuğa geçti.O Bora'ya yolu tarif ederken benim heyecanım artıyordu.Sonunda kalabalık bir alana geldiğimizde bir adam eliyle park alanını gösterdi.
Arabadan inip yönetmenin yanına gittik.
Bir saatlik hazırlanmanın ardından beni sahilde bir yere geçirtip yapmam için bazı hareketler gösterdiler.Üçüncü denemeden sonra birinci sahneyi çekmiştik.Bora'yı da daha uzak bir yerde benzer hareketler yaparken çektikten sonra deneme çekimlerinde oynadığımız sahneyi oynadık.
Hava yavaştan kararırken yönetmen paydos yaptı.
"Bir otelde ekip için odalar ayarladım.İkinizin aynı odada kalması bir sorun oluşturmaz değil mi?"diye sordu.İkimizden ses çıkmayınca,"İyi geceler,çocuklar.İyi dinlenin."diyerek montaj odasına ilerledi.
Bora'yla el ele yönetmenin dediği otele gidip resepsiyondan odamızı istedik.
"3 numaralı oda."diye mırıldanıp elimdeki pirinçten yapılmış anahtarı ovuşturdum.Merdivenlerden çıkarak birinci kattaki odamıza girdik.Bora ışıkları yaktığında bende kapıyı kapatmıştım.
"Tek yatak var."dediğinde hızla dediği yere döndüm.Çift kişilik yataktan başka bir yatak yoktu."Söyleyelim başka-"diye söze başlarken Bora beni kendisine çekip dudaklarıma kapandı.Ellerimi boynuna dolayıp anın tadını çıkarmaya başladım.
Ayrıldığımızda,"Hadi uyuyalım,bugün yorulduk ve muhtemelen yarında yorulacağız."diyerek ayakkabılarımı çıkarıp kendimi yatağa attım.Bora'da benim yaptığımı yaparak kendini benim üzerime attı.Burunlarımız birbirine değdiğinde huylandım.
Gözlerini gözlerime dikip yüzüme üflediğinde onu üzerimden ittim."Benden üç sene önceki olayın intikamını mı almaya çalışıyorsun?"diye sordum.Tavana bakıp gülümsedi.Aklıma gelen fikirle üzerine çıkıp ellerimi başının üzerindeki ellerinin üzerine kapattım.Dudaklarımı ona yaklaştırırken gözlerini kapattı.
Haline gülerek üzerinden kalkarak az önceki yerime geçtim.Bir yandan gülerken bir yandan da Bora'nın kızgın bakışlarına karşılık dil çıkarıyordum.Yataktan hışımla kalkıp üzerindeki tişörtü ve altındaki pantolonu çıkarıp pencerenin yanında duran kırmızı kadife koltuğa attı.Daha sonra yorganının içine girip gözlerini yumdu.
"Bora sen ne yapıyorsun?Böyle mi yatacaksın?"diye sordum.
"Kot pantolonla uyuyamam,sende uyuyamazsın.Üzerini çıkardıktan sonra ışığı kapatırsan sevinirim."
"Hayatta üzerimi çıkarmam."
"Sen bilirsin,bütün gece rahatsız bir şekilde uyursun o zaman."
Dedikleri karşısında az önceki neşeli halim gitmişti.Önce ışığı kapatıp üzerimdekileri çıkardım daha sonra da Bora'nın çıkardığı tişörtü giydim.Tişörtünün uzunluğu iç çamaşırımı kapatıyordu.
Dolapta duran yedek yastıkları alıp yatağı ikiye bölerken Bora'da gözlerini açmış sanki yaptığım delice bir şeymiş gibi bana bakıyordu.Sonunda yatağa girdiğimde Bora beş dakikalık uğraşımı bozup yanıma sokuldu.Ellerini göbeğimde hissedince elimle yanağına hafif bir tokat attım.
"O elini çek yoksa daha sertini öbür yanağına yersin!"diye çemkirdim.Bora beni duymamazlıktan gelip bu sefer eli göbeğimin yukarısına çıktı.Kalbim deli gibi atarken yataktan aniden kalktım.
"Se-sen ne yapıyorsun?!"diye sordum ışığı yakıp.Yastığını başlığa dayayıp arkasına yaslandı."İntikam,Berencim.Şimdi eşitlendik."
Madem oyun oynuyorduk o zaman sıra bendeydi.Işığı kapatıp az önceki yerime yattım.Bora hala oturuyordu.Hemen onun üzerine oturup dudaklarımı onunkilere bastırdım.Beni ittiğinde afallamıştım.
"Namusum elden gidiyor Beren!"diye bağırdı bir anda.Dediklerine güldüğümde beni kucaklayıp banyoya taşıdı.Duş kabinine girip soğuk suyu açtığında soğuk kış ayında olduğumuzdan üşüdüm.Suyu sadece bana tuttuğunu fark edip elindem aldım ve ona doğrulttum.
Üzerimizde sadece iç çamaşırları olduğundan -birde Bora'nın tişörtü- her şeyimiz belli oluyordu.Bu yüzden suyu kapatıp banyodan çıktım.Bora'da beni takip edip çıktı.
"Of,Bora.Ne giyeceğiz biz şimdi üzerimize?"diye sordum.Bora,"Hiçbir şey."diyerek üzerinde kalan son kumaş parçasını çıkaracağı sırada kapı çaldı ve ben neredeyse sevinçten ağlayacaktım.
Hemen kapı deliğinde baktığımda yönetmenimizi gördüm ve Bora'ya ağzımı oynatarak kimin geldiğini söyledim.Bora üzerimdeki tişörtü çıkarıp kendi pantolonunu giydi ve beni tuvalete sokarak kapıyı açtı.Kulağımı kapıya dayayıp konuşulanları dinledim.
"Yarın 12.00'de aynı yerde toplanıyoruz,arkadaşlar söylemeyi unutmuş.Beren'e de söyle galiba burada değil."
Bora benim tuvalette olduğumu söyleyerek yönetmeni geçiştirdi ve zaten biraz sonra da gitti.Kapının kapanma sesini duyduktan sonra banyonun ki açıldı ve Bora,"Nerede kalmıştık?"diyerek dudağıma yapıştı.
O an karışık bir ruh halimde olup ona ayak uydursam da bir süre sonra geri çekilip "Bu gece bu kadar oyun yeter."dedim ve yatağa döndüm.
Bora da üzerindekileri çıkarıp yatağa girdiğinde bana sarıldı ve beraber uykuya daldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk ve Son ⭐️(Siyah Ruj'un devam hikayesi)
Chick-Lit"Rujsuz olman sana Siyah dememe engel değil."