o ne kadar mutluydu hayat alaydı onun için..
işte bi kızın komik halleri gülüşleri,
kimi sakarlıkları onu komik hallere sokabilir .kimi şeyleri belkide daha iyi tadıcak mesela aşkı , acıyı. insanın hayatta başına herşey gelir bazen ilkler yaşanması...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sınıftan içeri adımımı attım. Hocanın asabi gözleri bana çevriliydi . evet evett doğru duydunuz .şöyle anlatayımki geç kalmıştım. Hocaya hafiften sırıtıp bu olayı yumuşatmaya çalışıp sırama geçtim. "Bir daha olmasınn"dedi hoca sınıf defterine bakıp. Onaylarcasına göz kırptım. Tabi o görmesede .Aybüke çağların yanında oturuyordu. Sıram boş olunca haliyle çantamı yan tarafıma yayacaktım ki . biri çantamı iteleyip sıvışıp yanıma oturdu. Kafamı kaldırmamla gıcık gülüşüyle yeşil gözlü canavar bana bakıyordu. "Olum kendi sırana otur.yaylan hadee"dedim savaşa çirkin bakışlarımı atıp. "Buna ben karar veririm"dedi ego yığını. Önüme dönüp kafamı yana çevirdim . ders sarmayınca. Tabi bende hocanın dediklerini anlamayınca. Kendime ait özel siyah defteri mi çıkardım . bişeyler karalıyordum. Kafama kâğıt topu gelip yere düştü. Gelen tarafa bakınca savaşın olduğunu görüp içimden 10kadar saydım. Agız hareketleriyle kağıda bak dedi. Yere uzanıp aldım. (Kararın ne??)yazıyordu. Cidden napacaktım. İş bulamamıştım. Bir param yoktu. Annem için buna yapmaya razıydım. Başka seçenegim yoktu ztn. (Kabul ediyorum teklifini)yazdım istemeyerek de olsa. Elim titriyordu kalem bu sözcükleri kağıda yazmak istemiyordu. Ama elden ne gelirdi. Şefkle gülümsedi kağıttan kafasını çevirip. Bu kadar mı meraklıydı onla geçecek azap günlerime. Başımı sıraya koydum. Sadece hiçbişey olmamış gibi az önce kabul etmemişim gibi yumdum gözlerimi. Kızım aslı Çok hayallerde yaşıyorsun ! Kendi kendini avutuyorsun . ****************** Esneyip gerindim ,gözümü açtım tenefüsteydik . evde olmayı dilerdim. Ağız suyum yanağıma akmıştı tiksindim kendimden. Lavabonun yolunu tuttum . bir kol belimi tutup yolumu çevirdi. Kendi yönüne çekti. Koca Kalabalık genç grubunun arasında gördüm kendimi. Hayla uyku sersemiydim. Ugultuları beynimi deliyordu. Savaşa baktım. Tepki veremedim ayakta durmakta zorlanıyordum. "Sevgilim hoşgeldin dedi"kafama uyuşturucu etkisi yaratan sesiyle. Gözlerimi avuşturdum. Önümde netleşen yüze tokadı geçirdim. Hırlarcasına gürledim. Etrafımızdakiler arkadaşlarıydı sanırım. Şaşkınlıkla suratıma baktılar. "Uyku sersemiyken yapıyor böyle şeyler"dedi savaş zoraki arkadaşlarına gülümseyip. Ve ayaklarım yerden kesildi. Evet kesildi. Ama bir alaaddinin halısında değildim. Bizim yeşil canavarın kucagındaydım. Çırpındım saçını çekiştirdim. Uzaktan nöbetçi hocayı gördüm . kolları belimdeydi aynı anda bagırmayım diye agzımdaydı. Parmaklarına sertçe dişlerimi geçirdim. Bir anda kollarında kayıp hocanın tamda önüne yuvarlanarak düştüm göt üstü. Kafamın acısıyla somurttum. "Çocuğum kalk yerden "dedi hoca şaşkınlığını saklarken. Duvara tutunup kalktım . üzerimi silkeledim merdivenlere yöneldim. Ellerimi hissetmiyordum sinirden sımsıkı yumruk yapmıştım. Ayaklarım bilmeden beni kantine sürüklemişti. İnsanları görünce gözlerimi devirdim. Buradan gitmek için merdivenlere yöneldim. "Aslıı" diye ses duydum . gerçi okulda tek aslı ben değildim ya. "Aslııı gelsene"ve bu seferde duydum bakma isteğiyle döndüm. Gülücük dolu denizi gördüm. Tolganın yanına bir sandalye çekip oturmamı bekledi. Üstelemeden oturdum. Allah aşkına bu çocuklar hiç üzülmezmiydi¿ her gördüğümde yüzlerinde muziplik mutluluk eksik olmuyordu. Tolga yapacağını yapıp ortamı ısıtırdı. Gürkanda bir yandan denizle dalaşırdı. Sedatı soğuk biri sanırdım ama öyle değildi. Sinirimde geçmişti. Bu hallerini bir fotoğrafla ölümsüzleştirmeyi düşündüm, telefonum sınıftaydı. Başımda bir gölgeye rastladım bu sırada, bakmamla savaşla gözgöze gelmem bir oldu. "Sevgilim telefonunu unutmuşsun"diyerek telefonumu uzattı ellerime. Bogazımda koca düğüm oluştu. Nefes bile almadan denizle bakıştım. Zoraki yutkunup savaşa kaşlarımı çattım. Ellerime uzanıp tuttu. Ani refleksle ellerimi çektim. Sandalye çekip yanıma oturdu. "Napıyorsun sen!"dedim dişlerimi sıkarak fısıldadım kulağına. Arada dönüp denizin tayfasına dönüp gülümsemeye çalışıyordum. Hiçbirşey olmamışcasına . "Kölemsin istedigimi yap yoksa olacakları biliyorsun" dedi kulağıma. Denizle göz göze geldim. "Bu itin burda ne işi var"diyerek kükredi. Konuşamadım birşey diyemedim. Savaş elini omzuma attı. Deniz noluyor der gibi baktı bize. Alt dudagımı dişleyip kendimi sıkıp gülümsedim. "Biz çıkıyoruz"dedim gözlerimi kaçırıp. Savaş mutluluktan dört köşeydi. "Şaka mı bu?!"diye delice sırıttı. "Pesss"diye bağırıp uzaklaştı kantinden. Arkasından bakıp kaldım öylece.
