TIPKISININ FARKLISI

AA.33

  "Ezgiii bana öyle bakma "

"nasıl bakıyomuşum Asicim"
ezgi kıvırcık saçlarından ellerini geçirdi.Bu kızın saçlarına bitiyorum..

"acıların kadınıymışım da az önce beş yavrumu birden kaybetmişim gibi..acıyarak bakma..iyiyim ben..Asrın beyin zevk tercihi ,kalite standartlarının altında kalması benim problemim değil..Kendi düşünsün umrummda değil"

tabi tabi Asi azönce gördüklerini anlatırken gözleri dolu olan sen değildin zaten..

Kapa çeneni iç ses ,tarafını seç! sen benim iç sesimsen bana uyacaksın paralarım  valla!!

Gülçinle Buket in halide Ezgiden farklı değildi..dul kaldım sanki töbe töbe ya..

Bu arada tankut durumlarını
-sıkıştırılmış hızlı program -şeklinde Gülçine özet geçmiş Buket ,ben derse girene kadar..yuh valla biz kızların hızından korkulur ..

"Zaten abim yüzünden ne zamandır sıkıntı yaşamışsın Asi,bide Asrın olayı..iyi dayanıyorsun gerçekten..Abim adınada özür dilerim  tamam şımarık fazlasıyla ama anlattıklarınızla şoka girdim..Bu kadar saplantılı olması iyi değil.."

Ben bu kıza boşuna o aileden değilsin demedim..kesin hastanede karıştırdılar ..

"gülçincim senlik bi durum yok bizzat abinin psişik hallerinden sen neden sorumlu hissediyorsun kendini..Dert etme ben hepsiyle başa çıkarım"

gülerek cevapladı "ona ne şüphe..çok farklısın, sen gibi olmak isterdim"

"senaryo hataları var kızım benim kaderde,dilini ıssır Allah korusun"

Hepimiz tahtalara vurarak ,gülüştük..

Ders bitince sınıftan çıkıp bölüm binasının önünde bulduk kendimizi..

Direk eve geçicektim misafirlerimiz var akşama ..dernekteki proje için,bizim holdingle beraber işi kotarıcak olan holding sahibini , ailesiyle beraber yemeğe davet etmiş babam..Canım annemde bana haber vermişti geceden ,Alevden sonra evde kimseyi ağırlamak istememişler..Şimdi ben gelince toparlamaya başladılar,O yüzden benim mutlaka evde olmam lazım ..

Kızlarla vedalaşıp arabama doğru yürümeye başlamıştım ki Asrın haini, bana seslenerek hızlıca yanıma gelmeye basladı.Bende konuşmak istemediğim için adımlarımı hızlandırıp yürümeye devam ettim ama bendeki bacak boyuyla onunki arasında en az 5 adım fark olduğu için matematik hesaplarım şaştı binemeden arabaya  kolumdan tutup kendine doğru çevirdi..

"Asi çıldırıcam az kaldı..yaklaşık sana bir saattir ulaşmaya calışıyorum mesaj gönderiyorum cevap vermek bu kadarmı zor.."

"ne mesajı " deyip çantamdaki telefonuma el attım ekrana baktığımda  35 kısa,10 sesli mesaj  bildirimi görünüyordu..

"Allah ım görmemişsin bile neler  geçti aklımdan  biliyormusun"

"aklından geçeni gördüm ben Asrın bana yeter ,eve gitmem gerekiyor geç kalıyorum " kolumu onun pençelerinden kurtardım hızlıca çekip.. yanlamasına geçmeye çalıştığımda  önüme dogru gerildi..

"asi ne gördüğünü ne anlam  çıkardıgını bilmiyorum ama beni dinlemek zorundasın...Konuşalım lütfen!"

Biran yelkenleri suya indirmek istedim ..onu dinlemek, boynuna sarılmak,beni benden alan kokusunu içimin en derinine çekmek istedim..Hatta ,tam  bunları yapamasam bile ,bi ihtimal yanlış anlamışımdır diye ona tamam diyecektim ki ....

Evet... dogru bildiniz..ki! bu ilgi ekinden sonra gelen cümleler hep bi alengirli olur zaten ..ve eli böğründe kalır insanın..

bir ses duydum bize doğru..hani tahtaya tebeşiri sürtünce bi ses çıkar ya..işte o sesi bi insana entegre etmişler bildiğin tüylerim diken diken oldu duyunca;

"asrınnnnnn"   uzatarak  söylediği kelimede en az 5 defa detone oldu motor..evet asrına seslenen şahış bi saat önce asrının dibine darı ekmiş yeşermesini bekleyen sarı yellozdan başkası değildi..

Yaklaşmasına az mesafe kala  " hadi asrın seni bekliyorum kaç saatir,gidelim hadi"

İşte o cümle çoğalıp çoğalıp bin parçaya bölündü içimde ,her bölünen parçada çiziklerim çoğaldı...Ahh salak asii!!

Asrın ise tek kelime edememiş bana bakakalmıştı öyle ağzını tam açıcakken fırsat vermedim oturup aşk hayatlarını dinlicek değildim heralde..

"şu kapı gıcırtısını daha fazla bekletme  ,gidin şurdan beynim infilak etmeden"

"asi.." diye yarım kalan cümlesiyle bırakıverdim onu orda.. bindim arabama  çalıştırıp kontağı,o sinirle drift yaparcasına  kayarak dönüp çıktım otoparktan..Hem sinirden hem hayal kırıklığından durduramıyordum gözyaşlarımı..çalmaya başlayan ve aralıksız devam eden telefonumu en sonunda tamamen kapattım ..sahilde kenara cekip biraz sakinleşince,tekrar arabayı çalıştırıp  bebek sahilinden eve uzanan yola dogru sürdüm..

Eve olabildiğince sessiz girip kimseye yakalanmadan hemen duşa attım kendimi. yüzümü gözümü toparlayıp akşam için kıyafet seçtim dolabımdan ..Beyaz mini  askılı elbisem  hem sade hem şıktı bence..saçlarımı dağınık topuz yapıp makyajıda halledince ,aynaya geçip baktım son kez kendime evvett hazırım diyip  kapı  zilini duyunca  aşağı indim ..

Annemle babam gelenleri karşılıyordu  Kır saçlı bi beyefendi ,kızıl saçlı  bir hanım la kucaklaştılar .Kadın beni farkedince agzı açık kaldı tabi alevle tıpatıp aynı olduğumuzu düşünmüş olmalı..

aklıma geldi ,gülçin bitek tepki vermemişti ,heralde o alevi daha önce görmemiş ..dememe kalmadı o sırada  kapıdan önce  gülçin,ardından elinde çiçekler sırıtarak giren bir adet TANKUT gördüm..

TANKUT MU?  Ellerinde çiçekler kapımda sırıksıklam görünce onu, gelde sen şaşırma şimdi İlhan şeşen abimm....