TIPKISININ FARKLISI

AA.69

   Hanzade konağında bugün benim haberim olmadan halk günümü ilan edildi?

Konağın merdivenlerinden inerken gördüğüm kalabalıktan dolayı aklıma ilk gelen düşünce bu oldu açıkcası..

Bizim tayfa,ananem,dedem, Soykan ailesi,evin işlerine bakan 2 yardımcı,üzerine bizde aşağı inince,konak;tarihinin en kalabalık anını yaşıyordu kesinlikle..

Tankıt sığırı formundaydı yine..
Fiziksel olarak bahsetmiyorum tabiki de..Yüzsüzlükte!

Beni görünce birden oturduğu yerden ayaklanmış dibime sokulmuştu.
Yok canım daha neler?
Hoşgeldin deyip öpeceğimi düşündüğü sahte bir rehavete kapılmamıştır değilmi?
Pes!Bu çocuğun hayal dünyasına hayranım cidden..

"Hayırdır Tankıt?Ne diye ayaklanıp geldin yoksa kıçına iğne falanmı saplandı?"

Duyduğum kıkırtısını bi tarafına geri sokmak istedim.

"Sadece seni özledim fırtınam.
Birde başına gelenleri duydum"

"Nasıl?Olamaz.Kim söyledi?"

Asrın'a baktım sinirden kuduruyordu.Ama şaşkın değildi.Sadece Tankut'un söylediklerine uyuz olmuştu belli.

"Asi,kızım ben söylemek zorunda kaldım."
Dönüp bunu itiraf eden dedeme baktım.Çileden çıkmıştım iyice.Zaten bi manyak yeterince yoruyor beni!

"Ne zorunluğunuz  vardı Bay Hanzade!!?"
Sesimin soğukluğu tedirginlik yarattı onda telaşla açıklamaya çalıştı kaçık ihtiyar!

"Kızım,Tamer amcan hem ailenden hem bizden özür diledi.Tankut'ta öyle!Bize geldikleri esnada biz adli tıptan tanıdık bulmaya çalışıyorduk.Ulaşmak kolay değil malesef..Tamer amcanın akrabası orda görevliymiş onu arayıp ayarladı.Bizde neler olduğunu anlattık."

Tankut'un yavşaması hiçde özür diler nitelikte değildi ama..

"Tankut bir daha hayatınızı tehtit edecek hiçbir eylemde bulunmayacak.Yoksa başına neler gelebileceğinin farkında,öyle değil mi Tankut?"

Hala bana bakarken "Evet öyle,özür dilerim herşey için"

Bende yedim!
Sinsice sırıtmasını saklayabilse daha inandırıcı olabilirdi belki.
Köpek bok yemekten vazgeçmez derler..ben bunu bilir bunu söylerim!

Tankut ciddileşip "Başına gelenler,her kimse bunu yapan pislik.Bulmanıza yardım edeceğim.Senin kılına bile dokunamayacak.Karşısında beni bulur.."

Birbirini bulsalarda yeseler keşke.Temiz iş!Bir taşla iki kuş..

Asrın beni belimden tutup kendine doğru çekti.Oda fazla salgılanan progesteron hormonu kokuyordu buram buram.
"Asi'yi ben korurum,yardımına ihtiyaç yok!Adli tıp için yardım etti baban yeterli"

"Ben Asi için dünyayı yakarım anladınmı  Demirsoy!" dişlerini sıktı.

"İlk evle başlayıp sonrada arabalarla devam edersin yakmaya bilmezmiyim!

Tuşe.

Anlamı ispanyolca tam isabet olan tuşe,bizim dilimizde Asrın vurdu gol oldu tabirine denk düşüyordu işte!

Ben diğerleri hala bizi beklerken Tankut'a yan ağızla "Gölge etme başka ihsan istemem Tankut" deyip Asrın'ın elini kavradım benle bir yürümesine teşvik ettim.

Tamer amcalara selam verdiğimde,gülümsedi.
"Kusurumuza bakma Asi,biranda ters düştük.Evlat olunca işte insan biranda kendini kaybedebiliyor!"

Lafı şimdi sahada orta açmışken gediğine sokarmıyım?
Kaçarmı hiç?!!

"Gülçin sanırım sizin karşı kapı komşunuz oluyor ozaman?"

"Anlamadım?"
Kızardın Tamer amca sinirden gayette anladın..
Dedem kıkırdadı..Onlara bakınca çatlak hürroşum bana göz kırptı.

Anlamadığını varsayıp açıkladım.
"Yani evlat dedinizya hani Gülçin de o evin evladı.Tankut'un isteklerinden diğer evladınıza hakettiği değeri vermiyorsunuz.
Yanlış anlamayın ama size birşey olsa Tankut bu yapısıyla kılını kıpırdatmazken size yine Gülçin bakar."

Sevim teyze gözleri doldu.
"Bak Tamer sana dediklerimi şimdi anlıyormusun.Benide arada bırakıp hep kızımı almaya engel oldun.Oda bizim canımız.."

Gülçin gözleri dolsada annesinin onun için babasına söylediklerini duyunca tebessüm etti.

En sonki atışımı Tankıt efendiye sakladım.
"Sen ne biçim abisin?"
Kaşlarını çattı "Banamı dedin fırtınam!"

"O fırtınayı ben sana...Dua et onca insan var.Abilik kavramından bahsediyordum.Okadar uzak  tabirki senin için üzerine bile alınmıyorsun.Az biraz insan olmayı dene!"

Geldiklerine pişman oldular.Ohh iyiki söyledim.
Tamer amca sinirli halini pişmanlığa bırakan ifadesiyle ,yerinden kalkıp Gülçin'e elini uzattı oda kıyamam hemen affeder zaten elini tuttu,babasına sarıldığında belkide ömründe ilk defa bukadar sevgiyle kucaklanmıştı.Sevim Teyze'de anında bu tablodaki yerini alıp sımsıkı kucakladı kızını.Tankıt malı hala bakıyor.Ayy bu çocuğun beynine giden kaç damar tıkalı artık sayamıcam.

Ama beklemediğim birşey oldu.Tankut bende dahil herkesi şaşırtan bir hareket yaptı o anda.Anne babası yerine otururken bu ayaklanıp kardeşinin yanına gitti.

Gülçin'e sevgiyle bakıyordu.
"Kendime bazen çok kızıyorum"
demesiyle 'bazenmi' demem dudaklarında gülümseme yarattı Tankut'un.
Gülçin'in omuzlarını kavrayıp kardeşine kendini ifade etmeye çalıştı.

"Sen benim kızıl perimsin unuttunmu?Ben unutup sana gösteremediğimde bile sen unutma olurmu?"dedikten sonra onu kendine çekip kardeşine sıkıca sarıldı.

Şahsen ben günün ikinci şokunu aslen şimdi yaşadım.
Aferin kıt beyin,tam umut görmediğimde bir ihtimal daha var diyorsun insan olma yönünde.

Sonunda iş tatlıya bağlanıp Gülçin'i öyle görmek beni çok mutlu etti.

Millet yerine geçip sessizlik çökünce,Annanem ilk defa söze girdi.
"Deden Serap'a yaptığınız numaradan bahsetti.Ahh Asi'm benim.. yılın hikayesiydi gerçekten"
Kıkırdamasını toparlayıp devam etti ardından.

"Demek Meral Karadağ öldü?Oğlum başın sağolsun zor bir durum ne hissedeceğini bilememek.."

Annem bababın elini tuttu güç vermek istercesine,babam aslında çok perişan haldeydi.
"Sağol anne kızlardeşimin böyle bir kötülüğe alet olması..Hala aklım almıyor!!Ve şimdide öldü deniyor!"

Sonra biranda üzgün hali korkunç bir ifadeye bıraktı.
"O Selim Karadağ ölmemiş olsaydı ben gebertirdim"

"Bi dakika şu yeraltı mafyası ünlü Selim Karadağmı?

Bunu diyen Tankut'a baktı herkes.
"Evet kardeşimin kocasıydı.."diye onayladı babam.

Buna cevab olarak Tankut'un söyledikleri bomba etkisi yarattı içimizde..
"İyi de O adam ölmediki?!"