AA.78

419 36 5
                                    

ASİ;
  Bembeyaz köşkün salonunda büyük krem koltuğa oturmuş üzerimde hissettiğim bir sürü gözün ağırlığı altında halıdaki desenleri inceliyordum.
Hastaneden çıkışımdan bu yana geçen üç haftada neredeyse aynı günü tekrar eder gibiydim.
Bugünün diğer günlerden farkı ise evin oldukça kalabalık olmasıydı.
Odadan ilk defa çıkma isteğim durdurulamaz bir heyecan yaratmış beni görmeye gelen kişilerede davetiye çıkartmıştı sanırım.Sadece hastanede bir defa gördüğüm yüzler,doktorun uyarısıyla bir iki hafta sakin kalıp toparlayabilmem için ziyaret etmelerini ertelemişti.

Annem ve babam olduklarını hatırlamadığım insanlar dışında arkadaşım olduklarını söyleyen kişilerde çıt çıkarmadan beni izliyordu.Kendimi hayvanat bahçesinde sergilenen nesli tükenmeye yüz tutmuş panda gibi hissediyordum bi fındık fıstık atmaları eksikti yani.Kafamda oluşan bu tablo yeterince rahatsızlık vericiydi bu sebeple git gide çatılan kaşlarımın farkedilir boyuta geldiğini yöneltilen sorudan anladım.

"Güzel kızım birşeymi oldu neden yüzün değişti birden?"

Annem olduğunu söyleyen kişiye gözlerimi çevirdim.Aslında doğruluk payı barizdi ona çok fazla benziyordum.Saçlarımı yüzümü annemden almışım gen olarak.Melek gibi kadındı.
Etrafımda pervane olmuş gecesini gündüze katıp iyileşmem için elinden geleni yapıyordu.Güvende olduğumu içten içe biliyordum yoksa delirmemek işten değil.
Hatırlayamadım için kimbilir kaçıncı sefer oldu saymadım, kendime kızıyorum.Şuan odadaki her gelen kişinin bana olan sevgisi elle tutulur haldeyken karşılık verememek koyuyordu bana.
Düşüncelerimi bir kenara bırakıp soruya odaklandım hala
cevap bekleniyordu benden.

"Kendimi panda gibi hissettimde.."
Ağzımdan kaçan sözlerle gözlerim büyümüştü.Patavatsızlığın dibine vurmak diye buna deniyordu heralde.
İlkönce,karşımda oturan çocuk kıkırdamaya başladı.Ardından yanındaki derken salonda gülüşme  sesleri çoğalmaya başladı ..
Orman yangını gibi hızla yayılan kıkırtılar kahkahalara döndükçe yüzüme yayılan ısı kitlelere ulaşacak seviyeye geldi.
Heh!Aman ne güzel kırmızı panda olmuştum şimdide iyimi..

"İşte bu Asi farkı!"dedi ilk gülmeye başlayan çocuk.
"İsmin neydi senin?"diye sordum biraz bozuk atarak.
"Kerem"dedi kıkırdaması devam ederken.

Kerem..Gözümün önünden hızla geçen görüntülerde bir masada  aynı çocuğa kızıyordum.
'Biraz daha hakkımda konuşursan süpürgemi kafanda kıracağım şokokeremciğim.."

Görüntüler geldiği gibi hızla kaybolurken hafif bir baş zonklaması yarattı.Çocuğa söylediğim kelimeler kalmıştı geriye..
"Şokokerem?"diye sesli tekrar ettiğimde kahkahalar bıçak gibi kesildi.
Şokla hepsi bana bakarken yanımda sevgilim olduğunu söyleyen Asrın hemen elimi  tuttu.Gözlerimi ona çevirdiğimde birşeyler ararcasına gözlerimin derinliğine daldı sanki .
"Az önce ne dedin Asi?Yoksa sen?"diye sorarken seside kendisi gibi beklentiyle doluydu.

"Kerem denince..şey, gözümün önüne  masa başında süpürgeyi kafanda kırarım Şokokeremciğim diye kelimeler geldi ama hızla kayboldu zaten."diye açıkladım.
Tedirgin çıkan sesim,başım zonklayınca istemsiz tıslar gibi çıkmıştı.Boştaki elimi şakağıma götürüp zonklayan yeri ovaladım.
Babam-yani onların söylemesiyle öyle olduğunu varsayıyordum.-
yerinden kalktı hızla önümde diz çöküp endişeyle baktı yüzüme.
"İyimisin kızım ağrınmı var?"
Hayır der gibi başımı iki yana salladım.Keşke yapmasaydım o hareketi midemi çalkaladı resmen.
Midemden yukarı yükselen safra tadını yutkunarak zar zor bastırdım.
"Biraz zonkladı okadar ama iyiyim baba. "
Baba kelimesini duyan adam elimi tutup öptü mutlulukla.Bir hareketim ne kadarda fark yaratıyordu bu insanlarda.
Annemde elini ağzına kapamış gülümserken aynı zamanda gözünden düşen yaşlarla bana bakıyordu.

TIPKISININ FARKLISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin