AA.71

453 41 18
                                    


   Son model arabalarla daracık sokaklardan geçerken mahallenin üstü başı kirli ama yürekleri bir okadar temiz çocukları arkamızdan çığlık atarak yetişmeye çalışıyorlardı.Hepsi güzel yurdumun evlatlarıydı,kaderlerinin güzel olması için içimden dua ettim.

Erdem'in sürdüğü dedemin  cadillac marka arabası tek katlı bir gecekondunun önünde durdu.Sırayla 5 arabada ardından..
Sokağı kaplamıştık boylu boyunca.

Herkes arabadan inince çekirdek aile olarak içeri girelim istedik.Annem babam Abim ve ben..

Diğerleri dışarıda beklerken neredeyse küflenmiş demirden kapıyı babam birkaç kez güçlüce tıklattı.Birkaç dakika geçince tam tekrar deneyecekti ki demir kapıdan kilit açılma sesi geldi.

Nefesimi tuttuğumda abim güç vermek ister gibi kolunu omzuma doladı.Ben babamın boşta titreyen  elini tuttum aynı hisle.

Yıpranmış saçları kirli gibi duran, güzelliğini örten yorgun bitkin gözleri,çökük omuzlarıyla kapıyı açtı.Üstündeki kıyafetler kendi bedeninde olmadığından ona verildiği belliydi.
Babamı gördüğünde bir iki adım geriledi.Gözleri korkuyla karışık bastıramadığı özlemle açılmıştı.

Babamın dudaklarından neredeyse fısıltıyla söylediği ismi döküldü. "Meral"

Ona karşılık kekeleyerek söylenen çatlamış ses "A-ab-i" sözünden sonra titreyen elini ağzına götürüp bastırdı.

Gözlerimi kırpıştırdım.Annemse gözlerinden süzülen yaşlara aldırmadan babamın koluna sarılınca tuttuğum eli bıraktım.Annemin çok sevdiğim ses tonu "Meral,biz geldik..Ailen" demesiyle Halamdan kopan feryat tüm mahalleyi sardı sanki.
Arkada bıraktığımız herkes koşarak telaşla geldiklerinde Abim arkasını dönüp işaretle sakin olun demeye çalıştı.

Babam hızla atılıp yere düşmekte olan halamı kucaklayıp içeri taşıdı.Bizde arkasından..

Çantamı karıştırıp içinden cep kolonyamı bulduğum gibi elime döküp halamın yanına çöktüm.Ellerini boynunu ovalayıp biraz daha kolonyadan takviye edip en son burnuna doğru koklattım.Yavaş yavaş kendine gelirken ilk benim gözlerimle karşılaştı.

Titreyen bedenini durduramıyordu."Battaniye getirin "diye seslenmemle annem koşup kenarda duran battaniyeyi alarak üzerine örttü.Benden başka biryere bakmayan halamın elini tutup güvende olduğunu hissetmesi için tebessüm ettim.

"Sakın korkma tamammı sana kimsenin zarar vermesine izin vermeyiz."

Bu sözlerimle yanaklarından süzülen yaşlar içimi acıttı.O cezasını hayatı boyunca çekmişti.O manyak herif kaç kişinin hayatını perişan etmişti,kimbilir..

Yarı deli bi ses tonuyla aynı kelimeleri gözleri dönerek sözlerken tırsmadım desem yalan olur."Bebeğim..Asi bebeğim...miniciksin..çaldılar seni"

Annem pencerenin kenarına koşup arkasını döndü.Omuzlarının sarsılmasından elinden geldiğince sessiz ağlamaya çalıştığını görebiliyordum.

Babamın sıktığı yumrukları bembeyaz kesilince kan akışını normale dönsün diye abim ona yanaşıp elini tutup açmaya çalıştı.

"Baba,kendini sıkma lütfen.Onun sana ihtiyacı var,bizim sana ihtiyacımız var"

Babam abimin sözleriyle sıkıca oğluna sarılıp hıçkırıklara boğuldu.Abimde onu sarıp sarmaladı.
Gördüğüm manzara içime öyle büyük bir huzur koyduki tarifi mümkün değil..Ailemiz kenetlenmişti,birlikte aşacaktık.

Ben onları izlerken halamın sözlerini duymamla yüzümü ona çevirdim.

"O'sun sen değilmi.."

TIPKISININ FARKLISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin