AA.16

988 98 6
                                    

Sabah gözümü açıpta kendimi başka bir yatakta bulduğumda, hemen yerimden sıçrayıp 'neresi burası' diye telaş yaptım..

Sonra Nevin teyzannelerin evinde olduğumu algıladığımda derin bir nefes aldım..

TEYZANNE'de ne bok püsür anlama geliyor diye siz sormadan ben size diyeyim!
Anne daha diyemiyorum ya!
Eh haliyle teyzede!..
Dün gece ağzımdan teyzanne diye birleştirip böyle bir kelime kaçtı.

Asrın'la Kerem bana iki saat güldüler..Tepem atınca en son, onlarında bir evi barkı olduğunu hatırlatıp ufaktan ufaktan kibarca kovdum..

Yerimden kalkıp kollarımı aça aça gerindim..
Etrafa göz gezdirdiğimde,çok sade ama şık,modern tarzda döşenmiş çok büyük bir odaydı..Böyle bir yerde kalacağımı söyleseydi biri, ateşli bir hastalık falanmı geçiriyorsun sen derdim..

Giyinip yavaşça odadan çıktım. Usul usul merdivenleri indim.
Lanet şey!İn in bitmiyor mübarek, üşengeç olurum ben sabahları zaten,merdiven dalga geçer gibiydi halimle..

-Sonunda-En alt kata indiğimde elinde kahvaltı tepsisi teras gibi balkona taşımaya çalışan panduf gibi yumuşacık Gülümser kalfayı gördüm.Elindekileri masaya bırakıp tam yürüyecekken beni gördü..Bende yanına gidip yanaklarını sıktım onun.

"Günaydın pamuk teyzemm" pek mutlu olmuştu sözlerime,kıyamam..

"Güzel yavrum benim,günaydın! Hadi geç kahvaltıya,annenle baban birazdan inerler.."

Ne dediğini farkedince yanlış birşey demiş gibi ağzını eliyle kapattı..

"Korkma pamuğum,yanlış birşey demedin.Ben ne olursa olsun tatmadığım ana baba sevgisini dünden bu yana gösterdikleri şevkatle,onlarda tattım.Onlar beni kızları gördükten sonra ben onlara seve seve canımı veririm" dediğim de gözleri mutlulukla dolan Gülümser kalfayı yanağından öptüm.

Yaşanan sahneyi ve tabikide söylediğim tüm sözleri duyan Nevin teyzanne arkadan gelip sarıldı belime ..

"Sen bana dünyaları verdin bebeğim bu sözlerinle.."

Anne! Nasılda dolu dolu çıkıverecek gibi değilmi dudaklarından insanın?İçine işliyor..Sesli henüz diyemesemde içtende güzeldi söylemek ..

Kahvaltı bitmek üzereyken tam dediği saatte gelen Asrın,kalfanın ardından terasa çıktı..
Herkese günaydın deyip bana ışıl ışıl  gülümsediğinde bende karşılık verdim..Biz birbirimize salak gibi sırıtırken geldiğini farketmediğim Şoko,sahte bir öksürükle konum bildirdi..

"Günaydın cadı,derinlere dalmış gibisin "

"Sabah insanı değilim şokocum.. Beynimi halka geç açıyorum ondandır.."

"Belli belli..Algıda bir seçicilik gördüm ben zaten!"

"Seni seçici geçirgen cümlelerle paralarım şurda şoko hee! yükseltme beni.."

"Sen sakin ol bebeğim ben onu paralarım "diyen Asrın'a sağ kolumla sert bir dirsek geçirerek geçici servis dışı bıraktım..

Herkes gülerken ben somurtkan yüzümle kollarımı kavuşturmuş tek ayağıma yüklenmiş ayakta duruyordum..

"Şu evin cıvıl cıvıl olmasını özlemişim " dedi omzuma attığı koluyla beni kendine çekti babam. Baba! Bu kelimeler bir kutu zanax mübarek..Kelimeler içten geçirdiğimde halde bana hiç olmadığım kadar sakinlik veriyordu.

Sonunda karşılıklı didişmelerle kahvaltı faslı bitince arabaya doluşup hastaneye doğru yol aldık..

Heyecandan arka koltuktan önde oturan Kerem'in üzerine kusasım vardı..yada sırf pisliğine!.
Kıh kıh kıh..

Arabayı park edip hep birlikte özel hastanenin içerisine daldık.
Dr.Hakan bizi karşıladı,meğer bu hastanede görevliymiş normalde..

Yanımıza geldiğinde önce hepimizle tek tek gülümseyerek selamlaştı,ardından heyecandan elimi kemirmem sanki yeterince halimi anlatmıyormuş gibi sordu.

"Nasılsın Asi'ciğim kendini nasıl hissediyorsun?

Aynı kıvamda cevapladım onu..
"Doktor Beyciğim doğruyumu söyleyeyim yoksa genel geçer bir cevap yeterli gelirmi?"
Ne saçmaladım ben ya?!..

O ise verdiğim cevaba "Tabiki doğruyu söylemeni isterim"dedi gülerek..

"O halde hazır olun söylüyorum.Açıkcası iç organlarım şuan savaşta..Beynim kalbime baskı yapıp tahtı devralmak istiyor.Onların arasında kan gövdeyi götürürken bu işten karlı çıkacak bitaraflarım hallerine gülerek karşılık veriyor.Off aman ya!Ben korktummu saçmalama rekorları kırarım siz beni  şeyetmeyin yani siz bana bakmayın demek istedim..Buarada ne tarafta saplıcaksınız?

Küt diye böyle söylenir mi?
Oha Asi yuh!..

Asrın'la Kerem'e hareketlenince onlara göz ucuyla baktım.Koridor  başına kadar uzaklaşmış,tepine tepine gülüyorlar..
Hayret bi olay ya!
Ben burda öleyim siz gülün..
Yazıldı kara deftere hesap alınacak adiler!!

Gerçi annem babam doktorunda halide hal değildi.Kıkırdama nöbeti geçiriyorlardı..

Sonunda sakinleşince hepsi,doktor büyük bir laboratuvara alındık.İlk annem babam kan örnegi ve saç örneği verdiler..Onların işi bitti.
Sıra geldi en cıngıllı bölüme.. Uzattım kolu ama feryat figan bende..

"Ayy ölecem ben,gözüm kararıyor benim yapamayacağım "

"Asi.."

"Yok veremem ben ya!Çok özür dilerim sizide boşa yordum. Kendisinin kesilmesini beklesek.."

"Asii!!"

"Ne demiş atalarımız akacak kan damarda durmaz ben bu sakarlıkla yakın zamanda delerim bir yerimi tüpe doldurur getiririm kurbanın olayım doktor kıymayın bana!!"

"Asiiiiiii!!" deyip duran Asrın'a bir hışım çemkiriverdim.

"Ne var be iki saattir Asi,Asi deyip duruyorsun yalvartmadın ağız tadıyla alla allaa!!"

Kerem yumruğunu ağzına sokmuş sesli gülmemek için patatese dönmüştü..

"Aldılar kanı az evvel sen kendini yırtarken,onu söyleyecektim."

Ben şok!Hadi ya vallahamı?

"Aa ciddimisin?Dur bakayım"
Süt beyaz koluma baktım..
Küçücük bir bant yapıştırılmıştı.

"Aa vallahada almışlar!Aferin bak!Hiç hissetmedim,işinizi çok iyi yapıyorsunuz cidden!!"

Kerem kapıyı açıp koşarak çıktı.. Koridordan bi patlama sesi geldi,kahkahalardan tabii.. Gösteririm ben Ona..Uyuss!!

Annemle babamda bana sarılmış "Seninle biz yaşlanmayız kızım!" dedi Nevin teyze aman anne işte hala alışamadım..

Öğlen saat 14:00'de çıkacakmış sonuçlar..Daha neredeyse iki saat var..
Off sabırlı olmak bende olmayan bi erdem zaten bekle dur şimdi..

Hastahanenin kafesine gidip kantinden birer içecek aldık.Boş bir masaya oturup içecekleri tüketirken sohbet konusu yaratmaya çabalıyorduk.
Ama nafile!!
Belli işte aklımız şuan genlerimizin didiklendigi laboratuvardaydı. Uzun,geçmek bilmeyen saatler sonunda beklenen an geldi!

Hepimiz,Doktor Hakan'ın bize doğru elindeki zarfla gelmesiyle ayaklandık..
Heyecandan titriyordum!
Zarfı doktor Mahmut amca aman işte babaya verdi.O an baba diye iç sesimle bile tartışacak halim yoktu Zarfı titreyen elleriyle açtı.
Gözlerini beyaz sayfada gezdirerek okurken ben orda yiğitce can vermek üzereydim.
Bitirince bana baktı..

"Ayy hadi çatlayacağım şimdi, söylesene artık" diye kendimi kaybedip bağırmazmıyım adama..

"Sen babanla,bu ses tonuyla konuşurken utanmıyormusun  bakayım?!"
Dediklerine ağzım açık bakarken boynuma atılıp hıçkırıklara  boğulurken sıkıca sarıldı.

"KIZIMMMMMMM!!"...

TIPKISININ FARKLISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin