Dark Side (Askıya Alındı)

6. Bölüm - ''Passionate Danger''

Selam, yeni bölüm karşınızda. :D

Açıkçası bu bölümü çok beğendim ben. Umarım sizde beğenirsiniz.

Hikayenin asıl içeriğine yeni yeni giriş yapıyorum. Bu bölümden itibaren bir çok şey öğreneceksiniz.

Ayrıca bu bölümden sonra hikayede baya bir +18 yer olacak. Aşırı olduğunda uyaracağım -ki okumak istemeyenler olabilir. O tür bölümler olacak. Çünkü hikayenin konularından en ağır basanlardan birisi bu.

Ve karakterlerin tarzına tam vurgu yapmamıştım. Çok açmamıştım yani. Hikayedeki karakterlerin %90'ı Punk tarzı. Ben bu tür tarzı çok sevdiğim için hikayeye yansıttım. :D

Bölüm şarkısı en sevdiğim şarkılardan. ♥

Multimedia'da Harry'nin Punk tarzını görüyorsunuz. Ben çok yakıştırıyorum şahsen. :D

Ve neden her bölümde yaptığım açıklamayı bu kadar uzun yazıyorum, onu da bilmiyorum. :D

Son olarak artık sınır koymaya başlayacağım. Her hafta sonu bir bölüm ekliyordum ama artık sınır geçmezse daha çok bekleyeceksiniz, üzgünüm.

Sınır; 100 okuma, 20 vote ve 5 yorum.

İyi okumalar! :)

‘’Harry, dur!’’ diye bağırdım. Başını çevirip bana baktı. Tanrım, böyle çok korkutucuydu. Kesinlikle.

‘’Y-Yapma..’’ diye mırıldandım. ‘’Yapmana gerek yok.’’ Diye ekledim. ‘’Niye, onu seviyor musun?’’ diye sordu. Bakışlarım yerde yatan Brendan’a kaydı. ‘’Hayır.’’ Dedim. Gözlerini kapattı.

Harry’nin nefes verişini duydum ve Brendan’dan uzaklaştığını fark ettim. Bana yaklaşmıştı. ‘’Kapıyla bütünleşmeden ayrıl.’’ Dedi. Ses tonu her ne kadar ciddi olursa olsun sesinden alay seziliyordu.

Sırtımı kapıdan çekip ona bakmadan bahçeye girdim. Elimin tersiyle dudaklarımı defalarca kez sildim. Bunların derdi neydi? Tanrım.

Okul binasına girdiğimde Harry’nin arkamdan gelmediğinden emindim. Bu yüzden içim rahattı.

Laboratuarı bulduğumda içi tamamen boştu. Derse geç kalmaktan korkuyordum ama kimse yoktu.

Öğretmenler odasına girip kimya öğretmenimize seslendim. Diğer öğretmen arkadaşlarından izin alıp yanıma geldi. ‘’Hocam, laboratuar boş.’’ Dedim. Başını öne sallayıp ‘’Evet, bütün öğrencilerin dersleri boş. Öğretmenler toplantısı var.’’ Dedi. ‘’Ama ders saatlerinde toplantı olmazdı.’’ Diye ısrar ettim. ‘’Bu önemli bir mesele.’’ Dedi ve imalı bir bakış atıp yerine geri döndü.

Oflayıp öğretmenler odasından çıktım ve kapıyı kapayıp arkamı döndüğümde Ashton’la burun buruna geldim. Çığlık atmamak için nefesimi tutmak zorunda kaldım.

‘’Ah, tanrım.. Ashton, ödümü kopardın.’’ Dedim. Ellerini havaya kaldırıp ‘’Özür dilerim..’’ dedi.

Gülümseyip yanından geçecekken ‘’Az önce kimya öğretmeniyle mi konuşuyordun?’’ diyerek beni durdurdu. Başımla onayladım.

‘’Bütün dersler boş. Nedeni-‘’

‘’Öğretmenler toplantısı varmış.’’ Diyerek sözünü kestim. Aynı şeyi konuşmak sıkıcıydı.

‘’Tamam..’’ diye mırıldandı. Ve ‘’Kütüphaneye gidiyorum. Gelmek ister misin?’’ diye ekledi.

‘’İyi olur, bitirmem gereken bir kitap var.’’ Dedim ve gözlerimi devirdim. Beni başıyla onaylayıp kolunu belime sardı. Engel olmadım ama ofladım. Tanrım, beni ellemeyi bırakın.