Sonunda yeni bölümü tamamlayabildim.
1-2 aydır yeni bölüm yayınlamadığımı biliyorum, çok özür dilerim bunun için. Ama yazmakta en çok korktuğum bölümdü, bu bölüm. Kurguyu toparlamam, yazmam zor oldu.
Bu bölümde sıkılabilirsiniz, hak veririm. Bende çok beğenmedim. Ama yine de keyifli olacak yanları da var. Çünkü Amber kızımızın hayatıyla ilgili en temel sırrı açığa çıkıyor. :D
Multimedia'da 'gerçek baba' var. :D
Ayrıca koyduğum videoyu izlemelisiniz. Hikaye için bir video hazırladım. Bunu hikayenin başındayken yapmak aklıma gelmemişti. -Uzun sürmesine takılmayın, çünkü izlemenize değecek.-
Bu sefer yeni bölüm daha çabuk gelir diye düşünüyorum. :)
Sınır; 100 okuma, 20 vote, 5 yorum.
İyi okumalar!
Koltukta geriye yaslanıp Liam’a baktım.
‘’Git, Liam.’’ Diye mırıldandım. Ona bağıramayacak kadar güçsüz hissediyordum kendimi.
İkimize de bakıp nefesinin altından küfür etti ve karşımızdaki koltuktan kalktı. Hole doğru ilerledi ve birkaç adımdan sonra evin kapısını çarptı. Ah.
Dylan’a bakmadan ‘’Yani, demek istediğin; ailem seni benden saklıyordu, öyle mi?’’ diye sordum.
‘’Evet, seni de benden saklıyorlardı. Varlığından haberim bile yoktu. Bir süre öncesine kadar.’’ Diye cevapladı.
Gözlerimi devirdim. Liam bana kardeşimi mi getirmişti yani? Tamam, bu güzel bir şey gibi görünebilir ama bunun altından bir şey çıkacağından eminim.
Tamam, yaklaşık 1 aydır bulduğu ipuçları ve duyduğu bazı konuşmalar sonucunda ‘beni’ araştırmaya başlamıştı. Liam’da yardımcı olunca sonuç olarak beni bulmuştu ama ona hemen ‘kardeşim’ diyemezdim. İngiltere’de ‘Johnson’ soyadına sahip olan bir sürü insan vardır.
Düşüncelerimin arasında; ‘’Gidecek miyiz?’’ diye sorduğunda dönüp ona baktım. Tek kaşımı kaldırıp ‘’Nereye?’’ diye sordum.
‘’Babama?’’ dedi. Bir anlığına nefes alamadım. ‘’Ne?’’ diye mırıldandım. Gözlerimin dolduğunu hissediyordum.
Babam?
Tanrım, o yaşıyor muydu?
‘’Seni babamıza götüreceğim, Amber.’’ Dedi. Bana tuhaf gözlerle bakıyordu. Ona neden böyle olduğumu açıklayacak zaman değildi.
‘’Gidelim.’’ Dedim ve koltuktan kalkıp hole doğru ilerledim. O da arkamdan geliyordu.
Evden çıktığımızda evin önünde park edilmiş olarak duran siyah Jip’i gördüm. Gözlerim açılmıştı.
‘’Babamın arabasını çaldım.’’ Dedi ve güldü. Bana benzediğini anlamam çok uzun sürdü mü, acaba? Ya da benim ona benzediğimi anlamam? Sonuçta o benim abim olabilir.
Bla bla bla.
O sürücü koltuğuna yerleştiğinde bende yanına oturmuştum.
Babamın yanına gidiyorduk.
***
Arabadan inip siteye girdiğimizden beri gözümün takılı kaldığı eve baktım. Dylan söyleyene kadar o ‘ev’ sadece evdi. Ama o söyledikten sonra ‘babamın eviydi’.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Side (Askıya Alındı)
Фанфик''Seninle olmak, ateşle oynamak gibi.'' Dedim. ''İyi kızlar, ateşle oynamaz.'' Dedi ve güldü. ''İyi kız olduğumu da kim söyledi?'' diye takıldım. ''Ben oyun kurucuyum, Harry.''