Hello, pumpkins!
Siz bana aldırmayın.
Sınır geçmesine rağmen yeni bölümü birazcık, çok azcık - :) - geciktirmiş olabilirim. Kusura bakmayın. Okul, sınavlar, ödevler falan filan.. Bilirsiniz.
Bu bölümde cinsellik içeren bir bölüm var. Rahatsız olanlar okumasın.
Konuya direk girmemek için elimden gelen çabayı gösteriyorum. Birden tepki vermeyin. İleri de her şeyi çok iyi anlayacaksınız.
Ayrıca yine yeni karakterler falan.
Bölüm şarkısını çok severim. ^^
Multimedia'da Louis'nin hikayedeki punk versiyonunu görüyorsunuz. Bence bu tarz ona acayip yakışıyor. x
Sınır yine 100 okuma, 20 oy ve 5 yorum.
Benden bu kadar, iyi okumalar! :)
Yaklaşık 1 saattir kurbanlık koyun gibi bir köşede oturuyordum.
Brendan tanımadığım bir kızı – gerçi o da tanımıyordu. – becermeye gitmişti.
Başımı kaldırıp gökyüzüne baktığımda güneş kendini gizlemeye başlamıştı. Zaten zor aydınlanan dar sokak daha da karanlık olmaya başlamıştı.
Oturduğum yerde rahatsızca kıpırdandım. 1 saattir sert kaya parçasının üzerinde oturmaktan kıçım uyuşmuştu.
‘’Tanrım, seni yemeyeceğiz.’’
Başımı hızla indirdiğimde o soğuk mavi gözlerle karşılaşmıştım. ‘’Sessiz olmak zorunda değildin.’’ Diye tısladım. Omuz silkip beni kenara itti ve kayanın kenarına oturdu.
‘’Erin’in seni defalarca oraya..’’ eliyle birkaç metre ilerimizdeki o kalabalık grubu gösterip ‘’çağırdığını biliyorum.’’ Diyerek sözünü tamamladı.
Dediklerini umursamayıp ‘’Erin?’’ dedim. ‘’Kızıl saçlı olan.’’ Dedi ve gözlerini devirdi.
Sağ kolunu Zayn’in sağ koluna benzettiğim ve beni defalarca ‘oraya’ çağıran kızın adı Erin’miş. Tamam.
‘’Gelmiyorum.’’ Diye direttim.
Elinde tuttuğu bereyi başına geçirip içinden çıkan saçlarını düzeltti. ‘’Sana dayamayacağız.’’ Dedi ve sırıttı.
Yapmacık bir şekilde ‘’Oh, cidden mi? Çok rahatladım.’’ Dedim. Gözlerini devirip ‘’Erin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.’’ Dedi. Umursamaz bir şekilde ‘’Neden?’’ diye sorduğumda ‘’Çünkü o lezbiyen.’’ Diyerek beni cevapladı.
Tanrı aşkına.
Ağzım açık bir şekilde ‘’Ciddi olamazsın.’’ Dedim. ‘’Ciddiyim ve sen onun için baya çekicisin.’’ Dedi ve eliyle Erin’i gösterdi. Kız, düz kızıl saçlarını parmağına doluyordu ve sürekli bana bakıyordu. Ah.
‘’Onun için?’’ diye tekrar ettim. ‘’Benim için çekici değilsin.’’ Diye karşılık verdiğinde ağzım iyice açılmıştı. ‘’Defol git, Louis.’’ diye tısladığımda sırıtıp tekrar gruba katıldı.
Brendan seni mahvedeceğim.
***
Başımı duvara yaslayıp bir yarım saat daha beklemiştim. Ve hala yalnızdım.
‘’Brien’ı bekliyorsan, daha çok beklersin.’’ Dedi. Her kimse.
Başımı kaldırıp yanıma oturan kıza- Erin’e baktığımda gözlerimi devirdim. ‘’Brien?’’ diye tekrar ettim. ‘’Brendan.’’ Dedi. ‘’Biz ona çoğunlukla Brien deriz.’’ Diye ekledi. Tamam.
![](https://img.wattpad.com/cover/8345515-288-k233562.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Side (Askıya Alındı)
Fanfic''Seninle olmak, ateşle oynamak gibi.'' Dedim. ''İyi kızlar, ateşle oynamaz.'' Dedi ve güldü. ''İyi kız olduğumu da kim söyledi?'' diye takıldım. ''Ben oyun kurucuyum, Harry.''