Selaaam, beklettiğim için üzgünüm. Ama okullar yüzünden okunmaz diye düşünüyordum. Hala da öyle düşünüyorum. Umarım takipçiler azalmaz ve çoğalmaya devam eder.
Bu hikayeyi devam ettirmeyi çok istiyorum. Gerçekten içimde acayip bir yazma isteği var. Bana destek çıkarsanız çok mutlu olurum. Beğenmeyeceğiniz bir hikaye olduğunu düşünmüyorum.
Ayrıca şimdilik belli bir sınır koymuyorum. Yeteri kadar okuma, vote ve yorum geldiğinde paylaşıyorum. Bir kaç bölüm sonra sınır koymaya başlayacağım.
Hikayeyi bölüm şarkısıyla beraber okumanızı tavsiye ederim.
Multimedia'da kızgın Harry var. :D
Neyse, iyi okumalar! :)
Gözlerimizi dikmiş onlara bakıyorduk. Onlarsa bizi umursayıp hala orada öylece dikiliyorlardı.
‘’Verandamızdan defolup gider misiniz?’’ dedim. Ve sakin olabilmek için içime derin bir nefes çektim.
Harry, gözlerini önümüzde duran kolilere indirip ukalaca güldü ve tekrar bana baktı.
‘’Bir şey değil.’’ Dedi.
Onlar verandamızdan inip uzaklaşırken bakışlarımı kolilere çevirdim. Bugün ikinci kez aynı şeyi yapmıştı.
Ellerimi saçlarıma geçirip ‘’Ah!’’ diye bağırdım. ‘’Buna inanamıyorum.’’ Diye ekledim.
‘’Evet, bende. Nasıl yurdumuzu buldular? Odamızın hangi oda olduğunu nasıl anladılar?’’ dedi. ‘’Yurtta kaldığımızı nereden biliyorlardı?!’’ diye ekledim. Bağırarak.
‘’Tanrım, bilmiyorum Amb.’’ Dedi ve yanımdan kalktı. Önünde duran kolilerin ikisini üst üste koyup kucağına aldı ve eve girdi. Bende onun gibi yapıp arkasından eve girdim ve ayağımla kapıyı iterek kapadım.
***
Çiçeği kazdığım yere koyup yanlarını nemli toprakla örttüm. Yan tarafa geçerken sesler alçalıp yükseliyordu. Kendimden geçmiştim.
‘’Amber, yeter!’’ diye bağırdı. Kolumdan tutup beri geriye çekti. Bahçeye dağılan toprakların üzerine yığıldım. Sesler yerine otururken gözlerim kararan gökyüzüne takılmıştı. Rachel, yanımda diz çöktü. ‘’Tanrım, iyice paranoyaklaştın.’’ Dedi ve nefesini sıkıntıyla verdi.
Doğrulup oturdum ve ellerimi tekrar çiçeklere uzatırken kolumu tutup onlara ulaşmamı engelledi. ‘’Yeter.’’ Dedi üzerine basarak.
‘’Aklımı yitirmemem için bir şeyler yapmam lazım. Tamam mı?’’ dedim.
Oflayıp yanıma oturdu ve omzumu sıvazladı. ‘’Bak, yeniliklere izin vermelisin.’’ Dedi.
Ellerimin kirliliğine aldırmadan yüzümü örttüm. ‘’Hayatıma yeni birilerini sokamam.’’ Dedim. Sesim boğuk çıkıyordu.
Ellerimi yüzümden çekip ‘’Bende senin için yeni biriydim.’’ Dedi.
‘’Ah, evet 10 yıl öncesinde öyleydin.’’ Dedim ve güldüm. O da gülüp beni doğruladı.
‘’Yıllardır bana nasıl katlandığını anlayamıyorum.’’ Dedim. Cidden anlayamıyordum. Ruh hastasının tekiydim.
‘’Birbirimizden çokta farklı değiliz, ahmak.’’ Dedi ve güldü. Tamam, ikimiz de birer ruh hastasıyız.
Ah, tanrım.
‘’Kalk, bakalım.’’ Dedi ve kollarımdan çekiştirerek ayağa kaldırdı. Yüzüme dikkatlice bakıp suratını buruşturdu. ‘’Zombi gibi görünüyorsun Amb. Git de temizlen.’’ Dedi ve gülüp beni kapıya doğru itti. Zorla yerdeki enkazı göstererek konuşmaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Side (Askıya Alındı)
Fanfic''Seninle olmak, ateşle oynamak gibi.'' Dedim. ''İyi kızlar, ateşle oynamaz.'' Dedi ve güldü. ''İyi kız olduğumu da kim söyledi?'' diye takıldım. ''Ben oyun kurucuyum, Harry.''