Yeni bölüm zamanı!
Bu bölümü beğenmedim açıkçası. Ama önemli bir şey öğreneceksiniz.
Multimedia'da Ashton var.
İyi okumalar!
Gözlerimi açtım.
Beynim patlayacakmış gibi hissediyordum.
Biraz kıpırdandığımda sırtım kaygan deriye daha çok yerleşti. Bu koltuğu tanıyordum.
Gözlerimi kırpıştırıp etrafıma bakmak için başımı çevirmeye çalıştım ama tek yapabildiğim acıyla inlemek olmuştu. Kafamı hareket ettiremiyordum.
‘’Şş, yavaş bebeğim.’’ Dedi sakinleştirici bir ses.
Görüş alanıma giren yüze gözlerimi kısarak baktım. Net bir şekilde görebildiğimde içim rahatlamıştı.
Ölmemişti.
‘’Sen iyisin.’’ Dedim. Derin bir nefes alıp ‘’Değil mi?’’ diye devam ettim.
Başını öne doğru salladı. ‘’Çok iyiyim.’’ Dedi. Elini kaldırıp boynunda gezdirdi ve boğazındaki kesiği hissedince yüzünü buruşturdu. ‘’Senin sayende.’’ Dedi ve gülümsedi.
Gülümsedim ve bende elimi kaldırıp boynuma götürdüm. Benim boğazımda sargı bezi vardı. ‘’Bu da ne.’’ Diye söylendim. Ne kadar yaralandığımı bilmek istiyordum. Son gördüğüm bıçağın keskin yüzüydü nasıl olsa.
‘’Senin yaran daha derindi.’’ Dedi ve dişlerini sıktı. Başını önüne eğip ‘’Bıçak boğazına saplandı. Çok yakın mesafeden darbe aldığın için baya bir derine girmiş. Ama Liam yavaşlatmış.’’ Dedi. Çenesi kasılıyordu.
‘’Eğer…’’ dedi ve gözlerini çevirip boğazıma baktı. ‘’Biraz daha sağa isabet etseymiş şah damarını kesecekmiş.’’ Dedi. Gözlerindeki derin parıltı aynı bıçağınki gibiydi.
‘’Sorun yok, Harry. Ben iyiyim.’’ Dedim. Yine de her konuştuğumda boğazım acıyla kavruluyor gibi oluyordu.
Gözlerini açarak bana baktı. ‘’Neden beni kurtarmaya çalıştın? Benden nefret ettiğini sanıyordum.’’
‘’Senden nefret ediyor olmam, seni ölüme terk edeceğim anlamına gelmez. Beni tanımıyorsun.’’ Dedim. Sesim çok inatçı çıkıyordu.
Güldü.
Samimi bir şekilde güldü.
‘’Bu konuşmayı milyonuncu kez yapmamak için susacağım.’’ Dedi ve gülümsemesi genişledi.
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi çevirdim. Harry’nin omzunun üzerinden görünen Brendan’a baktım. Karşıdaki koltukta uyuyordu.
‘’Brendan?’’ dedim. Bakışlarımı tekrar Harry’ye çevirdim. O da arkasına bakıp tekrar bana baktı. ‘’O iyi mi?’’ diye sordum.
Başını öne sallayıp onayladı. ‘’Dün akşam onu çağırdığımızda bizi o halde görünce deliye döndü.’’ Dedi. ‘’Niall ve Erin’le beraber gelmişti. İkisinden yardım alarak gece yarısına kadar bizi muayene etti.’’ Diye devam etti. Yüzünde çarpık bir gülümseme vardı. ‘’Sonra da yorgunluktan uyuya kaldı. En az senin kadar uzun bir süredir uyuyor.’’
‘’Ben ne kadar zamandır baygınım ki?’’ diye sordum.
‘’1 gündür?’’ dedi ve tek kaşını kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Side (Askıya Alındı)
Fanfiction''Seninle olmak, ateşle oynamak gibi.'' Dedim. ''İyi kızlar, ateşle oynamaz.'' Dedi ve güldü. ''İyi kız olduğumu da kim söyledi?'' diye takıldım. ''Ben oyun kurucuyum, Harry.''