16. Bölüm - ''Business''

466 21 16
                                    

Veee yeni bölüm zamanııı!

Ne kadar beklettiğimi bilmiyorum, açıkçası. Kusura bakmayın. Okul meseleleri.

Öncelikle şunu söyleyeyim, ben bu bölümü çok sevdim. Umarım sizde seversiniz.

Sınır koymuyorum. Yazabildiğimde, paylaşırım. Zaten arayı çok uzatıyorum.

Multimedia'da Louis var.

Bölüm şarkısı biraz alakasız olabilir ama çok severim, bu yüzden o şarkıyı koydum.

Son olarak, iyi okumalar! :)

Elimi uzatıp ortadaki kart yığınının üzerine koydum.

‘’Yani, oyunu kazanırsam bana istediğimi vereceksiniz, öyle mi?’’ diye sorup tek kaşımı kaldırdım.

Niall Erin’e bir göz atıp masanın üzerinden eğilerek bana baktı.

‘’Tam olarak öyle.’’

Güldüm ve elimi çektim. ‘’Söz sözdür, Horan.’’

Elimdeki üç kızı masaya koyup gururla arkama yaslandım. Niall bana kıstığı mavi gözleriyle bakıp yanaklarını şişirdi. ‘’Acemi şansı.’’ Diye mırıldandı.

‘’Gerçekten mi?’’ dönüp Brendan’a baktım. ‘’Bana bizzat kendisi öğretti ve onu da defalarca yendim, Niall.’’

‘’Tamam, iyisin.’’ Diye kabullendi. Gülerek elimi onlara doğru uzattım. ‘’Alayım.’’

Erin elini kot şortunun cebine soktu ve küçük bir poşet çıkarıp avucuma bıraktı. ‘’Güzel iş.’’ Dedi ve göz kırptı.

Poşeti açıp parmaklarımı içine soktum ve başparmağımla işaret parmağımın arasına bir miktar toz alıp burnuma çektim. Derin bir nefes alırken vücudumun titrediğini hissettim.

‘’Sertmiş.’’ Diye mırıldandığımı fark ettim.

Arkamdaki kalabalıktan birisi melodik bir sesle ‘’Uçuyor..’’ diye seslendi. Kendi kendime güldüm.

Brendan elini omzuma koyup eğildi. ‘’Liam’ın yeni işlerinden biri. İnanılmaz, değil mi?’’ dedi ve gülümsedi.

Liam’ın adını duyunca suratımı buruşturdum. ‘’Hı-hım.’’

Başımı çevirip Brendan’a baktım. ‘’Sanırım daha sert bir şeylere ihtiyacım var. Bana her şeyi unutturabilecek derece de bir şey mesela?’’

Kalabalığın arasından birisi ‘’Daha sert bir şey falan yok.’’ Dedi. O ‘birisi’ kalabalığı yararak kendine yol açtı ve masaya yaklaştı.

Beni az önceki sesim dışında gerçekten görünce kaşlarını çattı. Bense gülmüştüm.

Elini kalabalığa doğru sallayıp ‘’Dağılın!’’ diye bağırdı.

Millet saniyeler içinde eski yerlerine dönerlerken ona bakmaya devam ettim.

‘’Merhaba, baba.’’ Dedim ve kendi dediğime güldüm.

Bana yaklaşıp ‘’Ne saçmalıyorsun sen?’’ diye sordu ve Brendan’a baktı. Sanki bana değil de ona soruyordu.

Brendan doğrulup ‘’Hakkıyla kazandı, dostum.’’ Diye kendini savundu.

Bay Baba Kılıklı, ona aldırmayıp gözlerini devirdi ve tekrar bana baktı. ‘’Ne halt ettiğini sanıyorsun sen?’’ dedi. ‘’Çoğunlukla kızlar seksi yarıda bırakıp başroldeki çocuğu ekerek kaçmaz.’’ Diye ekledi imalı bir ses tonuyla.

Dark Side (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin