Lucas...
Kucağımdaki emily'ye baktım. Hala donuk beyaz gözleriyle etrafa bakıyordu. Onu en yakındaki banka oturttum ve ayılmasını beklemeye başladım. Etraftan geçenler bana tip tip bakıyorlardı. Burada durmanın iyi bir fikir olmadığını düşünüp onu kucakladım. Eve vardığımda kapı hala açıktı. Ama evin içi bıraktığımız gibi boş değildi. Aksine bütün herkes buradaydı. Jonas'da gelmişti. Ne kadar ironik aslında. Küçükken space benim en iyi arkadaşım, jonas'ta emily'nin en iyi arkadaşıydı. Ben kucağımda emily ile içeri girince tepki verdi tabi:
- sen ne yapıyorsun!?
- izninle onu yatağa yatıracağım biraz yorgun.
- ne oldu ona?
- yoruldu dedim ya.
- peki neden sen buraya geliyorsun?
- ben onun ev arkadaşıyım.
-...
Evet bunu söyleyince ağzı yere kadar açıldı zavallının. Space'e baktı sorgulayarak. Olumlu bir cevap alınca daha da şaşırdı. Bir şeyler fısıldadı. Belkide küfür savurdu. Bilmiyorum artık ne yapıyorsa. Herkese:
- siz artık gidin. Dinlenmesi lazım.
Herkes çıkacakken jonas yine koca çenesini açtı:
- onu senle burada mı bırakalım yani?
Maria artık dayanamadı ve söze girdi:
- jonas zaten o onun ev arkadaşı hep birlikteler yani. sıkıntı yok.
Yine bir şeyler söyledi ama kimsenin duymadığına eminim. Maria söze girmese çocuğa dalacaktım zatende.
Emily'yi koltuğa oturttum ve beklemeye devam ettim. Hala kendine gelmemişti. Ayağı kalktım ve onu sarsmak için yanına gittim. Ayağım kaydı. Tam da Zamanı. Üzerine düştüm hemde. Tam kalbinin üstüne. Ve size en bomba haberi söylüyorum. Atmıyor. Kalbi atmıyor.Dan dan dan bölümü bekleyin eheheheh
![](https://img.wattpad.com/cover/82412230-288-k920344.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miraculous dünyası 2
FanficEvet 75 bölümden sonra ikinci kitap. Herhalde en çok tutulan kitabımdı. Ama diğer kitaptada aksiyon hiç eksik olmadı. 75 bölüm dolu dolu geçti valla. Onu okumadıysan bunu daha okuma çünkü bi bok anlamazsın. Olaylar karışır sonra " çıkışa gel!" Falan...