PSİKOLOJİK BASKI

6.7K 175 28
                                    

         Biz insanlar toplumda bazı şeyleri psikolojik baskı ile yaptırırız veya birileri bize yaptırırlar.Örneğin herhangi bir ürünü satmak için bizi öyle bir psikolojik duruma
sokarlar ki; biz o ürünü, davranışı sanki ruhumuzmuş gibi vazgeçilmez olarak kabul ederiz ya da yaşamın,bedenin bir parçası olarak görürüz olmazsa yaşayamazmışız algısına kapılırız..Halbuki bizim durumumuz normaldir ama bizler her zaman bazı cahillere ya da kendi cahilleğimize uyduğumuz için aldanırız. Psikolojik olarak güçlü olmamız bizi daima bu gibi kimselere karşı daha dirençli hatta alt edilemez kılabilir. Zira bize bir takım psikolojik hilelerle gelenleri düz duvara toslatmamız onları bir anda afallatacaktır. Bu da karşı atağa geçeceğimiz âna kadar bize yeterli olan zamanı kazandıracaktır. Bu bizi galip kılacak şeylerden biridir aynı zamanda. Gerisi bizim ne kadar iyi psikolojik saldırı yapabildiğimize bağlıdır.
          
         Unutmayın;bir düşmanı, saldırı şeklini,savunma şeklini ne kadar iyi bilirsek, onun ne zaman nasıl bir hamle yapacağını bilebilmek bizim için âdeta satranç oynar gibi karşımızdakini mat etmemize ya da şah çekerek ensesinde olduğumuzu ve ayağını denk alması gerektiği mesajını vererek üzerinde ezici bir baskı kurabiliriz ve onu alt edebiliriz.
       
        Bir olaya,kişiye ya da size yapılan davranışa tepkisiz kalıyor olmanın ne demek olduğunu ya da nelere mâlolabileceğini herkes biliyor.
Ancak sadece güçlü kişilikler gerekeni yapabiliyor veya yaptıkları şeyler,verdikleri tepkiler etkili oluyor.
Bize karşı yapılmış bir hakaret ya da lakap takma,alay,hor görme,küçük görme gibi davranışlar o ortamdaki diğer kişiler tarafından hatta ilk gerçekleştiği ortamdaki tepkisizliğiniz yüzünden gittiğiniz başka
ortamlara da bu davranışların sıçraması durumunda oradaki kişiler tarafından da aynı ithamlara maruz kalır ve ortamların günah keçisi olur çıkarsınız. Bunu bir örnekle sizlere açıklamak gerekirse tertemiz bir sokağa çöp atmakla ya da düzenli bir çöp kovasına çöp atmakla;her yanı gazete, broşür, ambalaj kağıdı kaplamış olan bir sokağa ve içine atılan çöpler dışarı taşıp her yere dağılmış bir çöp kovasına çöp atış şeklimiz, çöpü yere atıp atmamak arasındaki tercihimiz arasında dünyalar kadar fark vardır. Kirli olan,çöplerle dolu bir sokağı bizim attığımız ufak bir çöp kirli göstermeyeceği düşüncesi ile umursamazca atıveririz. Zaten taşmış olup her yere dağılmış çöplerin ortasında kalan çöp bidonuna attığımız bir çöpün bidona girmeyip yere düşecek olması da asla ama asla umrumuzda olmaz çünkü tam olarak "Kırık cam Teorisi"ne duçar olmuşsunuzdur. Bu toplum psikolojisinde sabitleşmiş bir davranış olup büyük oranda hep aynı sonuca ulaşılır.
               Arkadaşlarınızdan birinin sizi aşağılayan ve ezmeye çalışan gruba dahil olması gibi bir durumla karşılaşıyor olmanız da aynı şeydir ancak bir farkla; arkadaşınız ya da birçok yerde birlikte bulunmanız  gerektiğinden, iyi kötü bir diyaloğunuzun olması dolayısıyla arkadaş diyerek geçtiğiniz kişi eğer sizle aynı fikri taşırsa veya  sizi taşlayanlardan biri haline gelmezse sizinle aynı akıbete uğrar.Alay edilmek, taşlanmak, hor görülmek, rüküş kabul edilip aciz bırakılmak elbette hiçbir kimse tarafından kabul edilebilir bir şey değildir. Bu yüzden kaçınılmaz akıbetinizin tek kalmak olacağınız bilmelisiniz. Sizin yapacağınız tercih; savunma yapıp sizi haketmediğiniz şeylere maruz bırakanlara karşı çıkıp tek kalmak veya galip gelip güçlü bir karakter olarak kalmak mı yoksa tüm bunları kabul edip tek kalmak arsındadır. Her halükarda tek kalmak insanlara hiçbir şekilde kendinizi kanıtlayabilmenizin mümkünatının olmayışından kaynaklanır. Bununla ilgili o kadar çok yaşanmışlık vardır ki bu satırları okuyanların zihninde canlanan yaşadıkları o anların görüntüleri bu anlatılanları özetlemeye ve doğrulamaya yeterken bununla ilgili yazılmış nice hikaye,çizilmiş nice resim,karikatürlere şöyle bir göz gezdirerek de anlayabiliriz.                                                                                                                                                                                             Kimseye kendinizi kanıtlamak  zorunda olmadığınızı bilmelisiniz. Sizi, kendini savunmaya geçme durumuna maruz bırakmaları yetmiyormuş gibi  onların haksızlıklarını ortaya sermek için çırpınışlarınız da ayrı bir eğlencedir böyleleri için. Onların kahkahalarını boğmak, laflarını ağızlarına tıkmak için karakterinize uygun hareket edebilirsiniz.Ancak ahlak ve erdemlerinizden ödün vermeden hareket ederseniz çok daha iyi bir sonuç elde edersiniz. Bunu yapınca onların rezil olması bir yana sizin  böyle duruşunuzu bozmadığınıza şaşmalarıyla birlikte;neden böyle davrandığınızı, ahlak ve erdemlerin yoksulluğunu yaşayanların bu kelimelere anlam yüklemeleri çok zor olduğundan onların kendilerinin ne kadar yere   girdiklerini anlamaları da imkansızdır.Sizi; suçlu, ahlaksız,gayri modern ve daha önceden saydığım ve sıralamaya kalkılsa yazmakla bitmeyecek onca şey kalıbına sokmak için başvurdukları ama aslında yaptıklarının psikolojik açıdan ne anlama geldiğinden de habersiz bu gibi psikolojik baskıcılar size kendi çıkarları doğrultusunda gerek aile içinde, gerek arkadaş ortamında, gerekse her kim tarafından ve nerede  olursa olsun kendi silahlarıyla vurulmadıkça yenilmezler  ve durdurulamazlar. Hak etseler de bize yakışık almayacak söz ve hareketleri onlara karşı sergilemeyi hariç tutuyorum elbette.Amaç karşıdakini susturmaksa işe yarar ama onların üzerimize yapıştırmak istediği her pisliğe,iftiraya  yol açmış oluruz ve gerçekten de söylendiği gibi patavatsız,gerici,pasif, edepsiz... biri olduğumuz izlenimi oluşur. Önce de söylediğim gibi amaç psikolojik baskılarına karşı çıkıp kolay yutulur lokma olmadığımızı sonsuza dek göstermiş olmaksa onlara  karşı stratejik davranmak ve uyguladıkları baskının karşılığı olan bir psikolojik taktik ile cevap vermek kesin sonuç doğurur.

                  Psikolojik baskılar insanı yaşamı içinde çok etkileyen birşeydir.Öylesine önemli bir şey haline gelmiştir ki;Avrupa İnsan Hakların Sözleşmesi 14'te belirtildiği gibi kimseye din,dil,ırk,mezhep gibi sayılabilecek her şey hususunda baskı ve ayrımcılık yapmak psikolojik olarak yanlış,eksik,dışlanmış hissettirmek bile suçtur.Hakaret, küfür, bağırma, küçük düşürme, korkutma, devamlı eleştirme,kişinin giyim tarzı , hareketleri, yaptığı şeyler ve yaşamını denetleme veya sürekli izleme, üzerinde hakimiyet kurma gibi şeyler  duygusal şiddettir ve  insanı mahvedebilir.Zira bu baskılar sürekli bir hale geldiğinde  yaşamaya,yatağından kalkıp bir yere gitmeye,düşüncelerini açıklamaya, farklı giyinmeye,farklı düşünmeye ve özgür davranabilme korkmaya,endişeyle yaşamaya sebebiyet vererek sonunda intihara kadar gidebilmektedir. İnsan, sürekli bu baskılar yüzünden korku ve endişeyle ''Birileri bir şey der'' veya ''Alay edilirim,bir şeyle itham edilirim'' diye düşünürler. Bu apaçık bir      şiddettir ki;psikolojik şiddet olarak adlandırılır. Bu duygu durumlarından kurtulmak isteyen ancak intihara da yeltenemeyenlerde sıklıkla madde bağımlılığı veya bu bağımlılığa eğilim, bu maddeleri edinme isteği doğmaktadır.                                                                                                                        İster bir kişi tarafından isterse bir grup olarak bireye uygulansın ya da birey olarak bireye veya bir gruba uygulansın bu duygusal istismar ile kişileri küçümseyip aşağılamak,yaptırım uygulamak,toplumdan soyutlamak adeta bir saldırganlıktır, duygusal şiddettir ve tedavi edilmelidir. Psikolojik şiddete maruz kaldığınızı anlamanın bir takım yolları vardır. Tüm bunların tek sebebi psikolojik şiddete maruz kalmış olmanız olmayabilir ancak bir fikir edinmek ve kendimizi ve çevermizi gözden geçirmek  adına bilmekte fayda vardır. Eğer önceki anlatılanlara ek olarak sizde bir özgüven eksikliği, hayat trafiğine katılma korkusu, yalnız kalma isteği , huzursuz, mutsuz, depresif, varolmaktan  utanmak gibi davranışlar görülmeye başlamışsa çoktan bir takım istismarlara maruz kalmışsınız demektir.Bunun ilerleyen safhaları fizyolojik ve psikolojik olarak ek hastalıklara yol açabilir.  Genellikle bel,bacak,baş,sırt,mide ağrıları gibi şikayetler görülebilir.                                                                                                                                                                             Eğer yetenekli,sevecen,başarıar elde etmiş,farklı bakış açısına sahip olabilen, durum ve fikirleri farklı bakış açısıyla eğerlendrebien , empati yapabilen,zeki, işyerinde veya okulda  herkese yardım etmeyi kendine insani görev bilen, sorunları alışılmışın dışında bir görüş ve çözüm yolu üreterek çözebilen, dürüst, güvenilir, destekleyici olan, iletişim kabiliyeti yüksek olan kısacası insanların seni kıskanacağı ve dolayısı ile senin gölgende kalmaktan kurtulmak isteyenlerin, toplumun gözdesi olma peşinde olup, ben merkezli düşünen ve karar verenlerin ve bunu yaşam stili veya karakter haline getirenlerin seni dışlayıp,küçümseyerek hatta toplumdan soyutlaması gerektiği kanaatine varacakları biriysen bu şiddetin maduru olma sebebindir veya şimdiye kadar maruz kalmadıysan; mağduriyet ihtimalin  çok yüksektir. 

          Hiçbir şekilde psikoloji eğitimi almamış bu insanlar bunları yapmayı ve bunların getirisi olan sonuçları nereden biliyorlar? 

                  Her şeye rağmen   bu gibi durumlarda korunmak ya da destek almak için başvurabileceğin birçok yer olduğunu unutmamalı ve kendini asla tek başına kalmış hissetmemelisin.

   

Bilinçaltımızdaki  PSİKOLOJİ VE FELSEFEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin