Bilinçaltımızdaki PSİKOLOJİ VE FELSEFE

İnsan ve Mutluluk

      İnsanlar günümüzde mutluluğu değişik şeylerde aramaktadır. Gerçek mutluluğun ne olduğunu bilmeden mutluluğu birtakım obje vb şeylerle bağlantılı kılar.

     Mutluluk,insanın sağlıklı olması için yeterken ya da insan sadece Sağlıklı olduğu için mutlu olabiliyorken mutluluğu en güzel eş,araba, ev ve benzeri şeylerde arar durur.
Elbette insanın bir evi eşi ya da arabası olması hoşuna gider ama herkesten daha iyisine sahip olmak bir isteğin mutlulukla değil,egoyu tatmin etmek ile bir alakası vardır.
         
       Mutluluk,bedensel bir şey değildir.
Maddesel bir şey de olmadığı gibi madde de yani bedende var olmaması da doğaldır. Hiçbir ölü beden mutlu ya da mutsuz olamaz. Ruh ona canlılık ve duygu katar. Insan bu enerji ile yaşam bulur yani ruh birnevi yaşamsal enerjidir.
  
           Bizler çok sağlıklı olsak da mutlu olamaya bilirim Çünkü ruhumuz sağlıklı değildir. Sağlıklı olmak teriminin zihnen ve bedenen Sağlıklı olmak anlamında olduğunu göz önüne alırsak zihnen yani ruhen Düşünsel veya hiç olarak sağlıksız isek bedenimizde kötü etkilenir bundan. Nitekim mutluluğun bedensel bir şey olduğu gerçek olsaydı psikolojimiz ne kadar bozuk olursa olsun veya her ne kadar ruh incitici, kalp kırıcı şeyler ve depresyon yaşasak bile karnımızı doyurup, bedenimizi tedavi edince depresyon veya üzüntü giderilirdi.
Ayrıca biri bizim çok önemli bir hatıra ımızın takılı olduğunu bile bile bir kutuyu çöpe atsa ve bu ortaya çıkınca geri getirse ve Bedensel olarak maden Oha thuraya kavuştak bile mutlu olamayız çünkü incinen ruhumuzdur bedenimiz değil.
Eğer ki özür dileyecek olsa belki affeder veya af dilediği için onu affeder ve mutlu oluruz yani ruhumuzun iyileşmesinden ötürü mutluluk doğar içimize.
        Belki aklımıza ya geri getirmeseydi o zaman da mutlu olurmuyduk diye soracaksınız?
        Bu hatıranın bizim için ifade ettiği değerler için çok önemli gördüğümüz ve onun çöpe atılması bizi incittiği için affetmeyebiliriz veya mutlu olmayabiliriz ancak bu yine bedenimiz değil ruhumuzun incindiğindendir çünkü o hatıra bizim kalbimize,ruhumuza hitap ediyor ve orada anlam taşıyordur.
Bu durumu Herakleitos şöyle anlatır:

" Mutluluk bedenin hazlarından kaynaklansaydı kursağını doldurmak için burçak bulan sığırları mutlu sayardık"

      insanlar Toplumdaki en mutlu uzaya kendileriyle en mutlu olunacak kişilerin zengin olan kişiler olduğunu düşünüp Çünkü kendileri Ruhen ve bedenen sağlıklı olup varlıksızdır. Ancak diğerleri zengin olsalar bile Ruhen ve bedenen Sağlıklı olmayı satın alamamış olabilirler. Bu durum bizi birçok hastalığa iter ve bu durumdan kurtuluş da pek çok hastalıktan kurtarabilir.

       Biz mutsuz istek aynı zamanda bitkin,hasta, bıkkın hissederiz ve bu durum üzüntüden hasta olmamıza sebep olabilir.
Ancak kanser ve benzeri hastalıklara bile yakalansak, moral ve mutluluk tedavi sürecini olumlu etkileyebilir.

   İbni Sina şöyle söylemektedir:

" Ruhsal bir hayal gücü vardır. Bu güç,hastalıkları oluşturabileceği gibi var olan rahatsızlıkları da ortadan kaldırabilir.Beden ruhsal hayal gücünün emirlerine itaat etmek zorundadır"

       Bizler hayatımız içerisinde birçok şeyi aklıb getirisi olarak yaparız;bunlar akılsızlığın alametleri olsa da.
Madem Bizler bu akılsızlıkla Akalın getirisi olarak görüyor ve yapılmakta çekinmiyoruz ve kendimize gelmenin yollarını arıyoruz ;öyle ise şunu söyleyen bilgenin söylediklerini yapalım:

" Aklınızı kaybedin ve kendinize gelin"

(Fritz Perls)