Fault (l.s)

0.1

Ee öncelikle kurguyu aldığım ve hikayeyle ilgili her şey de parmağı bulunan sevgili jigolouis'e teşekkür etmeyi borç bilirim. (Sanırım onun hakkında görüp görebilinecek en ciddi konuşmamdı.)

Eh bu kadardı. İyi okumalarrr

Louis Tomlinson

Hayatının hatasını yapmasının üzerinden 3 yıl geçmişti. Bu konuyu geride bırakmasının üzerindense 2 yıl. İlk sene girdiği alkol komalarını atlatmasında yardımcı olan yakın arkadaşları eski sevgilisine haberler vermişti. Fakat her defasında aldıkları cevap 'Geberse bile bir daha beni aramayın.' Dışında tek kelime olmamıştı. O kibar İngiliz beyfendisinin içinden böyle gaddar bir insanın çıkmasına kimse inanamamıştı ama Louis ile beraber olmanın ne kadar zorlayıcı olduğunu hepsi tahmin etmelerinden ve tabii ki Louis'nin tüm yaptıklarından haberdar olmalarından dolayı onu haksız bulamıyorlardı.

Bu 2 yıl içerisinde aldığı terapi seansları ve psikologunun yardımıyla hayatını düzene sokmuş ve eski sevgilisiyle olan hayalini tek başına yapmak için çalışmalara başlamıştı. Bir müzik kursu. Girdiği borçlar ve arkadaşlarının yardımıyla şu anki durumuna gelmişti.

Şu anki durumu derken mütevazi bir apartmanın 3. Katında kiracı olduğu bir ev ve taksitlerinin bitmesine 5 ay kalmış en az evi kadar mütevazi bir arabası vardı. Bir de Faith'e sahipti. Aynı apartmanın ilk katında kalıyordu. Louis'nin işinden ve Faith'in üniversitesinden kalan zamanlarını beraber geçiriyorlardı. Kendisinden 5 yaş küçük bir kızla zaman geçirmenin bu kadar keyifli olacağını bilemezdi. Hatta Faith'in onu bulduğu ilk gün -ki bu markette gerçekleşmişti.- başından savmak için her şeyi yapmıştı. Fakat ertesi gün kapısında yemeklerle gördüğünde Louis'nin kalbine sahip olmuştu. Çünkü Louis'nin mutfakta ne kadar kötüyse tam tersi olarak Faith'in yemekleri bir o kadar güzeldi.

27 Ocak

Önceki akşam Faith sınav döneminin bitişi ve yeni boyattığı saçlarını kutlamak için elindeki ucuz şarapla Louis'nin kapısına dayanmıştı ve bu Louis'nin gece geç yatmasına sebep olmuştu. Sabah tabii ki de kursa geç kalmıştı. Kursun gitar hocası ve liseden beri arkadaşı olan Niall onu 7. Arayışında cevaplamıştı ki Niall 3. Aramadan sonra onun öldüğünü düşünmeye başlamış ve bu da onun tırnaklarını yemesine sebep olmuştu. Arkadaşı paranoyağın tekiydi ve onun bu huyuna alışması yıllarını almıştı.

Louis kapıyı kapattıktan sonra kilitlemek için ceplerini karıştırdığında anahtarını unuttuğunu fark etmişti. Bununla uğraşmayı sonraya bıraktı. Faith de mutlaka yedek anahtarı bulunurdu. Bugün arabasıyla da ilgilenmeliydi. 2 haftadır bakımdaydı ve hala halledilmemişti. 3 sokak arkasında olan kursa doğru koşmaya başladığında gördüğü ilk pastaneye girdi ve ders arasında yemesi için kendisine bir şeyler aldı. Tekrar kursa doğru koşmaya başladığında aynı zamanda sırtından sürekli kayan keman çantasını sabit tutmaya çalışıyordu.

Her şey çok hızlı gerçekleşmişti. İşine yetişmeye çalışan bir başka bayan koşarak yola atlayan çocuğu fark ettiğinde frene basmış fakat arabanın genç çocuğa çarpmasına engel olamamıştı. Louis'nin fren sesiyle yerinde durmuş kendisine yaklaşan arabaya bakakalmıştı. Louis'nin bedeni öne doğru savrulurken ilk darbeyi kaburgalarına diğerini ise başını arabanın camına çarparak almıştı. Bedeni arabadan kayarak yere düşmüştü.

Kafası yere çarptığında kaburgalarından gelen sızıya duyarsızlaşmıştı. Son 3 yılı gözlerinin önünden geçmeye başlamıştı ki bu klişe olayı başına geleceğini düşünmezdi. Görüşü bulanıklaşırken 3 yılın öncesinden tanıdık bir yüz geldi gözünün önüne. Ruhunu teslim ettiğini düşünürken hayal bile olsa gördüğü son şeyin onun yüzü olması onu mutlu etmişti.

Dudakları yukarı doğru kıvrılırken bunu başına toplanan kalabalıktan kimse fark etmedi.