0.4

2.1K 230 22
                                    

Harry'nin bakışları bir anda yumuşamış ve sonra kahkaha atmaya başlamıştı. Tamam ortada üç gündür yoktu ve sevgilisinin onu niye aramadığı belli oluyordu. Kesinlikle Harry aklını kaçırmıştı. Yani bunun başka mantıklı açıklaması yoktu değil mi? Aynı anda nasıl mutlu,kızgın ve özlemiş gibi görünebilirdi? Yani özlediği kısmını Louis düşünüyordu. Harry onsuz bir gece bile uyuyamamazdı. Nasıl özlemeyecekti?

Louis tezgaha yapışmış masumca gülümserken Harry birden kahkahalarına son verip eski sinirli haline dönmüştü.

Louis sevgilisinin karşısında gözlerini ovalamasını, elleriyle gözlerini kapatıp üçden geriye sayarak tekrar açmasını ve bunun gibi bir sürü daha garip davranışı yapmasını izlemişti. Üstelik onu izlerken canı bayağı sıkılmıştı. Karşısındaki aptal Louis'nin yok olmasını falan bekliyordu ve Louis ölseydi kesinlikle cennette Harry ile şu ankinden daha farklı şeyler yapıyor olurdu.

"Hani bazı rüyalar... Pardon kabuslar vardır. Uyanmayı beklerken bunun yaşadığın en kötü şey olduğunu sanarsın ve kendini uyanmak için zorlarsın... Tamam sakin olmalıyım. Nasılsa bir süre sonra uyanacağım."

Louis gözlerini devirdi ve arka tarafında kalan dolaba dönüp içinden bir kupa aldı. Çay ve kendisi için olan tabağı alıp masaya oturdu.

"Tanrım bu en büyük kabus olmayan kabusum."

"Harry!" Sesinin yüksek çıkmasına engel olamadığı gibi oturduğu sandalyeden kalkıp önünde dikilmesine de engel olamamıştı. "Şu an kafayı yemesi gereken kişi benim sen değilsin. Siktiğimin üç günü boyunca hastanedeydim ve her uyandığımda seni görmeyi bekledim ama beni aramamışsın bile."

Harry tekrar kahkaha attığında yüzünün ortasına yumruğunu geçirmek istedi. "Zavallı Louis. Demek hastanedeyken beni görmeyi bekledin öyle mi? Bu beklenti içine girmeyi beynine ne kadar büyük bir hasar alarak başardın?"

"Sinir bozuculuğun kahvaltımızın soğumasına sebep oluyor." Louis kızgın bir şekilde kupasını ve tabağını alarak salona yeni koltuklarına oturdu. Kumandayı alarak yeni devasa televizyonunu açtı ve kanalları gezmeye başladı.

Harry onu yakasından tutup dışarı atmamak için kendisini zor tutuyordu ki bir an bunu yapmaması için bir sebep bulamadı. "Seninde hatan 3 yılıma sebep oldu."

Televizyona daldığını sandığı Louis'nin kendisine dönüp masumca sırıttığını gördü. "Sevgilim, bir şey mi dedin?"

Bu şu ana kadar yazdığım en kısa bölüm falandı. Üzgünüm. Aslında değilim çünkü hafta sonu tekrar yayımlayacağım. Görüşmek üzereee :')

Fault (l.s)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin