"SADECE SEN"

Gelicek misin?

Nazlı nın ağzından
Sabah uyandığımda direk üstümü değiştirdim. Okul formasını giydim ee daha ilk günlerden babişin kafasını ağrıtmayalım ama dimi. Direk kızlara wp den mesaj attım on saat onları bekleyemem yani ben çıkıyorum yazdım ve gönderdim. Rimel ve ince eyelenir sürüp vişneli dudak balm ımı sürdüm. Saçımı düzleştirdim ve açık bıraktım.
Okul kıyafeti;

Aşağı indiğimde kızların arabalarında beni beklediğini gördüm. Onlarla sabah mıncırmalarımızı yapııp arabama atladım ve gazı kökledim. Son hız giderken aklımda şu Savaş vardı. Hoş çocuktu aynı zamanda kendinden emin özgüvenli bohem tarzıyla açıkçası dikkatimi çekmişti. Üf ne diyorum ben ya kendine gel kızım Nazlı. Aşk kim sen kimsin senin için o manitalık dönemleri meriç piçiyle birlikte defolup kapandı.Radyoyu açtım ve müziği son ses açtım ;

Okula girdiğimde yine bütün gözler bize döndü.. Radyoyu kapattım ve arabadan indim. Kızlarla içeri yürürken savaşla göz göze geldik bana göz kırptı. Bir dakika bana kırptı. Bana göz kırptı. Hani şu mertoğlu olan savaş. İçimden nedense zafer dansı yaparken ona göz devirdim ve içeri girdim. Ders başlamak üzereyken yanımda haraketlilik olunca savaş ın geldiğini anladım..
Savaş ın ağzından
Okulun bahçesinde bizim tayfayla laflarken nazlı içeri son ses müzikle asfaltı ağlatarak girdi. Bu kızın hırçın asi tavırları açıkçası dikkatimi çekmeyi başarıyordu. Neyse konumuza dönelim unutma savaş sen bu kızı kullanıp atıcaksın oğlum. Göz göze gelince göz kırptım. Bi an şok oldu sonra kendini toparlayıp göz devirerek içeri girdi. Bu hareketi yüzümde manasız bir gülümseme bıraktı hemen toparlanıp içeri girdim. Benim geldiğimi anladı ama dönmedi. Bende kulağına eğilip nefesimi üfleyerek "Günaydın hırçın" dedim. Bana döndü yüzünden hafif bi sırıtma geçti. " Bu günaydınını ve göz kırpmanı neye borçluyuz bayım" dedi. Gülümsedim. Biraz piçlik lazımdı dimii" bir insan sana günaydın diyince aynı şekilde cevap vermen gerekmez miydi nazlı hanım siz direk hesap sırmaya geçiyosunuz?"dedim bana baktı sırıttı ve " bir İNSAN bana günaydın deseydi hesap sormak yerine karşılık verirdim ama öküz diyince ilgi alanıma girmiyo bay ukala" dedi. Bu cümlenin normalde beni sinirlendirmesi gerekirken bana kafa tutması hoşuma gidiyodu. Dersler böyle laf sokuşlarda geçip gitti. Çantasını almış giderken kolundan tutup kendime çektim bu akşam 'night' bara gelsene ya da gelsenize?" Dedim.
Bana baktı "ne alaka" dedi. " hiç orda olucaz bana kafa tutman, asi tavırların hoşuma gidiyo biraz daha yakın olmak istiyorum sana. Ayrıca bizim çocuklardan da sizin kızlar için aynı fikirde olanlar var. Hemen yanlış anlama daha yakından tanımak amaçlı bi gecelik ateşkes olmaz mı? ne dersin hırçın kız?" Dedim ve yüzüme samimi bir gülümseme yerleştirdim..
Nazlı dan:
Yüzüne samimi bir gülümseme yerleştirdi zalimin oğlu ya.Neyse kızım nazlı sonuna kadar diren spor.Başına ne geldiyse bu gülüşlere kanmandan geldi topla kendini. Ama toplayamıyorum çünkü nefesini yüzümde hissedebiliyorum. Alt tarafı beş harfli bir kelime söyliyceksin 'H A Y I R ' hadi kızım yapabilirsin..Tam ağzımı açtım ki söylediğim şey karşısında kendimi dövmek istedim. Ne mi söyledim? " Tamam bir gecelik ateşkes olsun" dedim..
Savaştan;
Dediği şeyle aniden kal geldi. Bu kadar kolay olucağını tahmin etmemiştim. Yanlış mı duydum acaba diye "Gelicek misin ? Gerçekten?" Dedim ve "E-evet neyse biz gidelim artık bay bay" dedi ve kolunu kurtarıp hızla çıktı. Bizimkilere görev tamam bakışı atıp okuldan çıktık. Akşam olunca üzerime kaslarımı belli eden tişört ve dar kotumu giyip bolca parfüm sıkıp bara sürdüm.
Nazlı dan;
Kızlar giyinmiş beni bekliyolardı. Saçlarımın uçlarını kıvırıp göz ağırlıklı makyaj yaptım ve sonunda giyindim ;

Ayağımada ayakkabılarımı giyip arabama atladım ve bara sürdüm.
Savaştan;
Barda otururken içeri giren nazlıları gördüm ama dilim tutuldu desem yeridir nazlı olması gerekenden daha da güzel duruyodu. Ahh kendine gel savaş konsantre ol.. Yanımıza geldiklerinde çocuklarla selamleştılar ben neden yaptım bilmiyorum ama nazlının yanağından öptüm benimle beraber oda şok oldu ama toparladı. Gecenin ilerleyen saatlerinde hepimiz içkiyi biraz fazla kaçırmıştır. Bizim çocuklar bişiler anlatıp kızları güldürüyorlardı. Bense nazlının gülmesinde takılı kalmıştım adeta. Sonra slov bir müzik çıktı (multiyi açın)  Nazlının elinden tutup dansa kaldırdım.Ellerimi direk beline yerleştirip kendime çektim. Kokusu içime işliyordu ve ben buna dur diyemiyordum. O da kollarını boynuma  daha sıkı dolamıştı.Aldığımız alkolden midir nedir bilmiyorum ama şuan onu içime sokarcasına sarılmak istiyordum. Kafasını kaldırıp gözümün içine baktı ama taa en içine. Öyle derin ve anlamlı bakıyordu ki bu kız benim hayatımda sonuna kadar bi şekilde gidicekti hissetmiştim. Ona bunu yapamazdım bi intikam için bu gece gibi özel olan gözlerden yaş aktıramazdım. Ağlıycağını nerden biliyosun bu kız güçlü yıkılmaz diyosunuzdur. Ama o değil işte. Şu an karşımda dokunsam kırılabilecek ve bunu gözleriyle anlatmaya çalışan küçük bir kız vardı. Sanki o güçlü olan kız alkolle birlikte yavaş yavaş yok olup gitmişti. Etrafı onu bu kadar güçlü gösteriyordu. Hangi genç kız aldatıldıktan sonra bişey olmamış gibi devam edebilirdi ki? Ben bu intikamı ondan alamazdım. Yapamazdım.Kendimi durdurmak zorundaydım ama lanet olsun ki durduramıyordum.Ben hayatımda ilk defa birisine bu kadar anlamlı baktım,kelimesiz sadece gözlerimize bakarak  anlaştık.. Kendimizi müziğe bıraktık.. Nasıl diyordu şarkıda 'Bana Öyle Bakma' işte.Öyle bakma be kızım kendime bile itiraf edemiyorum ama kapılıyorum sana.. Ben Savaş Mertoğlu aşka tövbeliyim. Bu aşk değil tabiki ama gözlerinde öyle bişey var ki baktıkça bakası geliyo insanın.. Gözüm bir an dudaklarına kaydı eş zamanlı olarak onun bakışları da benim dudaklarıma indi. Bişey beni dudaklarına çekiyordu engel olamıyordum. Deli gibi öpmek istiyordum onu.Tekrar onay alırcasına gözüne baktım. Buruk bir gülümsemeyle baktı dudaklarıma..Herşey ağır çekimdi sanki birbirimize yaklaşmaya başladık. Gözlerimizin içine bakarak. Dudaklarımız arasında milimler kala bizi bu rüyadan uyandıran sesle donup kalmıştık..
Ama ben bu rüyanın yarım kalmasını istemiyordum. Onun gözlerinde kaybolmak istiyordum.Her zaman inişini ayarlayan Savaş Mertoğlu bu sefer hızını alamamıştı.Dibe vuracağını hissediyorken uçurumdan atlamak gibi bişeydi benimkisi aslında. Atlayıp paramparça olmaya hazır mıydım? Unuttuğunuz bişey daha var ama biz uyumadan o rüyadan uyandırılmıştık...