Nazlı dan
Şimdi ne yapacaktım? Bi tarafta babam bi tarafta oyunla başlayan bir ilişki.. Evet yanlış okumadınız oyun.. Babam bilindik bir mafya ve mertoğlularla aralarında çakışma var.. Muhtemelen savaş ta bu yüzden başladı bu ilişkiye. Yoksa iki günde aşığım seviyorum tabiki olamayacak bişeydi. Ahh lanet olsun ama şu an yalan söylemiyor. Bunu gözlerinden anlayabiliyorum. Oyunla başlayan bi ilişkide duygu olur mu? Neden kendimi ve duygularımı kontrol edemiyorum? Bi tarafım 'onu seviyosun' derken diğer tarafım 'babana bunu yapamazsın' diyo..
Geçmiş
Uraz: nazlı gidiceğiniz okul mertoğluların okulu ne yapıp ne edip bu ilişkiyi başlatıcaksın! Anlaşıldımı prensesim?
Nazlı: Tamam baba anladım.
Uraz: Bak savaş her kızın hayallerini süsleyebilecek bir çocuk sakın ola ona kendini kaptırma!
Nazlı: Saçmalama baba ben her önüme gelen çocuğa kendimi kaptıran biri miyim?
Uraz: Ben bilmiyorum. Biraz oyalanmış olursun hem sana da eğlence işte. Koskoca Nazlı YILMAZ sın sen!! Sakın kendini kaptırma nazlı seni uyarıyorum. Kaleyi içten fethedicez sonra da bu saçmalık biticek anlaşıldı mı?
Nazlı: anlaşıldı babacım..
Günümüzz
Off allahım sen yardım et bana ya.. Ne yapıcam ben. Karşımdaki çocuk gözlerimin içine o kadar derin ve istekli bakıyo ki. Ama evet dersem de bi daha bu işi sonlandıramayacağımı biliyorum. Ne cevap vericem ben?
Nazlı: Bak savaşş...
Savaş: Tamam nazlı anladım ben
Nazlı: Hayır yanlış anladın ben sadecee...
Savaş: Sadece ne nazlı?
Nazlı: Biraz düşünmeye ihtiyacım var.
Savaş: tamam düşün ama bana net bi cevap ver tamam mı?
Nazlı: tamam söz veriyorum net bi cevap vericem
Savaş: Bugün burda kalsak? Kafa dinlesek. Belki de son günümüz..
Nazlı: Burda mı?
Savaş: Evet. İnsanlardan uzak, sadece sen ve ben.. Son günmüş gibi dolu dolu yaşayalım istiyorum. Dedi ve gözlerimin içine bakmaya başladı. Bakma bana öyle be çocuk.. Bakma işte.Aslında bi gün burda kalsak sorun olmaz dı.Evet yasak olduğu için mi bilmiyorum ama onun yanında kalmak istiyordum. Bi gün eve gitmesem bişey olmazdı..
Nazlı: tamam kalalım burda. Tek bir gün sadece sen ve ben olalım. Düşünmeyelim kimseyi..
Savaş: Düşünmeyelim
Savaşa sımsıkı sarıldım ve kokusunu içime çektim. Dağlık bi alan olduğu için etraf soğuktu savaşa biraz daha sokuldum..
Savaş: Üşüdün mü?
Nazlı:Hı-hı
Savaş: şömineyi yakayım mı?
Nazlı:Hayır odun yok orda. Dışarı çıkman gerekir ama hava serinleri üşürsün senn
Savaş: Ben üşümem bekle sen burda ben biraz odun kırıp getiriyim malum dağ evi işte ormanlık alan serin oluyo
Nazlı:tamam o zaman ama üstüne hırka al
Savaş gülümsedi ve kafasını sallayıp hırkasını aldı. Nazlının çenesinden tutup alnını öptü
Savaş: bekle burda
Nazlı: tamam dedim ve savaş çıktı. Bende telefonu alıp Bensu yu aradım. Bensu her zaman bize göre daha olgundur. Ne yapacağım konusunda en iyi o yardım eder bana.
Nazlı:Bensu
Bensu: Nazlı bebeğim noldu nerdesin sen sesin çok kötü geliyo
Nazlı: Savaşın yanındayım bi dağ evinde konuşuyoruz
Bensu: hadi be... Off nasıl gidiyo peki
Gözümden bi damla yaş aktı ve burnumu çektim. Sesimin titremesine önem vermedim..
Nazlı: Gitmiyo.. Ben napıcağımı bilmiyorum bensu.. Napıcam ben..
Bensu: Nazlı sen savaşa gerçekten bişeyler hissediyo musun? Bu halinin başka bi açıklaması olamaz.. Uraz amcanın hiç hoşuna gitmiycek bu durum.
Nazlı: Hani herşey gittiğinde elinde bi tek ailen kalır ya he tam o noktadayım. Ya herşeyimi kaybedicem ve elimde ailem kalıcak...
Bensu: ya da ailene resti çekip an ı yaşayacaksın..
Nazlı: Ben gerçekten duygularımı kontrol edemiyorum. Üşüdüm dedim gitti dışarda odun arıyo.. O kadar güzel bakıyo ki. Benden seçim yapmamı istedi bensu
Bensu: Ne seçimiymiş bu
Nazlı: ya kal yanımda karanlığımla tanış ya da tamamen çık hayatımdan dedi.
Bensu: onun hayatından tamamen çıkıcak kadar cesur musun nazlı?
Nazlı:....
Ne diyebilirdim ki? Onun hayatından çıkıcak kadar cesur muydum? Hayır ama bunu söyleyecek kadar da cesur değildim..
Bensu: ben aldım cevabımı..
Nazlı: neymiş cevabım
Bensu: onun hayatından çıkıcak kadar cesur değilsin. Fakat bunu itiraf edecek kadar da cesur değilsin..
Nazlı: Ssen iyi ki varsın biliyosun dimi?
Bensu:asıl sen iyi ki varsın bebeğim daha iyi misin?
Nazlı: evet seninle konuşunca iyi oluyorum. Ne yapıcam ben?
Bensu: hayatta bir kez olsun YILMAZ lara karşı gel Nazlı. Bu kimyayı bidaha yakalayamayabilirsin..
Nazlı:Babamın ne tepki vericeğini kestiremiyorum nasıl karşı çıkıcam ben ona?
Bensu: Alıcaksın karşına ben Meriçten sonra ilk defa aşık oldum diyceksin. Bu ilişki devam edicek diyceksin. Biz senin yanındayız kardeşim..
Nazlı: Sizi çok seviyorum ya teşekkür ederim.. Neyse kapatıyorum savaş gelicek
Bensu: tamam bebeğim çok öpüyorum seni bugünü kendine ayır nazlı, sizinkileri ben idare ederim iyi düşün
Nazlı: tamam canım öptüm
Bensu: bay bay canıım
(Multiyi açın) Telefonu kapattım bugün savaşla benim için olucaktı.Yarını düşünmeyecektim.Savaş içeri girdiğinde yorulmuştu. Direk yanına gittim ve ona sarıldım
Nazlı: Ya sevgilim söyledim sana üşümüşsün işte
Savaş: boşver beni sen ağlamışsın
Nazlı: kim ben mi yoo ağlamadım
Savaş: hadi ama nazlı bana mı söylüyosun bunu ne oldu?
Nazlı:Bişey olmadı gerçekten kızsal durumlar
Savaş: Hee anladım sen regl olduun ondan böyle inatçı, huysuz, duygusal oldun sen
Nazlı: Ya saçmalamasana çocuk! Ne biçim konuşuyosun sen! Sinir etme beni alla alla!! İşine bak işine üşüyoruz burda
Savaş kahkaha patlattı ve kolunu omzuma attı. Nasıl anlamıştı ya! Rezil oldum resmen!! Burnunu kulağıma sürttü ve nefesini üfleyerek
Savaş: Üzgünüm güzelim çikolata kalmamış bilseydim alırdım
Savaş bunu söyleyince suratım yanmaya başladı çok utanmıştım. Allahtan bugün son günüydü hatta bitmiş bile olabilir. Ama benim hormonlarım hala neden horon tepiyodu. Mesela şuan savaşı öpmek istiyodum... Kafamdaki düşüncelerimi attım o sırada savaş şömineyi yakmıştı. Hava kararmaya başlamıştı ve etraf romantik bi hal almıştı. Savaş pufları şöminenin önüne attı ve kollarını açtı hemen kolları arasına koştum. Ayağımda babet çorabı vardı ve ayaklarımda üşüyodu. Savaş bi dakika diyip yanımdan kalktı. Odadan elinde kalın siyah bi kazak ve çoraplarla çıktı. Ayağımdaki babet çorabını çıkardı ve kalın çorapları giydirdi. Ben donmuş bi vaziyette onu izliyordum. Sonra gülümsedi ve tişörtümün eteklerinden tuttu tam yukarı doğru çekerken onu nihayet durdurabildim ve
Nazlı:Bben halledebilirim. Boş oda varmı?
Savaş: gerçekten buz gibi odada mı giyineceksin nazlı? Etraf karanlık zaten arkamı dönücem ve giy tamam mı?
Nazlı: T tamam
Dedim. Niye kekeliyodum ben ya off..
Tişörtümün eteklerinden tuttum ve yukarı doğru çektim. Altımda allahtan siyah çamaşırlarım vardı. Çünkü kazak bol örgülüydü başka renk giyseydim heralde belli olurdu. Altımda şort vardı ve bacaklarım üşümüyordu. Sadece ayaklarım üşümüştü ama onu da düşünceli sevgilim halletmişti.Kendimi tebrik edip kazağı elime aldım. Kazağı tam kafamdan geçirirken yerde gördüğüm şeyle çığlık attım ve savaş bana döndü. Yerde bi böcek vardı ve ben böceklerden nefret ederim.
Savaş: Nazlı nold...
Allah kahretsin ya çocuk beni iç çamaşırımla gördü ve cümlesi yarım kaldı. Etrafta karanlık olduğu için ve şömine yandığı için ortam çok loştu zaten. Ben kitlenmiş savaşa bakarken savaşın gözleri nihayet gözlerimi buldu ama bi fark vardı. O kara gözleri şuan kömür karasıydı ve sert bi şekilde yutkunup bana doğru adımladı. O bana adım attıkça ben geriye gittim. Biz böyle ilerlerken sırtımın duvara çarpması ile kalakaldım. Savaş ellerini iki yanıma koydu ve başını boynuma gömüp kokumu içine çekti. Sonra nefesini kulağıma verip benim kendime gelmemi sağlayan o cümleyi kurdu
Savaş:..
*bölüm sonu*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"SADECE SEN"
Teen Fiction{ASKIDA} -Benden ne istiyosun? - Seni ....... -Ben karanlık bi adamım Nazlı.. Bir uçurumun kenarındayım ve seni de sürükleyemem üzgünüm.. -Senin kenarında durduğun uçurum varya.. Heh ben o uçurumdan sırf senin elini tutabilmek için gözleri kapalı...